Kitap okumanın önemi ve oluşturulan kitap listeleri, özellikle çocuk edebiyatında tartışmaların bir parçası olmuştur. Kitap listeleri, çocuğun dünyasını ve hayatı algılamasını etkilediği, kendini ifade etme yöntemini belirlediği için de çok önemli. İşte bu nedenle de tartışmalar uzayıp gidiyor.
Edebiyat, hayal gücü ve sanatsal niteliklerin birleşiminden meydana gelmiş bir metindir. Hepimiz birbirimizden farklı olduğumuza göre, okuduğumuz kitaplardan aldığımız haz da tamamen kişiseldir. Hatta zaman ve mekâna göre bile değişkenlik gösterebilir.
Kitap listeleri önemlidir ve ilham vericidir.
O halde neden listeleri bu kadar sevmemize rağmen, açıklanan her listenin eksiklerini bulup, olumsuz eleştiri yağmuruna tutuyoruz. Bu neden yok, şunsuz olmaz söylemlerinde öteye geçemeyip yapıcı yaklaşamıyoruz. İtiraf etmeli ki Notos’un soruşturması ile ortaya çıkan en önemli 100 çocuk kitabı listesini gördüğümde ben de hemen eleştirmeye başladım. İlk bakışta listeyi klasik kitapların derlemesi olarak gördüm ve resimli kitapların es geçildiği hissine kapıldım. Eleştiriler sosyal medyada artmaya başlayınca bakış açımı değiştirip tekrar incelemeye karar verdim. Sonuç olarak bu liste nihai bir liste değil. Herkes kendi listesini oluşturabilir, ya da herkesin farklı beğenisi olabilir. Ama önemli olan bu listeyi oluşturan kişiler ve sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Soruşturmaya 307 kişi katılmış. Hepsi edebiyatçı. Yazar, şair, çevirmen, editör, eğitimci. Bir kısmının güncel çocuk edebiyatını çok takip etmediğini düşünsem de birçoğu da çocuk edebiyatının göbeğindeki kişiler. İşin en hassas kısmı ise 307 kişilik seçici kurulun sadece 348 farklı kitap adı vermiş olması. Bu da beğeninin çok dağılmadığını, belirli noktalarda toplandığını gösteriyor. Yani ilk akla gelen 10 kitap herkes için klasikleşmiş çocuk kitapları. Sonuçta bu kitaplar çocuk edebiyatındaki yazar ve çizerleri etkilemiş eserler. Klasik eserlerdeki temaların, karakterlerin, çatışmaların gerçekliği popülerliğini sürekli kılıyor. Hatta kitaptan filme dönüştürülmesi günümüz çocuklarını da yakalamasını sağlıyor.
Peki bu liste kimin için, çocukların beğenisi ile örtüşüyor mu?
Belki de asıl tartışmamız gereken budur. Liste kimin için hazırlandı.
Çocuklar sürekli değişen bir dünyada yaşıyorlar. Dijital dünya nedeniyle günümüz çocukları hayatı ve gerçekliği bir önceki kuşağa göre faklı deneyimliyor. Bu nedenle de günümüz çocuk edebiyatı yazarları daha fazla görsel algıya sahip çocuklara yazıyorlar. Çocukların klasikleri okumayı sürdürmesini istememize rağmen değişen dijital dünyayı anlamlandırmalarına destek olacak yeni öyküler okumaları gerektiğine inanıyorum. Değişen çocuk kültürünü kitaplara yansıtmak zorunlu hale geliyor. Okunması kolay, daha az betimleme, daha çok diyalog içeren metinler, genç okurların okuma zevkini keşfetmeleri için büyük bir adım olabilir. Aynı zamanda değişen formatları da atlamamak gerek. Sayıları gün geçtikçe artan grafik romanlar ve yazısız resimli kitaplar görselliğin günümüz çocuklarını ve dolayısıyla çocuk edebiyatını nasıl etkilediğini göstermektedir. Grafik romanlar aracılığıyla düz yazı okumakta zorlanan çocuklar, görseller aracılığıyla çok yönlü okur olabilirler. Yazısız resimli kitaplar da çoklu öykü kurmaya olanak sağlar. Okur, yazarlık görevini de devralır. Bu da yaratıcılığı artırmanın ötesinde, yaratmanın keyfini de beraberinde getirir.
Konusu ne olursa olsun çocuklara sunulan listelerin en iyisi olması gerekir. Neyin iyi ya da yeterince iyi olduğu konusu ise hep tartışmalı kalmaya devam edecek. Mark Twain’in klasikleri nasıl tanımladığı ile yazımı bitirmek istiyorum. “Klasikler, kimsenin okumak istemediği ama herkesin okunmasını istediği kitaplardır.”
Demet Ekmekçioğlu – edebiyathaber.net (5 Şubat 2019)