1- Süslü cümleler ve imgeler kullanmayı, kendinize has bir üslup oluşturmak için çabalamayı bırakın. Konuşur gibi yazın. Akıcı yazmanın ve anlatım bozukluğu yapmamanın en basit yolu budur. Öyküde üslup yalnızca dil ile değil konuyu ele alış biçimiyle de oluşabilir. Ayrıca ben anlatıcı kullandığınızda dil sizin değil karakterinizindir.
2- Öykü yazmak araba kullanmaya benzer, klişe konular ana yola. Yeni başlayanlar akıllarına ilk gelen ve çok yazılmış konularda yazmamalı. Kıyıda köşede kalmış konularla daha dikkat çekici olursunuz. Ustalaştığınızda ise ana yolun hakkından gelebilirsiniz.
3- Öykünüzde; gibi, sanki, şey ifadelerini çok kullanmayın. Onlarsız da yazılabildiğini göreceksiniz. Edebi kaygı dışında kelime tekrarları yapmayın. Özellikle aynı yüklemi kullanmaktan kaçının. Eş anlamlı veya benzer bir kelime muhakkak bulabilirsiniz.
4- Anlatmayın, gösterin. Bilgi vermeyin, hikayeleştirin. Üzüldü, sevindi vb duyguları yazmak yerine karakterin mimiklerinden ve hareketlerinden ne hissettiğini anlayalım. Okurun duygularını harekete geçirirken duyularını ihmal etmeyin. Beş duyuya hitap edin.
5- Öyküde zaman dardır. Uzun bir zamanı öyküye sıkıştırmaya kalkmayın. Zamanı durdurun ve okura o anı yaşatın. Geriye dönük sahnelerden öte zamanda değişiklik olmasın. O sahneler kısa tutulmalı ki okur hikayeden kopmasın.
6- Öyküde çok şey anlatılmaz. Anlatacağınız tek şey olmalı ve bütün cümleleriniz o şeye hizmet etmeli. Tek tema üzerinde yoğunlaşın. Karakteriniz, hikayesi ve öykünün dili konuyla ve temayla bütünlük sağlamalı.
7- Yazarın sesi çıkmamalı, karakterlerin ve hikayenin önüne geçmemeli. Bir mesajınız olabilir ama bunu açık bir şekilde yazmamalısınız. Öyküde öyle olaylar olmalı ki okur o meseleyi kendi keşfetmeli. Okuru bu zevkten mahrum etmeyin.
8- Okuru salak yerine koyup her şeyi açık açık anlatmayın. Minik ipuçları verin sadece. Sonunda beklentiyi boşa çıkarmayın ve final cümlesiyle şaşırtın. Öykü bittiğinde tekrar okuması için kafasının karışmasını sağlayın.
9- En sonunda o öyküye bir şey katmayan bütün cümleleri ve kelimeleri çıkarmayı unutmayın. Bitti dediğiniz öyküyü demlendirmeden, metne yabancılaşmadan bir yere göndermeyin. Bir müddet sonra sesli okuyun. Bütün pürüzleri fark edeceksiniz.
10- Öykünüzü türüne ve içeriğine en uygun dergiye gönderdikten sonra bekleyin. Arada sormanıza gerek yok. Editörler gelen metinleri sayıyı hazırlarken değerlendirir. Gelen bütün metinleri okuduklarından emin olun ve asla pes etmeyin.
Bonus: Ne kadar çok farklı öykücü okursanız o kadar iyi yazarsınız.
Hazırlayan: Zeynep Kahraman Füzün
edebiyathaber.net (27 Ocak 2021)