11 yazarın 22 öyküsünden oluşan “Kurmacalar Atlası” Liman Yayınevi etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Kolektif Yazarlar/Özgür Metinler
Yazmanın gerekçesi yazar için kendi gözünden dünyanın resmini yapmaktır. Çünkü yazar bir sanatçıdır, resimlerdeki kompozisyon gibi onun kaleminden çıkar, kâğıdı bezetir. Kendine ve diğerlerine göre duyguları, iyiyi, güzeli, coşkuyu, gizemi, pişmanlığı, hüznü, yaşam alanını irdeler. Öyle ki okuyucu yazılanları kendi başından geçen bir olay gibi algılar ve yazar okuyucuyu efsunlayarak sayfanın içine çeker. Olanı biteni reddetmek ya da kabul etmek okuyucuya kalmıştır. Yazarın birikimi, bakış açısı yazıya can suyu olur. Yoksa kelimeler, herkesin kullandıklarıdır. Hayal gücüyle disipline sokulmuş, kompoze edilmiş cümleler, yaşamı göstermelik de olsa gözler önüne serer. Çünkü yazar çok şey gözlemlemiştir, biriktirmiştir; zamanında söylemediklerini, söyleyemediklerini, söylenmesi gerekeni aktarmak istemektedir. İşte kolektif yazarlarının yaptığı da budur. Enerji ve heves; bu öykülerde bulunan iki temel özellik.
“Yıllardır yazıp çizen, kalem oynatan ve yazdıklarını bilinçli bir okur haliyle bir hale yola sokmaya çalışan bir öbek yazan, çizen tayfası (yazar kavramını bir statü, kategori haline getirmeyi yeğlemeden) üzerindeki ataleti atıp kendi sözünü kolektif bir düzlemde tüm çoğulluğu ve özgürlüğüyle seslendirmek için bir araya geldi. Bu platform belki bir edebiyat ortamı olarak yarına ve bu coğrafyaya yaratım, kültür, düşünce, üretiminde kendince bir yol haritası çizecek. Belki de yol ortasında çuvallayacak. Ancak bu ülkenin kültürel tarihinde kendine ait bir sözü olması adına deli işi ve belki de “Don Kişotvari” bir serüvene girişecek.
Başka metinler, sözler ve anlatma yolları ararken “söz”ü kapitalist kültürün hegemonik, tekleştirici alanından bir parça sıyırabilirse de küçük bir mutluluğu ortak kılacak.
O halde haydi yola çıkalım. Kaybedecek neyimiz var?
Özgür kalemlerimizle, edebiyat kanonlarının dışında da okurlara söyleyeceklerimiz olduğu zaten ortada değil mi?”
Kolektifin internet sitesinde göze çarpan bu ifadeler metin-yazar ve okur bağlamında yazının izinde yürüyen yazan-düşünen ve üreten kalemlerin derdini, tasasını da ortaya koyuyor. Öykünün, düzyazının, anlatının, düşünsel metinlerin, eleştirinin farklı kıyılarında özgün metinlerle yol alan kolektif aforizmaları ya da bildirgeleri sayılabilecek “Hakkında” bölümünde neden bir aradayız sorusunun yanıtını da şöyle veriyor:
“Yazmak, hümanizmden doğar, empatiden doğar, vicdanımız bizi zorlar yazmaya…İnsancıl olan iyi olanla hemhal olmak zorunda değil elbette; kötülüğümüzü iyiliğimizle örtmeye çalışsak da hep bir tarafımız şiddete, öldürmeye, yok etmeye eğilimli. Ama acıyı dirim ve dinginlik için kılavuz yapıyor muyuz, asıl mesele bu sanki. Kötülük deriz de, biz kimiz pek tartmayız bu noktada, yüzyılların izinde biz kimiz? Geçmişle yüzleşen “biz” miyiz? Geçmişe vefa borcu nedir, unutulmasını istemediklerimize mim koymaktır belki, gönül pınarımızın coşkun seline baraj kurmaktır, diğerlerine böyle de oldu diye susuzluklarına derman olmaktır. İncelikler bizi var eder halbuki. Yazmak inceliklerimizi anımsamaktır hatta.
Habis hastalıklarımızdan, marazlarımızdan bir parça sıyrılma niyetidir yazı dediğin.
Söyleyemediklerimiz var söylenecek… yazılmamış hiçbir sey yok oysa ki. Söze dair yeni şeyler gerek..”
Bugüne kadar çeşitli online etkinliklerle “Yazma Biçimleri”, “Bilge Karasu Okumaları” başlıklı toplantıları da gerçekleştirmiş olan ekibin metinleri farklı izlekler, dil işçiliği ve özgün söylemler izinde ortaklaşılabileceğinin de adeta kanıtı.
2022 yılının ortalarında kolektif yazarları ( Gülnar Kandeyer, Filiz Özdemir, Erinç Büyükaşık, Belgin Bıyıkoğlu, Münire Özgencan, Özlem Tüm, Oğuz Kartal, Gülru Öztunç, Evrim Akdağ, Ekrem Başoğlu, Erdem Ocak) 22 öyküsüyle okurlarının karşısına Liman Kültür yayınevi etiketiyle çıkıyor bu yolculukların sonucunda. Bu kitabı öykünün, anlatının, kurmacanın izinde bir atlasın kaşifleri gibi okumak ve kolektifin sanat ve edebiyatın hem özerk, özgün hem de kolektif ve ortak üretimlerinde beraber yolculuk niyeti olarak okumak oldukça anlamlı olacaktır. Kitabın editörlüğünü Erinç Büyükaşık ve Gülnar Kandeyer gerçekleştirdi.
edebiyathaber.net (25 Mayıs 2022)