Türkiye Bilişim Derneği tarafından bu yıl yirmincisi düzenlenen bilimkurgu öykü yarışmasının kazanan isimleri belli oldu.
Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği yirminci Bilimkurgu Öykü Yarışması sona erdi. Bu yıl 219 öykünün katıldığı yarışmada ön elemeyi geçerek finale kalan 10 öykü Asiye Bendon, Barış Emre Alkım, Bülent Akkoç, Cem Kılıçarslan, Kadir Yiğit Us, Murat Başekim, Özgür Tacer, Seda Uyanık, Sedef Özkan, Tevfik Uyar ve Ümit Dağcı’dan oluşan komisyon tarafından değerlendirildi. Değerlendirmenin sonunda ilk üç derece ve bir mansiyon ödülü belirlendi.
Özgür Hünel’in “Bilinmeyen Oran” öyküsü birincilik ödülünün sahibi oldu. Bilimkurguya hayli özgün bir noktadan temas eden öykü, dünya dışı akıllı varlıkların türümüzle sanat bağlamı içinde kurdukları iletişimi konu ediyor. Sanatın evrenselliği, kültürel görelilik, insan-merkezci estetik gibi kavramları bilimkurgu çerçevesinde ustalıkla tartışan yazar; dünyalar arası bir kültürel değişim programı ile birbirlerini ve benliklerini keşfeden iki bireyin lirik hikayesini anlatıyor. Ayrıca Özgür Hünel’in geçtiğimiz yıl da bu yarışmada üçüncülük ödülü aldığını hatırlatmış olalım.
Serkan Köybaşı’nın “Işık” adlı öyküsü ikinciliğe değer bulundu. İnsan türünün yer altında yaşayacak biçimde evrimleştiği uzak bir geleceği öyküleştiren yazar, ışıksız bir hayatın fiziksel ve sosyal temellerini göz alıcı detaylarla bezediği yetkin bir bilimkurguya imza atıyor. Işığın tabu olduğu, karanlığa yazgılı bir uygarlıkta aydınlığın peşine düşen bir kâşifin dokunaklı hikayesine konuk ediyor bizleri.
Serdar Yıldız, “Sürüklenen Yalnızlık” adlı öyküsüyle üçüncülüğü elde etti. Yazar, bir uzay kaşifinin tek kişilik yolculuğu sırasındaki deneyimleri üzerinden insanlığın gelecekteki durumuna eleştirel bir mercek doğrultuyor. Öykü, sosyal adalet ve eşitlik gibi değerlere tutunamamış bir insanlığın, güneş sistemine yayılmış dahi olsa toplumsal yozlaşmadan kaçamayacağını çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.
Gökçe Mehmet Ay’ın “Eşitleyici” adlı öyküsü ise mansiyon ödülü kazandı. Öykü, cinsel yöneliminden ötürü ayrımcılığa maruz kalan bir fizikçinin gözünden hem toplumsal önyargılara hem de akademik dünyadaki çürümüşlüğe karşı eleştirel bir bakış açısı ortaya koyuyor.
Kaynak: Kayıprıhtım.com (14 Kasım 2018)