Bir yandan bir türlü bitmek bilmeyen Covid salgını, diğer yandan Türk lirasının müthiş değer kaybı ile yaşadığımız ekonomik yoksullaşmayla geçen çok yorucu bir yıl oldu 2021. Ne yazık ki her yeni yıl geçen yılları aratıyor.
Bu yıl benim için bol bol okumayla geçmiş. Good Reads’in istatistiklerine göre 39 bin 161 sayfa kitap okumuşum. Bu toplama varakladığım ya da hızlı okuduğum, yarım bıraktığım kitaplar dahil değil. 171 kitabı tamamlamışım. Okuduğum en kısa kitap 48 sayfa, en uzunu 856 sayfa. Kitap seçiminde kısa uzun ayrımı yapmam, içeriğe bakarım ama gittikçe daha çok kısa kitap okuduğumun farkındayım. Kitap başına ortalamam 230 sayfa olmuş ki bu rakam bana ideal görünüyor.
Unesco geçen yılı Dante, Dostoyevski ve Yunus Emre yılı ilan etse de bizim yayıncılığımız açısından 2021 George Orwell ve Orhan Veli yılı oldu. Telif hakları 70 yılı doldurup serbest kalan eserleri yayınevlerimizin yoğun ilgisine mazhar oldu. George Orwell’in 117 yayınevi 309 kitabı var internet kitapçılarında. 2 lira 70 kuruşa Hayvan Çiftliği, 3 lira 20 kuruşa 1984 okumak mümkün. 72 yayınevi de 96 Orhan Veli kitabı basmış. 3 lira 90 kuruşa Orhan Veli’nin Bütün Şiirleri’ni satın alabilirsiniz. Kitap okumama bahanesi olarak “kitapların pahalı” olduğu gerekçesine sığınanlara duyurulur, yeni bir bahane bulun.
İlk 11’e gelirsek, her zaman belirttiğim gibi bu liste benim okumalarım ile sınırlı. 80 bin çeşide yakın yeni kitap yayınlanan, bunların %20’sinin edebiyat eseri olduğu bir yayıncılık ortamında kuşkusuz benim okuduyabildiklerim çok küçük bir rakam.
“Dünya Edebiyatı’nın ilk 11’i” derken bir sıralama yapmıyorum. Sözünü ettiklerimin hepsini beğeniyorum. Üstelik bir romanla öykünün, şiirle inceleme kitabının karşılaştırılamayacağı bir gerçek. “İlk 11” bir futbol takımının sahaya çıkan ilk on biri gibi. Hepsi birbirinden değerli.
Dünya Edebiyatı’nda Yılın İlk 11’i
- Dünya Sonu Savaşı, Mario Vargas Llosa, Can yay.
Llosa, ‘Dünya Sonu Savaşı’nda Brezilya’da geçen bir öykü anlatıyor. 1981’de ilk yayınlanışından tam 40 yıl sonra Türkçede okuyoruz bu dev eseri. Dev bir eser çünkü tam 856 sayfa. Sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da dev. Destansı, çok katmanlı, çok boyutlu bir roman ‘Dünya Sonu Savaşı’. Romanda 1897’de meydana gelen ve 10.000’den fazla askerin Brezilya’nın kuzeydoğusunda seferber edildiği tarihi bir olay olan Canudos Savaşı’nı yeniden yaratıyor Llosa. Kalınlığıyla göz korkutsa da bir kere okumaya başladınız mı bir daha bırkamayacağınız gerçek bir başyapıt.
- Lusitanyalılar, Luis De Camoes, Ötüken Neşriyat
Edebiyat çevrelerimizin farkına bile varmadığı dev bir eser sessizce yayınlandı 2021’de. Luís Vaz de Camões 1524 veya 1525 ila 10 Haziran 1580 arasında yaşamış Portekiz’in ve Portekiz dilinin en büyüğü olarak kabul edilmiş bir şair. Şiirdeki ustalığı Shakespeare, Homeros ve Dante’ninkiyle karşılaştırılmış. En büyük epik eseri de Lusitanyalılar. Vasco da Gama’nın Hindistan yolculuğu üzerine yazılmış. 1102 kıtalık bu dev eser Portekiz’in milli destanı sayılıyor.
- Bustos Domecq Vakayinameleri, Jorge Luis Borges, Adolfo Bioy Casares, Everest Yayınları
Jorge Luis Borges ile Adolfo Bioy Casares’in yarattığı kurmaca yazar Honorio Bustos Domecq’in Türkçede okuduğumuz ikinci eseri. Bustos Domecq Vakayinameleri yazarın edebiyat ve kültür muhabiri olarak yazdığı ve her biri birer portre ve öykü olan yazılarından oluşuyor. Borges ile Casares’in okura büyük bir şakası olarak nitelendirilen Bustos Domecq Vakayinameleri, edebiyat ve sanatta ortaya çıkan yenilikleri müthiş bir üslupla tiye aldıkları eserleri.
- Londra Kuşatması, Henry James, Yapı Kredi Yay.
Henry James’in Türkçe’de yayımlanan yeni derlemesi. Her biri birer novella uzunluğundaki öykülerde üstadın tadına doyulmaz anlatımının keyfi yaşanıyor. Henry James, insan ilişkilerini, günlük yaşamdaki sıradan gibi görünen olayları, ince ayrıntıları oya gibi işleyerek gerçekte yaşandığı gibi tüm muğlaklıklarıyla, çelişkileriyle birlikte anlatıyor. Olayların, davranışların arkasındaki yatan etkenleri inceleyip derinlemesine gösteriyor.
- Bitkisel Hafıza ve Bibliyofili Üzerine Yazılar, Umberto Eco, Alfa yay.
Eco’nun kitap tutkusunu anlattığı, bibliyofili üzerine görüşler geliştirdiği yazılarından oluşan kitabı. Eco’nun kitap sevgisini anlattığı konuşma ve makalelerinin yanında kitap tarihi, nadir kitaplar gibi konulardaki makaleleriyle de edebiyatın, kültürün önemli konuları hakkında da kitaplar üzerinden tartışmalar açıyor.
- Miras, Vigdis Hjort, Siren yay.
Aile içi ilişkiler her zaman üzerinde durulan konulardan, yazılmadık bir şey kalmadı gibi görünse de derinlerine inildikçe anlatılacak çok şey olduğu anlaşılıyor. Çağdaş Norveç Edebiyatının önemli isimlerinden Hjort’un birçok dile çevrilmiş, ödüller almış bu romanı konuya yaklaşımı ve anlatımıyla yılın en dikkati çeken romanlarından oldu.
- Temizlikçi Kadınlar İçin El Kitabı, Lucia Berlin, Siren yay.
Lucia Berlin ölümünden sonra büyük okur kitlelerine ulaşmış bir yazar. 2015 yılında, ölümünden on bir yıl sonra, kendi seçtiği öykülerden oluşan Temizlikçi Kadınlar İçin El Kitabı’nın yayımlanmasıyla tanınmış. Kitap yayınlanışının ikinci haftasında The New York Times en çok satanlar listesine girmiş ve birkaç hafta içinde yazarın önceki kitaplarının toplamından fazla satmış. Kendi yaşamında yola çıkarak yazdığı ve birbirleriyle görünmez bağları olan birbirinden nefis ve etkileyici öyküleri bu ünü hak ettiğinin kanıtı.
- Zamanın Karanlık Yüzü, Javier Marias, Yapı Kredi Yay.
Javier Marias ne yazsa okuyacağım yazarlardan. Kurduğu dünyalar, anlatımı ve üslubuyla okuma şenliği yaratıyor. Dünya edebiyatının yaşayan en önemli adlarından. Marias, bu romanında gerçeği kurguya ne kadar çevirebiliriz sorusunun izini sürüyor. Tüm ruhlar romanını bu kez farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Eser, meta roman diye tanımlanmış.
- Anna Burns, Sütçü, İthaki Yay.
Türk okurlarının gözde ödüllerinden Man Booker’ı 2018’de kazanmış bir roman. “Sütçü, kutuplaşmış bir toplumdaki gündelik terörün, her şeye sirayet eden siyasetin, asla bertaraf olamayacakların romanı” diye tanıtılıyor. Tarihi, psikolojik bir roman olarak sınıflandırılmış. Kuzey İrlanda’da çatışma halindeki kutuplaşmış bir toplumda geçen roman, “sütçü” olarak bilinen yaşlı bir evli adam tarafından taciz edilen 18 yaşındaki bir kızın yaşadıklarını anlatıyor ve anlatımı ve üslubu ile dikkati çekiyor.
- Kurtarma Mesafesi, Samantha Schweblin, Can yay.
Son yıllarda Latin Amerikalı kadın yazarlardan etkili eserler okuyoruz. Bu kısa, öz, iyi kurgulanmış, etkileyici ve şaşırtıcı konulu eserlerin hem Amerika’da hem de Dünya’da yeni bir edebiyat anlayışını geliştirdiğini düşünüyorum. İlhamını Arjantin tarımında aşırı ilaç kullanımından aldığı belirtilen Kurtarma Mesafesi de bu tip eserlerden. Schweblin, farklı bir kurgu ve anlatımla inanılmaz gibi gelen olayları, bir kâbusu son derece normalmiş gibi anlatıp okuru anlatıya çekiyor.
- Annelerinin Gözyaşlarında Boğulacaklar, Johannes Anyuru, Profil Kitap.
Uganda asıllı İsveçli yazar Anyuru’nun ödüllü romanı. İslam’a ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren çalışmalarıyla ünlenen bir karikatüristin söyleşisinin olduğu kitapçıya terör saldırısında bulunan üç gencin öykülerini ardındaki ürkütücü gerçekleri anlatan distopik bir roman.
edebiyathaber.net (22 Aralık 2021)