Nobel ödülleri mevsimi geldi. Arka arkaya Nobel ödüllerini kazananlar açıklanıyor. Nobel Edebiyat ödülünü kazananın da 10 Ekim Perşembe günü öğle saatlerinde belli olacağı duyuruldu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kimin ödülü kazanacağı konusunda tartışmalar sürüyor. Bahislerde bulunuluyor. Uluslararası bahis şirketleri futbol ya da basket maçlarına ya da olimpiyatlara olduğu gibi Nobel edebiyat ödülü için de bahisler açıyor.
Aslında ödülü kimin kazanacağı uzun bir süreçten sonra belli oluyor. Daha önce de yazmıştım, tekrar edeyim. Önce ülkelerden adaylar isteniyor. Ödüle aday gösterme hakkına sahip olanlar, Akademi üyeleri, üyelik ve amaç bakımından ona benzer akademi ve toplulukların üyeleri, edebiyat ve dil profesörleri, eski Nobel edebiyat ödülleri sahipleri ve yazar örgütlerinin başkanları.
Yılın ödülü sahibine ilişkin yazılı tekliflerin 31 Ocak’a kadar Nobel Komitesi’ne ulaşması gerekiyor. Kendini aday olarak önermek mümkün değil yani Nobel Ödülü’ne başvurulamaz. “Adayım” diye açıklama yapanlar da listede adları varsa eleniyor. Genellikle her yıl yaklaşık 350 teklif geliyor ön eleme için. Türkiye’den de PEN Yazarlar Derneği’nin aday gösterdiği biliniyor. PEN Türkiye kurallar gereği gizlilik istendiği için kimi aday gösterdiğini açıklamıyor ama “Nobel adayı” olarak adını dolaştıranları biliyoruz. Nobel adayı olarak bilinmek hoş bir şey olsa da aday olanların açıklanması söz konusu değil. Yani o dedikodu yayanlara inanmamak gerek.
Bahar aylarında teklifler Nobel Komitesi tarafından inceleniyor ve Nisan ayında Akademi’nin onayına yaklaşık 20 ismin yer aldığı bir ön aday listesi sunuluyor. Akademi’nin yaz tatilinden önce liste genellikle yaklaşık beş isme indiriliyor. Ekim ayında Akademi seçimini yapıyor.Seçimin geçerli olabilmesi için adayın kullanılan oyların yarısından fazlasını alması gerekiyor.
İsveç Akademisi Nobel Komitesi’nde Anders Olsson (başkan), Ellen Mattson, Steve Sem-Sandberg, Anne Swärd, Anna-Karin Palm ve Daimî Sekreter Mats Malm görev yapmakta.
Nobel komitesi çalışırken bir yandan da isimler ortaya atılıyor, tahminler yapılıyor, bahisler yükseltiliyor ama Nobel Edebiyat Ödülü’nü kimin kazanacağını tahmin etmek kolay değil. Ama şunu biliyoruz; geçen yıl kazanan ülkenin, hatta dilin ertesi yıl kazanması pek rastlanan bir şey değil. Bir ülkenini ya da dilin yeniden ödül alabilmesi için araya yıllar girmesi gerekiyor. 2022’de Norveçli yazar Jon Fosse ödülü kazandığına göre bu yıl Norveçli yazarların şansı yok. Hatta İskandinav ülkelerinden bir yazarın da ödülü kazanma şansı yok diyebiliriz.
Ödül kazanma şansı az olan bir grup da her sene adaylar arasında adı geçen yazarlar. Haruki Murakami, Adonis, Salman Rusdie, Margreth Atwood gibi adlara bahis listelerini üst sıralarında rastlasak da ödüle pek yakın görünmüyorlar. Nobel komitesi bu tip basında ve sosyal medyada adı çok geçen adayları sevmiyor. Daha önce de belirttiğim gibi kendini aday ilan edenleri eğer adları ön aday listesinde varsa listeden çıkarıyor.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Nobel bahislerinde ve dedikodularda en çok adı geçen yazar Çinli Can Xue. 71 yaşındaki yazar avangard yazım tarzıyla övgüler alıyor. Geçmişte aldığı ödüllerle de dikkati çekiyor. Eserleri başta İngilizce olmak üzere çeşitli dillere çevrilmiş ama Türkçede okuduğumuzu sanmıyorum. Bence Türkçeye çevrilmemiş bir yazarın ödül alma şansı da az (!).
Şaka bir yana, Can Xue ödüle en yakın yazar olarak görülüyor. Xue geçen yıl en büyük adaylardan biriydi, bu yüzden de bu yıl ödül alması mümkün. Tabii Nobel komitesine sunulan ön aday listesinde varsa. Çünkü Nobel’in 50 yıl geçtikten sonra açıklanan belgelerinden birkaç yıl ardı ardına aday olanların ödülü kazandıklarını da görüyoruz.
Gerald Murnane ikinci en büyük aday. 1970’lerden beri kitaplarını yayınlıyor. 13 yayınlanmış kitabı var. 85 yaşındaki Avustralyalı yazarın eserleri birçok dile olduğu gibi Türkçeye de çevrilmiş. Çoktandır Avustralya kıtasına ödül gitmediğini ve yazarın adının geçen yıl de bahis listelerinde üst sıralarda geçtiğini de göz önüne alırsak ödülü kazanma şansı varmış gibi görünüyor.
2024 Nobel Edebiyat Ödülü Tahminlerinde Anne Carson, Lyudmila Ulitskaya, Mircea Cartarescu Thomas Pynchon, Haruki Murakami bahislerde üst sıralarda olan diğer isimler.
Bu isimler arasında en şanslı olarak Rus yazar Lyudmila Ulitskaya görülüyor. 81 yaşındaki yazar kazandığı uluslararası birçok ödülün yanında Rusya ve Ukrayna arasındaki savaştaki tavrıyla da dikkati çekiyor. Ayrıca eserlerinde dini ve ırksal hoşgörüyü teşvik etmesi ve toplumdaki kadın rollerini araştırması da ödül için önemli kozlar olarak belirtiliyor. Lyudmila Ulitskaya’nın da eserleri birçok dilin yanında Türkçeye de çevrilmiş.
Haruki Murakami, hem Nobel için çok sık adının geçmesi yani adının yıpranmış olması hem de popüler bir yazar olması nedeniyle jürini pek ilgisini çekmeyecektir diye düşünüyorum. 87 yaşındaki ABD’li roman ve öykü yazarı Thomas Pynchon ise büyük sürpriz olur. Medyadan uzak durması ve çok az fotoğrafının olmasıyla ünlü Thomas Pynchon kendine has anlatımı ve üslubuyla zor sevilen ama sevildi mi tutkuyla bağlanılan ayrıksı bir yazar. Bu nitelikleriyle jürinin ilgisini çekebilir. Tek handikapı ABD’li olması. Nobel jürisinin ABD’li yazarları pek sevmediği biliniyor. 2016’de Bob Dylan’ın, 2020’de Louise Glück’ün ödülü almış olması da ABD’li yazarların şansını azaltıyor. Thomas Pynchon ödülü kazansa hoş olurdu.
2024 Edebiyat Ödülü’nü kimin kazanacağına bahse girsem, favorim Gerald Murnane olurdu.
edebiyathaber.net (8 Ekim 2024)