Benim mizahçı ve karikatüristlerle yolumun kesişmesi 1985-86’ya rastlıyor, o tarihten önce iyi bir mizah dergisi okuruydum, başta Gırgır olmak üzere yayınlanan tüm mizah dergilerini izlerdim. Faruk Şüyün Güneş gazetesinin sanat sayfasını yönetirken ben de sayfaya yazılar yazıyordum. Limon dergisi de aynı binadaydı. Güneş’e gidip gelirken Limon yazar ve çizerleriyle de tanışmıştım. Onların bulunduğu kata çıkar, çalışmalarını izler, kısa sohbetler ederdik. Kısa bir süre sonra Güneş Yayınları’nda Gani Müjde’nin Peynir Gemisi, Metin Üstündağ’ın Langadank kitaplarının editörü, yayıncısı oldum.
1991’de Almanya’dan döndüğümde Metin Üstündağ ile karşılaştık ve bana yeni yayınladıkları Deli dergisinden, dergi bünyesinde kitaplar yayınlayacaklarından söz etti ve “yayınevini yönetir misin?” dedi. Parantez Yayınları’nda çalışmaya başlamam da böyle oldu.
Bir sonbahar günü öğleden sonra Deli Dergisi’ne gittim. Dergi, Cağaloğlu’nda, Piyer Loti’de Dostluk Yurdu sokak Hacı Bey apartmanındaydı. Giriş katında ömrü kısa süren efsane dergi Sokak, Tuğrul Eryılmaz yönetiminde yayınlanıyordu. Deli de üst kattaydı. Açık kapıdan içeri girdiğimde geniş salonun ortasında bir çöp dağı ve derginin “ofis boy”u Hasan Tahsin Atasoy’la karşılaştım. O zamanlar mizah dergileri “geceleme” denen bir yöntemle hazırlanırdı. Yazar ve çizerler dergide buluşur, bir gecede yeni sayıyı hazırlar, sabahleyin de dergi matbaaya giderdi. Meğerse ben böyle bir gecelemenin ertesi günü gitmişim dergiye. Metin Üstündağ’ı beklerken birkaç saat sonra dergi kadrosundan ilk tanıştığım kişi Tan Cemal Genç oldu. Tan Cemal hem derginin çizerlerindendi hem de yazı işleri müdürüydü.
10 Mayıs 1991’de çoğu eski Limon (Leman) yazar ve çizeri olan Can Barslan, Kemal Kenan, Gani Müjde, Ender Özkahraman, Metin Üstündağ, Zafer Temoçin, Tuncer Erdem ve arkadaşları, İletişim Yayınları’nda Murat Belge patronluğunda Nankör’ü yayınladılar. Nankör’ün ömrü sadece dört sayı, yani bir ay sürebildi. Sonra aynı ekip ömrü yaklaşık 2 sene sürecek Deli Dergisi’ni çıkardılar.
Deli Dergisi’nin ilk sayısı 2 Ağustos 1991’de çıkmış. İlk sayının künyesinde “Yazar/çizerler (‘Deliler’): Can Barslan, Gani Müjde, Metin Üstündağ, Sencer, Kemal Kenan, Derya Sayın, Alp Tamer, Tuncer Erdem, Cemil Cahit ve diğerleri” diye yazılmış. “Diğerleri”nin arasında da kıymetli adlar var ve dergiyi daha sonra onlar yürütecekler.
Yazar ve çizerlerinin patronu olduğu Deli, Gırgır’ın yerleştirdiği tabloid boy ve sarı sayfalar anlayışını kırmak amacıyla daha küçük boyda, birinci hamur kâğıda ve renkli olarak basılıyordu. İlk 21 sayı da öyle çıkmış. 22. Sayıdan itibaren Gırgır formatına dönülmek zorunda kalınmış, zira birinci hamura ve 21 x 28,5 cm ebadında 24 sayfa dergi basmak pahalıya mal oluyormuş ve dergi umulanın altında satmış.
Mizah dergileri okurunun Deli’de seveceği çok yazar, çizer ama kolay benimsemeyeceği çok şey de vardı. Deli yazar ve çizerleri Gırgır ekolünden gelse de yenilikçi kafadaydı ve yirmi yılda yakın süren Gırgır anlayışının artık değişmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Deli kadrosunda önemli sayıda Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisi ya da mezunu da vardı. Sanırım onlar da bu değişimde etkili oldular. O parlak kadroya, iyi işlere rağmen sonuç hüsran oldu. Mizah okuru bu değişimi benimsemedi.
Deli Dergisi 13 Ekim 1993’te yayınlanan 116. sayısı ile yayın hayatına son vermiş. Şimdi mizah dergileri tarihinde izini zor buluyorsunuz. Oysa Deli hem getirdiği içerik ve biçimsel yeniliklerle hem de mizahla çizgi roman, grafik, müzik ve özellikle edebiyat arasında kurduğu bağlarla gelecekteki dergiciliğin öncüsü sayılabilir. Sanırım erken bir girişimdi. Yazarları arasında Hulki Aktunç, küçük İskender gibi adlar olan Deli’nin sonrasında Öküz, Hayvan ve Ot gibi dergiler var.
Deli’den 33 yıl sonra özel bir sayı ile okurlarla yeniden buluşuyor. Tan Cemal Genç’in anlattığına göre genç yaşta kaybettiğimiz arkadaşımız, Deli’nin son sahibi ve yayın yönetmeni Kemal Kenan Ergen’in cenaze töreninde Deli yazar ve çizerleri olarak yeniden buluşmak fikri ortaya çıkmış. “Birlikte bir şey yapalım” demişler ve önce Deli Dergisi’ni anlatan bir sergi açmayı düşünmüşler. Sonra Memed Erdener’in önerisiyle özel sayı çıkarmaya karar vermişler. Sadece geçmişi anlamayalım özel sayının geleceğe yönelik bir bakışı da olsun düşüncesiyle derginin eski kadrosundan katkılar istemekle kalmamış “Yeni Deliler”i de katmışlar. Dergi yenilenme yolunda adını “D’li” yapmış. Yayıncısı da Hasan Tahsin Atasoy’un da ortaklarından olduğu Unitas olmuş.
Alen Mahlas, Alp Tamer Ulukılıç, Bakangör, Behzat Taş, Bob, Can Barslan, Cemil Cahit Yavuz, Ceren Oykut, Cevdet Erek, Cihat Duman, Faruken Bayraktare, Ferah Doğan, Gonzalo Rueda, Hakan Karataş, Halil Ertürk Yavuz, Işılay Türküm, İbrahim Metin, Kemal Siyahhan, Kutsi Akıllı, Lamia Karaali, Memed Erdener, Memo Tembelçizer , Murat Bozkurt, Nalan Yırtmaç, Nazım Dikbaş, Resul Ertaş, Sedef Özge, Semra Can, Sencer, Seyran Deniz, Suat Bilgi, Tan Cemal Genç, Tuncer Erdem bu özel sayıya katkıda bulunmuş. Bakalım bu çok özel sayının devamı gelecek mi? Ben bir “Best of Deli” bekliyorum doğrusu.
1500 adet sınırlı ve numaralı baskı dergiyi bazı kitapçılardan ve internet üzerinden komikşeyler yayıncılık sitesinden edinmek mümkün. (D’li Dergisi | 9786259503301 | (komikseyler.com.tr)
Meraklısı için ek: Gırgır ve ondan doğan dergiler
Oğuz Aral, Gırgır dergisi ile mizah dergiciliğinde yeni bir dönem başlattı. 26 Ağustos 1972’de ilk sayısı çıkmış. Gün gazetesinin ekiyken kısa süre sonra bağımsızlığını ilan etmiş. 500 bine ulaşan tirajıyla dünya çapında olay olmuş bir dergi. Oğuz Aral yetiştirdiği karikatüristler ve mizah yazarları ile 70’li yıllar sonrasındaki mizah, karikatür ve mizah dergiciliği anlayışlarını da belirlemiş oldu. Dergi Türk basının önemli adlarından Haldun Simavi’nin Günaydın, Tan gibi popüler gazeteleri yayınladığı medya grubuna dahildi.
1976’da Tekin Aral yönetiminde Gırgır’ın kardeş dergisi Fırt yayınlanmış. İlk ayrılışlar ise bir yıl önce oluyor ve Hürriyet Yayın Grubu 1975’de Nehar Tüblek ve Semih Balcıoğlu yönetiminde Çarşaf‘ı çıkartıyor ki bu dergide Gırgır’dan gelen bazı karikatüristleri de görüyoruz.
1978’de İrfan Sayar, Hasan Kaçan, Behiç Pek, Şevket Yalaz, Sarkis Paçacı ve Latif Demirci Gırgır‘dan ayrılarak Engin Ergönültaş öncülüğünde Mikrop dergisini çıkarıyor. Mikrop, 68. sayısıyla kapanınca yazar ve çizerler Gırgır’a geri dönüyor. 1990’da Ergin Ergönültaş Milliyet gazetesi desteğiyle Pişmiş Kelle’yi çıkaracaktır. Pişmiş Kelle 2001’de kapanmış.
1985’de Gani Müjde, Metin Üstündağ, Şükrü Yavuz, Can Barslan, Suat Gönülay, Kemal Aratan, Mehmet Çağçağ ve Tuncay Akgün Gırgır dergisinden ayrılarak Güneş gazetesi bünyesinde Limon dergisini çıkardı. 1991’de Güneş gazetesi kapanıncaLimon dergisi isim değiştirerek tamamen yazar ve çizerlerin sahibi olduğu ve yönettiği Leman‘a dönüştü. Halen yayınlanan nadir mizah dergilerinden biri olarak 40. Yılını kutlamaya hazırlanıyor. Sanırım Türkiye’nin en uzun ömürlü mizah dergisi olacak. En uzun ömürlü mizah dergimiz Akbaba, 1922-1977 yılları, 55 yıl arasında yayımlanmış.
Yazıda sözünü ettiğim gibi Limon’dan ayrılan Can Barslan, Kemal Kenan, Gani Müjde, Ender Özkahraman, Metin Üstündağ, Zafer Temoçin, Tuncer Erdem ve arkadaşları, İletişim Yayınları’nda Murat Belge patronluğunda 10 Mayıs Nankör’ü yayınladılar. Nankör’ün ömrü sadece dört sayı, yani bir ay sürebildi. Sonra aynı ekip ömrü yaklaşık 2 sene sürecek Deli Dergisi’ni çıkardılar. Deli Dergisinin bazı yazar ve çizerleri Leman dergisine dönecektir.
Leman dergisinden ayrılan Metin Üstündağ, Bahadır Baruter, Selçuk Erdem, Erdil Yaşaroğlu ve arkadaşlarınca yayınlanan Penguen dergisinin ilk sayısı, 25 Eylül 2002’de çıkmış. 15 yıllık, uzun sayılabilecek bir süre sonunda 18 Mayıs 2017’de son sayısı yayınlanmış. 2007’de Penguen’den ayrılan Yiğit Özgür, Memo Tembelçizer, Oky, Ersin Karabulut, Umut Sarıkaya ve Uğur Gürsoy 5 Eylül 2007’de Uykusuz’un ilk sayısını yayınlamış. 25 Ocak 2023’te derginin son sayısı çıkmış. Uykusuz’dan ayrılan Umut Sarıkaya 26 Şubat 2015 esas olarak kendi yazı ve karikatürlerinden oluşan Naber’i yayınladı. Arada kesintiler olsa da Naber iki aylık periyotlarla yayınlanmaya devam ediyor.
1989’da Gırgır’dan ayrılan Hasan Kaçan, Ergün Gündüz, Bülent Arabacıoğlu, Latif Demirci, İrfan Sayar ve Atilla Atalay’ın aralarında olduğu 24 yazar Asil Nadir’in sahip olduğu İnterpress yayın grubu bünyesinde Hıbır’ı çıkardılar. 1995’te İnterpress kapanınca dergi patronsuz olarak HBR Maymun adıyla yoluna devam etti. 1998’de kapandı.
6 Kasım 1989’da Günaydın Gazetesi sahibi Haldun Simavi, Gırgır ve Fırt dergilerini Ertuğrul Akbay‘a sattı. Oğuz Aral ve Gırgır çalışanları adını Avanak Avni’den alan Avni dergisini yayınladı. Dergi 1996’ya kadar sürdü. Bu yıllarda Gırgır aynı logoyla ama yeni patronlar ve yeni yazar ve çizerlerle yayınını sürdürmeye çalışıyordu. 1993’te kapanan dergi çeşitli kereler yeniden yayınlanmaya çalışıldı. Daha doğrusu Gırgır adıyla dergiler yayınlandı ama hiçbiri başarılı olmadı.16 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Sözcü Gazetesi’nin eki olarak verilmiş Gırgır ve 17 Şubat 2017 tarihinde bu dergide kapanmış.
edebiyathaber.net (11 Eylül 2024)