-En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Perspectives on Max Frisch adlı, Frisch’in edebiyatı üzerine yazılmış derinlikli makalelerin derlendiği bir kitap okudum. Frisch’in başat yapıtları üzerine eğilen makaleler üzerinden onun sanatının temel izlekleri hakkında fikir sahibi olacağınız önemli bir çalışma.
-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“Thomas Mann’ın Büyülü Dağı ele alış biçimini parodi olarak belirlediğini düşünürsek, Stiller’i de parodinin parodisi olarak kabul etmemiz gerekir.”
-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Saydıklarınızın hepsi ve daha fazlası diyelim. Ancak bir kütüphaneye gidip orada oyalanmayı, sezgilerimle kitapları kurcalamayı, eşelemeyi severim.
-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Henry James’in Bir Kadının Portresi.
-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
İlk kısa-kısa öykülerim altzine’de çevrim içi olmuştu. Yazdığım eleştirileri ise Adam Yayınları’ındaki ofisinde Semih Gümüş’e götürmüştüm.
-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Defter ve kalem takıntım var. Kaweco, Schrade, Pilot G3 ve Ohto Ball kalemlerini ve Leuchtturm 1917 defterlerini tercih ediyorum. Yazacağım mekanla ve kalabalıkla ilgili hiçbir sorunum olmadı. Ama en verimli olduğum yerler kütüphanelerdir.
edebiyathaber.net (28 Şubat 2020)