bianet’ten Ekin Karaca’nın haberine göre, yönetmenliğini Deniz Şengenç’in, yapımcılığını Melek Ulagay’ın yaptığı Yürümek belgeselinin gala gösterimi Beyoğlu Sineması’nda yapıldı. Belgesel, vicdani retçi Halil Savda’nın geçen yıl 1 Eylül’de Roboski’den Ankara’ya yaptığı barış yürüyüşünü konu alıyor.
“Yürümek”, 2012’de Çiğdem Mater ve Nesra Gürbüz tarafından kurulan Ret Film‘in de ilk filmi özelliğini taşıyor.
Film, Savda’nın 1 Eylül’de Roboski’den tek başına başlatıp 20 Ekim’de Ankara’da arkadaşlarıyla sonlandırdığı yürüyüşün Adana’dan sonrasını izleyiciyle buluşturuyor.
Yolun zorlukları ve sıkıntılarından ziyade insan ilişkilerini, misafir olunan evleri, çay sohbetlerini, benzinci molalarını ve bu süreçte yaşananları doğal bir mizahla aktaran film, aslında muhafazakar-milliyetçi çevrelerden sosyalist çevrelere, toplumun her kesiminde barışa olan özlemi biraz da mizahi diyaloglarla beyaz perdeye aktarıyor.
Ulagay: “Barışa inanmak zorundayız”
bianet’e konuşan yapımcı Melek Ulagay da bu durumu “Filmde gördüğünüz gibi hiç ayrım yapmadan, hangi görüşten olursa olsun, tüm insanlar savaşa karşı duruyor. Çünkü savaş insani olmayan bir şey. Bu nedenle de barış için umutlu olmaya devam ediyorum” sözleriyle değerlendiriyor ve ekliyor:
“Yürüyüşün başlamasından bu yana neredeyse bir yıl geçti ve barış sürecinden umutlu olmak zorundayız diye düşünüyorum.”
Ulagay, filme başlama hikâyelerini de şöyle özetliyor:
“Savda’nın bu yürüyüşe başladığını medya organlarından öğrendim ve bu beni çok heyecanlandırdı. Bu kadar acı bir olay karşısında birinin kendini ortaya atıp böyle bir yürüyüş başlatması gerçekten çok heyecan vericiydi.
Yürüyüşçülerden biri mutlaka yürüyüşü çekiyordur diye düşündüm. Fakat sonra kimsenin çekmediğini öğrenince hemen filmin yönetmenliğini yapan Deniz Şengenç’e yürüyüşe katılıp bunu çekip çekemeyeceğini sordum ve o da ertesi gün yola çıkıp ekibe Adana’da katıldı.
Ben ortaya çıkan eseri son derece başarılı buluyorum. Ekipte yer alan herkes çok genç. Ortaya çıkan eser bana göre fazla süslü püslü olamayan ama her yönüyle son derece başarılı bir film oldu. Onun için oldukça memnunum.”
Şengenç: “İnsanlar mizahı hayatlarında yaşıyor”
Yönetmen Deniz Şengenç ise bir gün Ulagay’la otururken ertesi gün kendini Adana’da bulduğunu ve Adana’dan Ankara’ya kadar Halil Savda ve diğer barış yürüyüşçüleriyle birlikte olduğunu ifade ediyor.
Önceden iki kısa belgesel çeken ve ilk uzun metraj eserini izleyiciyle buluşturan Şengenç şöyle devam ediyor:
“Savaş ve barış çok ciddi meseleler. Ancak yol boyunca insanların mizahı hayatlarında yaşadığını gördük. Bizim isteyip istememizden bağımsız olarak filmin içinde hep mizah ögeleri yer aldı.
Çünkü her anımızda mizah vardı. İzleyicinin film boyunca doğal mizahı çok iyi yakaladığını düşünüyorum.”
28 Ağustos 2013