Pazar akşamlarımızın vazgeçilmeziydi “Bizimkiler” dizisi. Her hafta ailece oturulurdu televizyonun başına, yayın saatinde. Uzun yıllar geçmesine rağmen üzerinden, hâlâ hatırda olmasının nedeni de sadece adının “Bizimkiler” olması değil, kurgusunun, içtenliğinin de bizden olmasıydı.
Sonrasında “Bana bir masal anlat baba” diyerek belleğimizde yer eden şarkısıyla hatırımıza işlenen “Süper Baba” çıkageldi. Onun da yayın saati özel zamanlar oldu evlerimizde. “Perihan Abla”yı dile getirmedim diye unuttum sanılmasın. Daha çok gerilere gitmemek adına bu noktadan başladım. Ve sonrasında da benzer diziler yer aldı ekranlarda. Günlük yaşamdan olağan kesitler sunmalarına rağmen keyifle izlendiler. Bizden dizilerdi onlar, bizim dizilerimizdi.
Şimdi bu diziler de nereden çıktı diye düşünebilirsiniz. İş Bankası Kültür Yayınları arasından yayımlanan “Sütlaçlar”ı okurken düştü hatırıma hepsi. Bir dizi kitap “Sütlaç” ailesi. Baba Sütlaç, Anne Sütlaç, Cem Sütlaç ve Ceren Sütlaç’tan oluşan bir çekirdek aile. Yeni nesil Türk ailesi de denilebilir. Şaşkın bir baba, her şeye hâkim olmak isteyen bir anne, hayalperest bir erkek çocuk ve cıvıltılı bir kız. Olaylar sıradan günlük yaşamı karşılıyor. Karmaşık bir durum yok ortalıkta. Kaçan kuşun peşine düşerler, lunaparkta eğlenirler, Ceren’in yeni arkadaşı, Cem’in okulda kilitli kalması… Başka bir kitapta ise; Cem, huysuz konuklarına iyi davranmak için yoğun çaba sarf ediyor. Ceren, yaklaşan doğum gününün heyecanı içinde verilecek partiyi merak ediyor. Ya işler umduğu gibi iyi gitmezse… Ve Baba Sütlaç! Çorabını asla ayağından çıkarmaması gerekiyor.
“Sütlaçlar” son dönemde alışageldiğimiz kitaplardan biraz farklı. Gerek kurgusu gerekse de içeriği onu farklı kılan. Dümdüz bir anlatım. Günlük desek günlük değil. Çocukluğumda okuduğum kitaplara götürdü beni. Adı kitaba verilmiş karakterin günlük yaşamından kesitleri okuduğum kitaplara. Fakat o kitapların sonunda mutlaka bir ileti verilirdi bize. Bu kitaplarda herhangi bir ileti de yok. Dolayısıyla çocuğu yormayacak kitaplardan. Okuyalım, gülelim, eğlenelim. Yoğun ders programlarının arasında çocuklar da bir soluklanacaklardır bu sayede. Dizide yer alan diğer kitaplar ise; “Sütlaçlar”, “Sütlaçlar Yeni Ev”, “Sütlaçlar Firarda”, “Sütlaçlar Tam Gaz.”
Dizi kitaplar demişken, İş Kültür okurlarının keyifle okudukları Charlie Small Günlükleri “Ayaz Geçidinin Hunhar Haydutları” ile devam ediyor. Yavru bir mantar domuzunu kucağınıza almaya kalkarsanız ne olacağını, vıcık vıcık bir bataklık canavarını nasıl yenebileceğinizi bu kitapta okuyacaksınız.
Bir diğer dizi Sakar Fareleri ise son olarak okulu karıştırırken bırakmıştık. Yeni serüvenlerinde ise hayvanat bahçesini karıştırıyorlar. “ Hazar ve sakar fareler, hayvanat bahçesine gidecekleri için çok heyecanlanmışlardı. Ama gittiklerinde pek çok hayvanın saklandığını, zürafa Ahududu’nun kayıp olduğunu ve dondurma tezgâhının kapandığını gördüler. İş başa düştü ve sakar fareler bu karmaşayı çözmeye soyundular! Sakar Fareler yine komik, yine eğlenceli.
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (27 Ekim 2014)