“Çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru da olmaz” der Muzaffer İzgü. Haklılığı kanıtlanmış çok doğru bir deyiştir bu. Çocuklarımızı kitapla buluşturamadığımızdan, kişi başına kitap okuma sayımızı da artıramıyoruz. Okumayan, okumadığı için de sormayan, sorgulamayan bir toplum olmamızın sonuçlarını da hep birlikte yaşıyoruz. Daha önce yazmıştım yine yazıyorum. Görünen o ki defalarca da yazacağım.
Çocuklara “oku” diyoruz sürekli. Fakat ne okuyacağı konusunda rehberlik etmiyoruz. Elinden tutup bir kitapçıya götürmüyoruz. Orada birkaç saat geçirmesine, kitapların arasında kendini kaybetmesine (aslında bulmasına) izin vermiyoruz. En önemlisi de birlikte kitap okumuyoruz. Sonuç, okumayan, okumaktan keyif almayan çocuklar. Bir de başladığı bir kitabı beğenmediğinde bırakmak isterse, bitirmesi için zorluyoruz. Böyle bir durumu duyduğumda, gördüğümde Fethi Naci gelir aklıma ve onun şu sözü: “Karpuzu alıp eve gittiniz. Kestiniz, baktınız, kabak çıktı. İla ki yiyip bitirir misiniz?” Örnekleme farklı olsa da tespit çok doğru. Bu yüzden çocuk da okuduğu kitabı beğenmez ve bırakmak isterse buna izin verilmelidir. Okumaktan keyif alacağı kitaplara yönlendirilmelidir. Okuma sevgisinin aşılanması için de buna erken okuma döneminde başlanmalıdır. Yani okul öncesi dönem ve ilk okumaya başladığı dönemden söz ediyorum.
Bu dönem için doğru seçimler olacağına inandığım üç kitaptan söz edeceğim bugün. İlk kitap “Flamingo Günlüğü”. Koray Avcı Çakman’ın yazdığı, Reha Barış’ın resimlediği kitap, 2010 yılında İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma ve Geliştirme Birliği tarafından düzenlenen “Arkadaşım Flamingo” konulu çocuk öyküleri yarışmasında ikincilik ödülünü kazanmış. Öğretmenin, derste “Çocuklar nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili bir sunum hazırlamanızı istiyorum” demesiyle başlıyor öykümüz. Kaan, hangi hayvanı inceleyeceğini planlarken arkadaşları birer birer seçmişlerdi nesli tükenen hayvanları. Neyse ki belgesel sever bir baba vardı evde. Rastlantısal bir şekilde Kaan’a yardımcı olmuştu babası. Televizyonda kuşlarla ilgili bir belgeseli izlerken, Kaan’ın kulağına çalınıverdi anlatıcının “zarif flamingoların nesli tükenmektedir” demesi. O ders için flamingolarla ilgili harika bir sunum hazırlayan Kaan’a babası karne hediyesi olarak kuş gözlem kampı ayarlamıştır. Verimli geçen bu kampta Kaan çok güzel fotoğraflar çekiyor. Bununla birlikte gözlem günlüğü de tutuyor. Bu noktada durup bir soluklanırken şunu ifade etmeliyim ki; nesli tükenen hayvanlara ilgiyi çekmesinin yanı sıra fotoğraf çekimine ve günlük yazmaya da özendirecek şekilde kurgulanmış öykü. Keyifle okunmasını da eklediğimizde küçük okurlar için büyük bir hazine olmuş bu kitap.
Can Çocuk’tan yayımlanan bir başka öykü kitabı da “Eldivenlerimi Kim Çalıyor?”. Melek Özlem Sezer yazmış, Vagher Aghaei resimlemiş. Soğuk kış günlerini artık çok geride bıraktığımız bu günlerde sol tekleri çalınan eldivenlerin izini sürüyoruz bu kitapta. Sol tekler olduğunu özellikle belirtiyorum çünkü her defasında o tekler kayboluyor. Peki, neden mi kayboluyor? Kitaplarda çok sevimli bulduğum gerçekte ise müthiş korktuğum bir dost, kaybolmasının nedeni bu eldivenlerin. Sağ tekleri neden kaybetmediğini merak ediyorsunuz. Nedenini söylemeyeceğim burada. Ama onu bu denli sevimli kılan da bu zaten. Sağ teklerini neden almadığını söylerken açıkladığı sebep! “Eldivenlerimi Kim Çalıyor?” ilk okuma dönemindeki çocuklara hitap eden keyifli bir kitap.
Hızımızı kesmeden devam edelim. Yine ilk okuma dönemindeki çocuklara yönelik ve yine Can Çocuk’tan çok resimli bir kitap. “Ormandaki Arkadaş”. Can Göknil yazmış ve resimlemiş. Bu küçük kitapta anne ve babası çalışmak için yurtdışına giden, dedesiyle ve ninesiyle yaşayan As’ın serüvenini okuyoruz. Ormanda yaşayan ve adı Yavaş Hayvan olan arkadaşı ile yaşadıkları… As, dedesinin kırmızı kulübesinden ayrılırken ninesi geri dönüş yolunu bulabilmesi için ona bir ip yumağı verir. Yavaş Hayvan o yumaktan arkadaşı As’a bir armağan hazırlar fakat bunun sonucunda As’a zarar verebileceğini de düşünemez. Yumaktaki ipin kısalması sonucu As evine dönemez. Sonuçta yine Yavaş Hayvan arkadaşını kurtaracaktır ama As için korku dolu bir serüven olur bu. Küçükler için heyecan dolu bir öykü “Ormandaki Arkadaş”.
Geleceğin nitelikli okurları için daha nice kitapları burada anlatmaya devam edeceğim. Dileğim ebeveynlerin de biraz daha duyarlı davranmalarıdır. Güzel bir gelecek için okuyan insanlara gereksinimimiz var!
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (26 Mayıs 2015)