Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) “Telif Hakları ve İnsan Hakları” başlıklı bir özel rapor yayınladı. Raporda, telif hakları ile yazarların ve yayıncıların ifade özgürlüğünün korunması arasındaki sıkı bağa dikkat çekiliyor.
IPA Genel Sekreteri Jens Bammel’ın görüşlerine yer verilen girişte, telif haklarının kendi başına bir insan hakkı değil ancak yazarlar ve yayıncıların insan haklarını koruyan bir araç olduğu, bir “fikri mülkiyet” biçimi olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 17. Maddesindeki “mülkiyet hakkı” kapsamında güvence altına alındığı hatırlatılıyor. Telif hakları yasalarının insan hakları ile politik zorunluluklar arasındaki çatışmaları çözerek, vatandaşların kültüre ulaşmaları, bilim insanları ve yazarların geçimlerini sağlamaları için güvence oluşturduğundan söz ediliyor: “Telif hakları yaratıcılığı bir endüstriye dönüştürerek insan hüneri için bir teşvik oluşturmuştur. Bu yaratıcı endüstri yazarlara zamanlarını yazmaya ayırabilmelerini olanaklı kılan avanslar sağlamıştır”.
Raporda telif haklarının yazarın ve yayıncıların ifade özgürlüğü korumaktaki işlevi vurgulanıyor. İfade özgürlüğü, görüşün ifadesinin yanı sıra hangi araçla ifade edileceğini seçmeyi de içeriyor. Yazarın eserinin yayınlanıp yayınlanmayacağına ve ne şekilde yayınlanacağına dair kararları, onun yaratıcı olarak özgürlüğünün ifadesi.
Raporda dikkat çekilen bir nokta, gelişmekte olan ülkelerde yaratıcı endüstrilerin zayıf kalması ile telif haklarının yokluğu veya korunamaması arasındaki doğrudan ilişki. Bu ülkelerdeki yazarların büyük çoğunluğunun yalnızca yazarak yaşamlarını sürdürebilmeleri, eğer gelişmiş ülkelerde kitapları yayınlanarak başarı sağlamadıysa, mümkün değil. Başka işlerle geçimlerini sağlayarak boş zamanlarında yazarlık yapmak zorundalar. Korsan faaliyet ve telif hakları gelirlerinin olmaması nedeniyle ortaya çıkan bu durum, bu ülkelerdeki edebiyata da zarar veriyor.
Bu tespitlerin ışığında, hükümetler yazarları teşvik etmek için telif haklarını korunmaya, kitap alamayacak vatandaşların kültüre erişimi için ise halk kütüphanelerini desteklemeye çağırılıyor. Dijitalleşmenin getirdiği yeni iş modellerinin takibi de bu süreçte önemli. İnternet yayıncılığın geleneksel yayıncılık süreçlerini ortadan kaldırdığı, telif haklarının korunmasına gerek kalmadığı şeklindeki yorumlara karşı, “Yayıncılar yazarlar, içerikler ve okurlar arasındaki köprüdürler. Torrent’ler ve korsan ağlar gerçek kopyayı sağladığında dahi içeriğin yaratımı ve iyileştirilmesi yazar ve yayıncının yaptığı bir katkı olarak kalır. […] Telif hakları, yazarların ve yayıncıların insan haklarını, özellikle de ifade özgürlüklerini koruyan bir politika aracıdır. Bu aygıt diğerlerinin insan haklarıyla dengelenmelidir,” deniyor.
Raporda, Arap dünyasının çok satan ünlü yazarlarından Ala El Asvani ve Norveç PEN Başkanı William Nygaard’ın yorumlarına, gelişmekte olan Nijerya ve Belarus ile Latin Amerika üzerine analizlere de yer veriliyor.
İngilizce tam metne erişmek için>>>
Uluslararası Yayıncılar Birliği hakkında:
Uluslararası Yayıncılar Birliği (The International Publishers Association -IPA) ulusal yayıncı birliklerinin uluslararası federasyonudur. IPA kitap ve dergi yayıncılığını tüm boyutlarıyla dünya çapında temsil etmekte olan, insan hakları şartına bağlı bir endüstri birliğidir. Sansüre karşı mücadele eder, telif hakları, okuryazarlık ve yayınlama özgürlüğünü dünya çapında destekler.
edebiyathaber.net (28 Temmuz 2015)