Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) yaptığı basın açıklamasında, “kitabevlerine ve gazete binalarına yapılan saldırılar, kutuplaşmanın ve gerilimin kültür hayatımıza ve bilgi edinme hakkımıza ağır bir faturası olacağının açık işareti” olduğunu belirtti ve ekledi:
“Kırşehir’deki Gül Kitabevi, terör olaylarını protesto ettiklerini iddia eden 150 kişilik bir grup tararından tekbir sesleriyle ateşe verilmiş, kitabevi çalışanlarının canlarına kastedilmiş, yaralananlar olmuş ve kitabevi, içindeki tüm kitaplarla birlikte yakılarak yok edilmiştir.
Ülkemizin en çok okunan gazetelerinden Hürriyet’in yönetim binası ve matbaasına üst üste kalabalık saldırgan gruplarınca taş ve sopalarla saldırılmış, camlar kırılmış, çalışanlar tehdit edilmiştir. Devlet ve Hükümet yetkililerince kınama açıklaması yapılmaması, güvenlik önlemlerinin gecikmesi ve yetersizliğiyle, saldırganların şiddet gösterilerini kameraya çekip sosyal medyada gururla paylaşacak bir cesaret ve rahatlığa kavuştuklarını büyük bir endişeyle izliyoruz.
Bilgiye ve kültüre erişim kaynaklarımız olan bu kurum ve mekânlara yapılan, hiçbir şekilde mazur gösterilemeyecek şiddetli, silahlı, fanatik saldırıları “vatandaşların hassasiyeti”, “birkaç kendini bilmez insanın aşırı tepkileri” olarak yorumlamak ve sunmak, saldırılar kadar tehlikeli ve yanlış bir tavırdır.
Bu olaylar ülkemizde artırılan kutuplaşma ve gerilimin kültür hayatımıza ne kadar ağır bir faturası olacağının açık işaretleridir. Kırşehir’deki kitapçının, Hürriyet Gazetesi ve çalışanlarının can ve mal güvenliklerini korumanın yanı sıra onların Anayasal hakları olan yayınlama özgürlüklerini de korumak bu devletin ve hükümetin görevidir. Tüm ilgilileri göreve çağırıyor, saldırılarda yaralananlara, zarara uğrayanlara geçmiş olsun diyoruz.”
edebiyathaber.net (10 Eylül 2015)