MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Çarşamba Seminerleri’ne 6 Nisan Çarşamba 11.00’de #bölümden teması ile devam ediyor, “Kayıp Kentin Peşinde: İzmir Selçuk Kent Makroformunun Belleklerdeki İzini Okumak” başlıklı sunuşu ile bölümün öğretim üyelerinden Seher Demet Kap Yücel ve Gizem Aksümer konuk oluyor.
4-7 Nisan 2016 tarihleri arasında MSGSÜ Mimar Sinan Salonu’nda sergisini de ziyaret edebileceğiniz proje sunuşunun tanıtım metninden:
“Sürekli olarak yeni kanunlar, kurallar, planlar ve yatırımlarla yeniden ve yeniden üretilen kent mekânı kentlilerin belleğinde nasıl değişir?
Bu araştırma, şehircilik alanında kullanılmakta olan sayısal araştırma yöntemleriyle, antropoloji alanında kullanılan “rehberli gezi” (parcours commentés) tekniğini bir araya getirerek İzmir Selçuk kent makroformundaki tarihsel değişimi okumayı amaçlamaktadır. Kentsel algıyı yalnızca derinlemesine görüşmelerle, şimdiyle ilişkili olarak “istemli bellek” aracılığıyla anlamakla sınırlamak istemeyen bu araştırma, süreci “bedensel bir deneyim” olarak ortaya koymaktadır. Bu anlamda kent yalnızca sokaklar, binalar, altyapı ya da kentsel donatılardan değil, bedensel deneyimlerden de oluşmaktadır. Rehberli gezi sırasında görüşmeci, çocukluk anılarını geçirildiği bir bahçeden, eskiden oyun oynamak için kullandığı bir duvarın yanından, artık orada oturmayan bir komşusunun evinin arkasından, birgün büyük bir kavgaya karışmış olduğu sokaktan ya da bugün kafe olarak kullanılan eskiden oturduğu lojmanın bahçesinden geçerken yeniden canlanan anıları aracılığıyla yeni bir kent anlatısı ortaya koyar. Bu “istemsiz bellek”, bir anda ortaya çıkarak tam da o anının yaşandığı sıradaki durumu tasvir edebilmek için oldukça iyi bir kaynak oluşturur.
Dolayısıyla inşa edilen bir gecekondu önleme bölgesini anlatırken o günkü siyasal konjonktürün çevredeki insanları nasıl etkilediğine kadar savrulmak ya da dönemin gündelik hayatına dair küçük anektodlar dinlemek, buna karşın bazı büyük kentsel gelişmelere dair görüşmecilerden hiçbir söz duymamak, kent tarihinin akışına dair önemli bilgiler vermektedir. Bu bağlamda bu araştırma, bellek, mekân ve planlamanın buluşmasıyla ortaya nasıl bir kent okumasının çıkacağı merakıyla yeni bir yöntem arayışını izleyicilere sunmaya çalışacaktır.”
edebiyathaber.net (5 Nisan 2016)