Geçtiğimiz haftanın Salı günü yani 4 Ekim, Dünya Hayvanları Koruma Günü’ydü. Böyle bir günün olması bile tutumumuzun ne denli vahim olduğunun göstergesidir aslında. Kendi dünyamızda birbirimize hakaret etmek için onların adını kullanmamız da her şeyi ortaya koyuyor aslında. Hemen her konuda olduğu gibi Dünya’nın da kendimize ait olduğunu düşünmemizden kaynaklanıyor sorun. Paylaşabilmeyi öğrensek, bir arada yaşayabilmeyi… Daha insanoğlu kendi arasında bunu beceremiyorken, benim de söylediğim söz mü yani?
Neyse biz gelelim bu haftanın kitabına. Hayvanların dünyası üzerine söz söylemişken onların kahraman olduğu kitapları konuşmak bir zorunluluk oldu. Kitabımız Dierdre Madden’in kaleme aldığı “İyi ki Söyledin Emily.” Hikayemiz küçük bir kasaba olan Gillnacurry’de geçiyor. Kasabanın hemen dışındaki bir tepenin üstünde duran tuhaf bir taşa dikkat çekerek okurunu yakalıyor yazar. Bu taş küçük bir çocuk cüssesi büyüklüğündeymiş ve ortasında bir delik varmış. Ve rivayete göre oraya binlerce yıl önce konmuş. Fakat neden orada durduğunu kimse bilmiyor. Yazının bile icadından önce oraya koyulmuş olduğundan yazılı kaynaklarda da bu taşla ilgili bir bilgiye rastlamak olası değilmiş. Okur, bu taşın sırrını düşünedursun sekiz yaşındaki Keira, yaz tatili için Emily teyzesini ziyarete geliyor kasabaya. Emily kasabada bir evcil hayvan dükkanına sahiptir ve Keira’yı burada harika maceralar beklemektedir. Tabi ki okuru da. Emily Teyze’nin evcil hayvan dükkanı, birbirinden komik ve akıllı hayvanlarla doludur. Ve bir o kadar da sevecen. İran kedisi Mulvey, küçük fare yavrularına hiç zarar vermez örneğin. Teriyer cinsi tatlı köpek Bubbles da çok iyi anlaşırlar.
Uzun sözün kısası bu dükkanda hemen her türden hayvan vardır fakat hiç sorun yoktur. Arkadaşlıkları, dayanışmaları örnek alınası. Kitabı okurken zaman zaman Dünya hayvanların olsa düşünmeden edemedim açıkçası. Ya da onların yaşadıkları gibi güzel olsa keşke… Bir gün, kasabanın devasa şatosunda yaşayan, tuhaf ve biraz da ürkütücü Bayan Henrietta dükkanı ziyaret ederek birkaç evcil hayvan satın almak ister. Yazının başından beri hayvanlar için kullandığım sıfatlarla, Bayan Henrietta için kullandığım sıfatlar bile durumu özetliyor aslında. Neyse… Bayan Henrietta İran kedisi Mulvey, teriyer cinsi Bubbles ve papağan Kaptan Cockle’ı seçerek şatosuna götürür. Geride kalan hayvanlar kadının tavırların çok rahatsız olmuşlardır fakat elden gelen de bir şey yoktur. Neyse ki kedi Mulvey’in bir planı vardır Bayan Henrietta’ya karşı. Bu keyifli macera tam olarak burada başlıyor da diyebiliriz.
Bir de unutmadan Bayan Henrietta’nın küçük oğlu Ryan var. Annesinin davranışlarından o da çok rahatsız oluyor. Ve okura, küçüklerin de büyüklere öğretecekleri şeyler olduğunu gösteriyor annesine karşı tutumuyla. Adını anmazsak eksik kalacak karakterlerden biri de Finbarr. Şaşkın, komik bir adam Finbarr. O da kitaba renk verenlerden. Emily’ye de aşık. Belki biraz da bu aşkın şaşkınlığından böyle davranıyor. Ama olsun. Okuru eğlendiriyor ne de olsa.
Kitabın sonuna kadar eğlenceli bir macera bekliyor okurları. “İyi ki Söyledin Emily” Can Çocuk tarafından yayımlandı, Zeynep Öz tarafından dilimize kazandırıldı. Tony Ross da çizimleriyle katkı vermiş.
Dünya’nın sadece bizim olmadığını, paylaşımın güzel bir şey olduğunu, dostluğun, sevginin insanı mutlu edeceğini düşündürtecek, farkına vardıracak bir kitap “İyi ki Söyledin Emily.”
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (10 Ekim 2016)