Alan Moore’un başyapıtı “Watchmen”in yeni baskısı, Can Kantarcı’nın çevirisi ve çizer Dave Gibbons’ın yeni önsözüyle 11 Kasım’da İthaki Yayınları tarafından yayımlanıyor.
Tanıtım bülteninden
Çizgi roman tarihini kökten değiştiren “Watchmen” yeni edisyonu, daha önce yayınlanmamış çizim taslakları ve çizer Dave Gibbons’ın yeni önsözüyle 11 Kasım’da okurlarıyla buluşuyor.
Can Kantarcı’nın çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlanan Alan Moore’un başyapıtı Watchmen, süper kahramanların hikâyelerini en gerçekçi ve derinlikli anlatan eser olarak da dünya edebiyatının önemli yapıtları arasında sayılıyor.
Seksenli yılların ortasında Alan Moore ve Dave Gibbons, çizgi roman tarihini kökten değiştiren ve popüler kültürün çizgi roman algısını yeni baştan yazan eşsiz bir eser yarattılar: WATCHMEN. Watchmen, ilk defa 12 sayılık bir çizgi roman olarak 1986-1987 yılları arasında DC Comics tarafından basıldı. Eser, süper kahraman imgesini değiştirerek derinlik kattığı, alternatif bir dünyada geçen hikâyesiyle ve kendine has çizimleriyle çizgi roman dünyasını da farklı bir noktaya taşıdı.
Çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olarak görülen Watchmen, süper kahramanların çok yönlülüğünü, onların psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan yegâne yapıt olarak kabul ediliyor. Sandman, Transmetropolitan, Preacher gibi eserlere öncülük etmesi, roman içinde roman konseptini başarıyla kullanan en iyi grafik romanlardan biri olması ve bulunduğu dönemin popüler kültürünü derinden etkilemesi de Watchmen’i çizgi roman dünyasında ayrı ve özel bir yere koymamızı gerektiriyor.
Amerikalı süper kahramanların varlığının bile tarihe farklı bir yön verdiği bir dünyada, Amerika Vietnam Savaşı’nı kazanmıştır, Nixon hâlâ başkandır ve Soğuk Savaş devam etmektedir. Hugo ödüllü “Watchmen” bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Nihayetinde, tekrar bir araya gelmiş bu kahramanlar inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötü arasındaki çizginin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.
Çevirmen: N. Can Kantarcı. Kantarcı’nın 2002 yılından bu yana Nick Hornby (Melekle Sohbet), Jack Kerouac (Yolda), Philip Roth (Ölen Hayvan), Hubert Selby Jr. (Bir Düş İçin Ağıt, Brooklyn’e Son Çıkış) gibi yazarların eserlerinden yaptığı çeviriler 2002 yılından bu yana Ayrıntı, Everest, Sel gibi yayınevlerinden çıktı. Orhan Pamuk’la hazırladığı Hatıraların Masumiyeti adlı kitap çalışması 2016 yılında YKY’den basıldı. 2013 Temmuz ayından bu yana İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin tam zamanlı editörlüğünü yapıyor. İlk uzun metraj senaryosu 2017 Haziran ayında çekilecek.
edebiyathaber.net (8 Kasım 2016)