Celile, Yeşil Mürekkep ve İpek Sabahlık gibi çok satan romanlara imza atan Osman Balcıgil’in yeni kitabı Karanlık Oda, Karakarga Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşuyor. Usta çizer Kutlukhan Perker’in de çizimleriyle yer aldığı kitapta antiemperyalist üç kuşağın mücadelesi anlatılıyor.
Tanıtım Bülteninden:
Birinci Dünya Savaşı’nı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve vatansever güçlerin çabasıyla derin yaralar alarak da olsa atlattık.
İkinci Dünya Savaşı’nı yara almadan atlatmamızı sağlayansa, dönemin tek partisi CHP ve “birinci adam”ı İsmet İnönü oldu.
Karanlık Oda’da, Anadolu topraklarının söz konusu iki dünya savaşında emperyalist baskı altına nasıl alındığı, kararlı bir antiemperyalist mücadeleyle, sömürgeci devletlere karşı nasıl direnildiği anlatılıyor.
-Emperyalizmin baskısını çok yakın ve derinden hissettiğimiz bugünlere nasıl geldik?
-Uğruna kan döktüğümüz, can verdiğimiz vatanımızı, yabancılara karış karış kimler ve nasıl peşkeş çekti?
-Emperyalizmin yerli işbirlikçileri kimler?
-50’li yıllardan bu yana, kendisini vatanından sorumlu hisseden gençlik tarafından yükseltilen “antiemperyalist mücadele bayrağı” en çok kimlerin hedefi oldu?
-68 ve 75 kuşağı diye adlandırabileceğimiz iki devrimci jenerasyon, ülkemize göz diken emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından nasıl kıyımdan geçirildi?
-Bugün kendisine “antiemperyalist” diyen eskinin sağcı militanları, 6. Filo ülkemize gözdağı vermek üzere limanlarımızı ziyaret ederken, neden seccadelerinin yönünü ABD donanmasına çevirerek namaz kıldılar?
-Karşılığında ne aldılar? Bugün nerelerde, neler yapıyorlar?
Karanlık Oda, emperyalizme uşaklık yapanlardan, onun sunduğu imkanlardan beslenerek iktidar olanlardan anti emperyalist çıkmayacağını nedenleriyle gözler önüne seriyor.
Karanlık Oda’da, Türkiye devrimcilerinin idolü olan Deniz Gezmiş’in mücadelesinden hareketle, iki devrimci jenerasyonun mücadelesi doğruları ve yanlışlarıyla anlatılıyor.
Yer yer “iki kuşağın tartışması”na dönüşen kitapta, ülkenin bugünkü çıkmaza nasıl sürüklendiği vakalar ve tanıklıklarla gözler önüne seriliyor…
Usta çizer Kutlukan Perker’in illüstrasyonlarıyla zenginleşen kitap, tarihin derinliklerine inerken, aynı zamanda, Deniz Gezmiş’e saygı duruşunda da bulunuyor.
Arka Kapaktan
Kürtlük-Türklük, Alevilik-Sünnilik,
Zenginlik-Fakirlik, Doğuculuk-Batıcılık,
Dindarlık-Laiklik…
Büyükada’daki bir evin karanlık odasında, soluk kırmızı ışığın altında, 61 yaşındaki gazeteci Osman Balcıgil ve ondan yedi yıl önce doğan 25 yaşındaki delikanlı Deniz Gezmiş, memleketin siyah beyaz klişelerine bakıyorlar.
İşçiler, köylüler, öğrenciler, ekmek, toprak ve özgürlük…
Osman Balcıgil, “bir ceza olarak idamdan” bahsettiği kitaplardan bağımsız bir ağabey, sembollüğünden haberdar olsa da bihaber kardeşi Deniz.
Darağacına doğru yürüyen gencecik, pırıl pırıl insanlar ve onlar gittikten sonra olanlar küvetlere dolduruluyor; ama bu sohbet, dokunulmaz, mahrem, samimi bir iç döküş olarak satırlara düşüyor.
edebiyathaber.net (26 Nisan 2018)