Sabancı Üniversitesi SSBF Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Nora Fisher Onar ve Susan C. Pearce tarafından hazırlanan “Istanbul : Living with Difference in a Global City / İstanbul: Küresel Bir Şehirde Farklılıklarla Yaşamak” kitabı Sabancı Üniversitesi İPM ev sahipliğinde gerçekleşen bir toplantıyla tanıtıldı. Tanıtım kapsamında; kitabı hazırlayan veya katkıda bulunan isimlerin de katıldığı özel bir söyleşi gerçekleştirildi.
“İstanbul’u bir seferde tek bir yer olarak keşfetmek yerine, kentin son 200 yılda yaşadığı göç ve küreselleşme deneyimlerine odaklanılması yerinde olur” ortak mesajının verildiği söyleşiye konuşmacı olarak Fuat Keyman, Nora Fisher Onar, Feyzi Baban, Çağlar Keyder, İlay Romain Örs ve Hande Paker katıldı.
Tanıtım toplantısının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi SSBF Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, kitap fikrinin 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olmasıyla ortaya çıktığını, olgunlaşıp bu yıl tamamlanabildiğini söyledi. Keyman, “İstanbul tek değil, birden fazla İstanbul var. Bir taraftan tarihi, bir taraftan finans merkezi, bir tarafı geleneksel, bir tarafı modern, öteki tarafı post modern. Kentten ziyade küresel bir kent, etrafını da içeren bir kent havzası. İstanbul direnen ve kendini koruyan bir kent. Bu nedenle İstanbul’a dair hiçbir çalışma hiçbir zaman tamamlanmış olmuyor” dedi.
Kitaba katkı sağlayan 2015/16 Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Çağlar Keyder de, şöyle konuştu:
“Kozmopolitlik 1980’lerden sonra kullanılmaya başlandı. Ancak kozmopolitlik bir şehre verilebilecek bir başlık değil. Kozmopolitlik; insanların birbirine tahammül edip, birlikte yaşamasıyla açıklanabilir. İnsanlar birbiriyle ilişki içinde olabilir, birlikte bir projeye girebilir. Kozmopolitlik, kozmopolitan insanların bir arada yaşayarak birlikte etkileşim halinde bir şeyler yapmasıdır. İstanbul, zamanın belli vakitlerinde bu özelliği yansıtmıştır.”
Kitabı hazırlayanlardan Nora Fisher Onar ise İstanbul’un sınırları içinde yaşayan tüm insanların birlikte hayatta kalmayı ve hayatı idare etmeyi öğrendikleri kozmopolit bir yapı olduğunu söyledi.
İstanbul, bir ulus devletinin gurur duyduğu gözde bir şehirdir
Kitabın tanıtımında İstanbul’a ait şu saptamalara yer veriliyor: “İstanbul, uzun zamandır insanların birbiriyle şehri paylaşırken eski-çağ prizmasını nasıl kullanacağını araştırıyor. Avrupa, Asya ve Afrika’yı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kesiştiği noktada yer alan İstanbul hem batı ve doğu hem de kuzey ve güney olmasının yanı sıra dindar ve lâiktir. Eski imparatorlukların varisi olan İstanbul, çokuluslu şirketler, STK’lar ve sermaye akımları gibi küresel bir kent haline gelmesinin yanında, bir ulus devletinin gurur duyduğu gözde bir şehridir. İstanbul’u bir seferde tek bir yer olarak keşfetmek yerine, kentin son 200 yılda yaşadığı göç ve küreselleşme deneyimlerine odaklanılması yerinde olur. İstanbul’un, kendi umutlarıyla yaşamaya ittiği insanlarla yaşamak hakkında bize ne öğrettiğinin cevabı ise geleceğin bu dünya kentinde kozmopolit bir diyaloğun doğuşunu, çöküşünü ve kırılgan yeniden doğuşunu keşfetmekle başlıyor. Sonuç, zaman ve mekândaki çeşitlilik ikilemlerinden oluşan bir mikro-mekân olan kentin tutarlı ve disiplinlerarası değişimidir.”
edebiyathaber.net (28 Haziran 2018)