Psikolojik gerilimin ustası Patricia Highsmith’in üç kitabı daha Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Carol – Tuzun Bedeli
New York’un büyük mağazalarından birinde sıradan bir tezgâhtar olan Therese’in hayatı, çekici ve zengin Carol’la karşılaşmasıyla aniden yön değiştirir. İki kadın görünüşte birbirinin tam tersidir: Therese ek gelir için mevsimsel işlere giren, sevmediği bir adamla birlikteliğini sürdüren, on dokuz yaşında bir genç kadındır; Carol ise zengin kocasından boşanmanın arifesinde, kültürlü, saray yavrusu evindeki hayatından bıkmış bir banliyö hanımı. Kaçmaya çalışsalar da, yüzyıl ortası Amerika’sının kuralcı toplumu onları takip eder. Therese ve Carol, mutluluklarına sahip çıkabilecek midir?
Patricia Highsmith’in 20. yüzyılın kült başyapıtlarından birisi sayılan romanı Carol, eşcinselliğin tabu olduğu 1952 yılında birçok yayıncı tarafından reddedilmişti. Roman sonunda Claire Morgan imzasıyla ve Tuzun Bedeli adıyla basılabilmişti. Tüm beklentileri alaşağı eden kitabı bağrına basan okurlar, gözüpek yazarı da mektup yağmuruna tutmuşlardı. 1984 yılında nihayet Patricia Highsmith’in kendi imzasıyla ve Carol adıyla yayımlayabildiği roman, yakın zamanda beyazperdeye de uyarlandı.
Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler
Psikolojik gerilimin ustası Patricia Highsmith, Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler’de bizi bir kadın düşmanının zihninde yolculuğa çıkarıyor. “Kusursuz küçükhanım”dan “kadın romancı”ya, “dansçı”dan “koket”e, bu koleksiyonun parçası olan on yedi kadının her biri kendilerine biçilen basmakalıp rollere karşı koyuyor ve bu boğucu dünyayı yıkmak adına hem kendilerini hem de çevrelerindeki erkekleri felakete sürüklemekten çekinmiyor.
Highsmith, sıradan olduğunu düşündüğümüz hayatların gizlediği acayiplikleri ve vahşilikleri bu kez bir fabl yazarının yalın ama ironi dolu diliyle anlatıyor. The Guardian eleştirmeninin de söylediği gibi: “Bu kitabın amacı kadın düşmanlarına bir ders vermek değildir, tam tersine bir kadın düşmanına doğum günü armağanı olarak verilebilecek nitelikte bir gerilim yapıtıdır.”
Köpeğin Fidyesi
Graham Greene’in “kaygıların şairi” adını verdiği Patricia Highsmith, bu kez kaleminin sivri ucunu şehirli orta sınıf yaşamının en çatlamaya hazır noktasına doğrultuyor. Savaş sonrasının lekesiz dünyasına bakarak etrafından kopuk yaşayan ıssız insanların hayatlarının altında yüzeye çıkmanın yolunu arayan şiddeti yakalıyor. Köpeğin Fidyesi, kapkaranlık bir kara komedi.
Manhattan’da yaşayan orta yaşlı, hali vakti yerinde bir yayıncı olan Ed Reynolds, “Sayın beyefendi, köpeğiniz elimde. Köpeğiniz sanırım sizin için önemliymiş. Göreceğiz!” diyen bir imzasız mektup alır. Ed ve eşi adamın istediği fidyeyi öder, polise de haber vermezler. Ne var ki yeni fidye istekleriyle işin rengi tamamen değişir. Suçlunun peşindeki bir polisin beklenmedik bir suç işlemesiyle olaylar kontrolden çıkar, masum insanlar girdabın içine doğru sürüklenmeye başlar.
PATRICIA HIGHSMITH, 1921’de Teksas’ta doğdu, 1927’de ailesiyle New York’a taşındı. Üniversite eğitimini burada, Barnard Koleji’nde tamamladı. Highsmith, ülkesinin demokratik ideallerine inanırdı ama Amerikan rüyası onu derin bir hayal kırıklığına uğratacaktı. Suç işleme psikolojisini, çift kişilik sorununu işleyerek çarpıcı romanlar kurgulayan Highsmith çok sayıda ödül aldı. İlk romanı Trendeki Yabancılar, “Ripley” serisi ve başka yapıtları birçok defa sinemaya uyarlandı. Diğer eserlerinin arasında Carol, Ocak Ayının İki Yüzü, Edith’in Güncesi, Küçük g: Bir Yaz Masalı ve Kadın Düşmanları İçin Küçük Öyküler sayılabilir. Highsmith, ömrünün son on iki yılını geçirdiği İsviçre’nin Locarno kentinde 1995’te lösemiden hayata veda etti.
Patricia Highsmith’in Can Yayınları’ndaki diğer kitapları:
Ripley Su Altında, 2000
Ripley Yeraltında, 2016
Ripley’nin Oyunu, 2016
Ripley ve Peşindeki Çocuk, 2016
Yetenekli Bay Ripley, 2016
edebiyathaber.net (28 Aralık 2018)