Gazeteci Silvana Paternostro, Kolombiya’nın Barranquilla kentinde doğdu. Burası Gabriel Garcia Marquez’in, bazıları sonradan “Yüzyıllık Yalnızlık” romanının karakterlerine dönüşecek olan yazar arkadaşlarıyla bir arada bulundukları yerdi. Silvana Paternostro, Marquez’in kendisi için ne kadar önemli olduğunu keşfedemeden önce, henüz ilk gençliğindeyken ABD’ye taşınmıştı. Sonraları, yazar tarafından verilen üç günlük bir gazetecilik atölyesine katılacaktı. Silvana Paternostro,“Solitude&Company” kitabı dolayısıyla Marquez’in üne kavuşmadan öncesi ve sonrasına dair sözlü tarih çalışması yaparken çok yakınında bulunanların, yazarın (arkadaşlarının deyimiyle Gabo’nun) mahremiyetini korumak adına sessizlik yemini etmiş olduklarını fark etti. Aşağıda, Silvana Paternostro’nun, Marquez’in batıl inançları, disiplini ve başka özellikleri üzerine konuşan insanları nasıl bulduğunu ve kitabını nasıl yazdığını okuyacaksınız.
Bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Kitap fikri 2010 yılında oluştu ve 2014’te İspanyolca baskısı çıktı ortaya. Ama farkında olmaksızın yıllardır içimde taşıdığım bir şeydi bu. “Yüzyıllık Yalnızlık”ın geçtiği yerde doğdum ve büyüdüm. Marquez ve arkadaşları hakkındaki hikayeleri dinlerdim, tıpkı Beat kuşağı şairleri gibi çılgındılar. Amcam şahsen tanıyordu onları, bazılarının çocuklarıyla aynı okullarda okumuştum.
Tina Brown, Talk dergisinde onlarla ilgili bir sözlü tarih çalışması yayımlamak istiyordu. 2000 yılında dergiden bir telefon geldi: “Marquez hakkında bir sözlü tarih çalışması yapmak istiyoruz, ilgilenir misiniz?” Elbette ilgilenirdim.
Altı üstü 2,000 sözcüklük bir dergi yazısıydı, fakat kayıt cihazımı durduramadım. Görüştüğüm bazı kişilerin Marquez’le olan arkadaşlıklarına ihanet etmek istemediklerinin farkındaydım. Ama başkalarını buldum; Marquez’i tanıyan, onunla karşılaşmış olan başkalarını.
Ben çalışmamı bitirmeden Talk dergisi kapandı,bahsettiğim sözlü tarih çalışması da The Paris Review dergisinde yayımlandı.
2010 yılında, tesadüfen, Meksiko’daki bir müzenin açılış töreninde gördüm Marquez’i. Pek iyi görünmüyordu. Etraf insan kaynıyordu; Meksika’nın en zengin adamı olan Meksika Devlet Başkanı da oradaydı. Fakat insanlar Marquez’e yöneliyordu. Sevgiyle. Kalbim küt küt atmaya başladı, merak ediyordum: Latin Amerika’nın John Lennon’ına dönüşmüş olan bu adam kimdi? Sanırım kitap fikri o an doğdu. İş çalışmaya kalmıştı, biçim vermeye. Böylece ikinci tur görüşmelerine başladım.
Kitabın hazırlanma aşamasında size en çok şaşırtan şey ne oldu?
Batıl inançları olduğunu öğrendiğimde gerçekten şaşırmıştım: Cenaze törenlerine katılmıyormuş, arkadaşlarınınkine bile. Bazı insanlar kondurmak istemiyor olabilirler ama Marquez bu konuda gerçekten batıl inançlıydı ve cenazeye gitme fikri onu panikletiyordu. Bunlar küçük şeyler ama çarpıcı.
Beni çarpan şeylerden biri de Marquez’in disiplini oldu. Çünkü nereden geldiğimizi, geldiğini biliyorum. Talihine çok fazla şey düşmemiş olarak büyüyen bu çocuk, Latin Amerika Edebiyatını dünyaya tanıtan adam olmuştu. Şans eseri olmamıştı, bunu yapmak istemişti. “Don Kişot” kadar önemli bir kitap yazacağı sözünü vermişti kendi kendine, sözünü tuttu.
Yazmayı planladığınız kitapla ortaya çıkan arasında farklar oldu mu?
Hayatlarını Gabo uzmanı olarak geçiren insanlar var. Ben Gabo uzmanı olduğumu sanmıyorum. Ben öncesinde olduğu ve sonrasında dönüştüğü adamı anlamak istiyordum. Ama bu süreçte tüm o inanılmaz hikayeler bende birikmişti ve bunları paylaşmanın neredeyse görevim olduğunu hissediyordum.Kitabın İngilizce baskısında, İspanyolca baskıda yapmadığım bir şey yaptım: Okurların Kolombiya’yı anlamalarına yardımcı olacak şeyler ekledim. Böylece kitap bölgenin müziğini, şiddetini ve kendine özgü tuhaflığını da anlatır hale geldi. Büyüme çağımda beni şöyle uyarırlardı: Sakın oraya gitme! Madem Kolombiya artık bir seyahat merkezi oldu, kitap her ne kadar bir seyahat rehberi değilse de Kolombiya’ya seyahat ederken size yoldaşlık edebilir.
Eğer Marquez’in kitaplarını tekrar okumak istiyorsanız, bu kitap tam size göre, eğlenceli olacaktır. Kitapta yer alanlar, magazinden çok daha fazlası.
“Solitude&Company” kitabınızı neden okumalıyız, 50 ya da daha az sözcükle açıklar mısınız?
Marquez’i tanıyanların bazı edepsiz dedikodular da dahil olmak üzere sansürsüz anılarına sırdaş olacaksınız. Eski bir devlet başkanıyla ve olağanüstü yazarlarla oturup kalkacaksınız. Yazmaya ve dostluğa dair çok şey öğreneceksiniz.
Kaynak: The New York Times, 3 Mart 2019
Çeviren: Onur Çalı
edebiyathaber.net (8 Mart 2019)