Elif Yonat Toğay’ın “Dinozorun Ayak Sesleri” adlı kitabı, 8 ve üzeri yaş grubu için Tudem Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Kulağınızı tırmalayan şu ses, derinlerden gelen bir T-Reks’e mi ait yoksa?
Atıştırmalık Öyküler ve Bir Şeyler Yapmam Gerek isimli kitaplarından tanıdığımız ödüllü yazar Elif Yonat Toğay’dan, hayal gücünün sınırsızlığında gezinen, kahkaha garantili on gülmece öykü: Dinozorun Ayak Sesleri.
Yetişkinlerin “karmaşık” dünyalarını anlamlandırmaya çalışan çocukların, aile ve arkadaş çevrelerinde yaşadıkları günlük olayları sayfalarına taşıyan bu komik kitap, Burcu Yılmaz’ın farklı teknikleri bir araya getiren kıpır kıpır resimleriyle dikkat çekiyor.
Sadece küçük okurların değil, hayal gücünü çocukluğuyla birlikte sandıklara kaldıran yetişkinlerin de kalbini ısıtmayı başaran Dinozorun Ayak Sesleri, esprili dili ve eğlenceli anlatımıyla keyifli bir okuma deneyimi vadediyor.
Dikkat! Her satırı hayalle örülmüş bu merak uyandırıcı kitap; şaşırtıcı, heyecan verici ve bol sürprizli içeriğiyle tadına doyulmayacak bir öykü pınarı. Öyle ki; ortalığı birbirine katan fare Bernardo ile kendinizi okul koridorlarında koşarken ya da perili bir köşkte, Ponpon tavşanınıza sarılmış halde uyuklarken bulmanız işten bile değil. Dinozorun yaklaşan ayak seslerini de unutmamak gerek tabii. Siz siz olun, öykülerden yükselen “İmdaaat!” seslerine aldanmayın sakın. Bu kitapta korkulacak bir şey yok, hayaller ve gülmeceye gelince çok!
Çocukça duyguların izini sürerken, hayal gücünün aynasında devleşen yersiz korkuların anlamsızlığına değinen Dinozorun Ayak Sesleri, gülümsetirken düşündüren kitaplardan…
Elif Yonat Toğay Hakkında
Sabırsızdır. Ama sincap aşkına, bir ağacın altında saatlerce bekleyebilir. Dikkatlidir. Ama uçan balık görünce sevinçten öyle çok zıplar ki sonunda kanodan düşebilir. Dakiktir. Ama bir ibibiğin peşine takılıp zamanı unutabilir ya da egzotik balıkların arasında elleri ve ayakları buruş buruş olana kadar yüzebilir. Hesap kitap yapabilir. Ama uzak ülkelerde ne zaman deniz kabuğu ve kozalak toplasa bavulu kapanmaz. Asya fillerini, Afrika penguenlerini ve denizatlarını çok sever. Ne yazık ki yirmi sekiz yıldır bir tane bile denizatına rastlamadı. Oysa eskiden, bir günde tam üç tanesiyle burun buruna gelmişliği var. Ara sıra cips yemek dışında kötü bir alışkanlığı yok. Öyle, kendi halinde biri işte…
edebiyathaber.net (10 Nisan 2019)