Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar, şair Hidayet Karakuş’u, yakın arkadaşı araştırmacı, yazar Efdal Sevinçli’le konuştuk.
1) Yazılarını nerede oturup yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Hidayet arkadaşımın, bütün ozanlar, yazarlar gibi bir tasarım sürecinden sonra yapıtlarını, kitaplığında/ çalışma odasında yazdığını biliyorum. Elbette bir ozanın, yazarın şiirlerinin, öykülerinin, romanlarının oluşum süreçlerini izlememiz olanaksız. Ancak birçok şiirinin ve romanının ilk okuyucularından olduğumu söylemeliyim. Hidayet, paylaşıma, eleştiriye, önerilere açık bir arkadaşımız. Örneğin Şeytan Minareleri ile Anne Beni Bekleme romanlarını, değerlendirmemiz için benimle birlikte birkaç arkadaşına verdiğini biliyorum.
2) Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
1975 yılından bugüne, hemen hiç kopmadan gelen bir arkadaşlığı/ kardeşliği paylaşıyoruz. 1970’li yıllarda okuduğumuz kitapları paylaşırken yıllar içinde yazdıklarımızı da değerlendirmek için paylaştık. Her geçen gün varsıllaşan kitaplıklarımızın da gece gündüz paylaşımımıza açık olduğunu vurgulamalıyım. Konu araştırmaları sürecinde olsun, dergilerde yayımlanan ürünlerimizde olsun eleştiriden hiç kaçınmadık.Bu eleştiriler bizi, birbirimize daha da yakınlaştırdı. Hiç bir eleştiriden alınganlık da göstermedik. Bir gün olsun kırıcı bir dil kullanmadık. Arkadaşlığın ötesinde kardeşliği paylaştık.
3) Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Hidayet kardeşimin, Şeytan Minareleri romanının ilkyazımı bittiğinde, romanını yeniden yeniden yazmasında; Anne Beni Bekleme’nin hem tarihsel sürecinin hem de kahramanın boyutlandırılmasında önerilerimi değerlendirdiğini biliyorum.
4) Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Bütün yazılarını dolmakalemle, yeşil mürekkeple yazan bir yazarı aramıyorsunuzdur umarım! Hidayet’in ritüellere inanacak, onlarla uğraşacak bir “kahraman” olmadığını biliyorum. Yalnız, bizim kuşağın, kurşun kalemi, sarı defteri, daktiloyu kullanıp bilgisayara geçtiğini bilmenizi isterim…
5) Son olarak, elinde gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Hidayet Karakuş’un son çalışması olan Atasözlerimiz Bizi Söylüyor kitabının taslak dosyasını gördüm. Bu çalışmasını da okuyup düşüncelerimi söyledim. Epey tartıştık. Kitabın basıldığını duydum ancak görmedim.
edebiyathaber.net (11 Nisan 2019)