1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
2015 yılında Türkiye Hikayelerini Anlatıyor projesi için “Bir Göl Kıyısı Hikayesi” başlıklı öykü kaleme almıştım. Çocukluğumu, çocukluğumun cennet bahçesini anlattım o öyküde. Öyküyü yazarken göl kıyısında büyüyen ve göl kıyısındaki küçük bir binada, cama çarpıp pencere kenarına düşen kuşların acısını yaşayan kız çocuğuyla, çocukluğumla karşılaştım. O küçük kız elini uzattı bana, tekrar oyuna çağırdı beni. İşte o bahçeye geri döndüm ben. Özlemişim; bahçeden çıkmayı da düşünmüyorum artık. Çocuk dünyasının masumiyetine sığınmak için yazıyorum diyebilirim.
2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Kitapla, edebiyatla tanışmam, Samed Behrengi’nin “Bir Şeftali Bin Şeftali” adlı öyküsüyle oldu. Kitabı okuduktan sonra ağaçlarla dost olmayı öğrendim. Bir şeftali ağacı değil ama bir çınar ağacı dostum vardı mesela; ara ara gider, konuşur, dertleşirdim onunla.
3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Bu kitabı keşke ben yazsaydım diye düşünmedim hiç. Kitap, benimle paylaşılan bir dünyadır, bir davettir o dünyaya. Bana uzatılan ele şükran duyarım. Kitaptaki yaşam izleri çok kıymetlidir bana göre. Ama “keşke” olarak şunu söyleyebilirim; Küçük Prens’i yazarken Antoine de Saint-Exupéry’nin yanında olabilseydim keşke… Onunla kitaba dair sohbet edebilmek, nasıl yazdığını dinleyebilmek isterdim. Ya da keşke Sinağrit Baba öyküsünü yazarken Sait Faik’le sohbet edebilseydim. Sinağrit Baba, biz yetişkinlerin içindeki çocuğu uyandıran, suyun altından su yüzüne çıkaran bir öyküdür.
4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Yıllar önce bir öğrencim, annesi Rus olduğu için küçüklüğünde dinlediği bir Rus masalını anlatmıştı bana; Kalabok (Kolobok) adlı bu masaldaki kahramanın evden kaçan yuvarlak bir ekmek olması beni çok etkilemişti. İki hafta önce Ukrayna Kiev’de okuyan çocuklarımın elindeki kitapta Kolobok masalını görmek beni aynı şekilde heyecanlandırdı. Bu defa masalı kızımla ve oğlumla birlikte okuduk.
edebiyathaber.net (5 Haziran 2019)