Ülkemiz nüfusunu oluşturan bireylerin büyük çoğunluğunun iç ve dış göçlerle yer değiştirdiklerini biliyoruz. Bu bireyler mutfak kültürleriyle birlikte geldiler. Geldikleri topraklarda yaşamakta olan bireylerle kaynaştılar. Yerleştikleri coğrafyanın ürünleriyle kendi deneyimlerini birleştirdiler. Yeni harmanlar çıktı ortaya her seferinde: melez kültürler… Bu bağlamda yenilik ve değişimlere açık, coğrafya odaklı, yerel ürün merkezli, bilgiyle işlenerek her geçen gün daha da gelişkin bir hale gelen üst düzey bir mutfak kültürümüz olduğundan rahatlıkla söz edebiliriz. İşte bu kültüre özgü göstergeler gastronomi alanındaki gelişimlere bağlı olarak özellikle 2000’li yıllarla birlikte nitelikli yemek kitapları, gazetelerin hafta sonu ekleri, dergiler, tematik televizyon kanalları ve programlarında daha görünür olmaya başladı.

Gazeteci, gezgin ve gurme yazar Mehmet Yaşin’in Yemek Sırları adlı kitabı Doğan Kitap etiketiyle Kasım 2012’de yayımlanmış. Yaşin kitabını Hürriyet gazetesinde yayımlanan mülakatlardan (görüşme) hareketle oluşturmuş. Gazete için kısaltılan metinleri kelimesine dokunmadan bu kitapta bir araya getirmiş. Sanat, siyaset, medya, yemek, moda ve farklı çalışma alanlarından tanınmış kişilerle-ünlüler- yapılan görüşmeler özellikle onların yemek kültürüyle ilgili bilmediğimiz yönlerine odaklanıyor.  Kitap yazarın seçtiği kişilerin çocuklukları, anne ve babalarının yemek kültürlerinin onları nasıl etkilediği, yemek alışkanlıkları, öğünlerde ne yedikleri, gece kaçamakları, sevdikleri ve sevmedikleri yemekler, dışarıda yemek için önerdikleri mekânlar, yemek tarifleri, dünya mutfaklarıyla ilişkileri ve sağlıklarını korumak için ne gibi çözümler ürettikleri hakkında verdikleri yanıtlardan oluşuyor.

Mehmet Yaşin’in Yemek Sırları kitabı 530 sayfalık hacimli bir kitap, ancak bir solukta okunuyor diyebiliriz gönül rahatlığıyla. Yazarın seçtiği kişilerin sıcak, esprili, alçakgönüllü, yer yer öğretici ve hemen her okuyucunun kendisinde bir şeyler bulup yer yer geçmişe özlemle dolacağı anlatımları bunun en önemli nedeni. Yemek Sırları alanındaki eksikliği dolduran nitelikli bir kitap ancak yeni baskıya gidecekse alana hâkim bir editör tarafından mutlaka yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sanat ve medyayla ilgili isimler ayrı bir kitapta, çalışma hayatıyla ilgili isimler ayrı bir kitapta toplanabilir. Bu haliyle çok karmaşık, hatta bazı görüşmeler kitaptan çıkarılabilir. Kitabın kapağında da mutlaka yeni bir düzenlemeye gidilmesini önereceğim çünkü ön kapakta görüşme yapılan isimlerin tamamının yer alması, kitabın ve yazarın ismi ve sebze fotoğrafları yine karmaşık bir görünüm yaratıyor. Kitabın adı da değişmeli çünkü görüşmelerin sadece küçük bir bölümü sırlarla ilgili diyebilirim, sır demek ne kadar doğru o da tartışılır. Bir de şu var: Bazı söyleşilerde verilen yanıttan hareketle sohbet çok daha derinlikli ve keyifli bir yere gidebilecekken yazarın bağlamı değiştirip farklı bir alandan soru sormasıyla görüşmenin akışı birden değişiyor ve harika bir fırsat böylece kaçmış oluyor.

Serkan Parlak – edebiyathaber.net (7 Ağustos 2019)