Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Gazeteci, yazar Barış İnce’yi, eşi Sevil İnce ile konuştuk.
1) Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Bugüne kadar küçük evlerde yaşadık. Barış’ın özel kendine ait bir yazı odası olmadı maalesef. Yazılarını salonda yazar. Salonun en güzel köşesini masası için ayarlarız. Dışarıya bakarak yazmayı sevdiği için her evimizde cam kenarı önündeydi masası. Şu ana kadar ilginç bir anımız olmadı. Sadece geceleri çok uzun saatler yazıyor. Ben uyuyorum, uyanıyorum, uyuyorum, uyanıyorum, bakıyorum hala yazıyor. Bu kadar uzun süre yazması bana ilginç geliyor.
2) Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Yeni çıkan kitapları konuşuyoruz, eski klasiklere dair fikirlerimizi karşılaştırıyoruz. Bazen ben Barış bitirdikten sonra hemen okuduğu kitabı okuyorum ki, üstüne birlikte yorum yapabilelim.
3) Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Fikir veya öneri almadı. Çıkacak kitabını elime almadan bilgisayardan okumamı tercih etmez. Ben de kitap basıldıktan ve eve geldikten sonra okuyorum. Hatta kitapçıları dolaşıyorum bazen hemen bulup okumak için. Ama çıkacak kitabı hakkında konuşuruz ve bana genel hatlarıyla bahseder. Yazdığı kitabı kendi sesiyle anlatışını dinlemek daha keyifli.
4) Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Bir sürahi suyu ve sevdiği bardağı hep masasında olsun ister. Yazarken hep aynı şarkıyı arka arkaya dinler. Şarkının ritmine kapılıp dışarıya kendini kapatır ve yazar. Aynı şarkıyı tekrar tekrar günlerce duymak biraz tuhaf oluyor.
5) Son olarak, elinde son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Joy Cowley – Külüstür adlı bir çocuk romanı vardı elinde.
edebiyathaber.net (10 Ekim 2019)