“Töz” öyküsüyle Cumba Kültür Sanat Platformu’nun 2018 yılında düzenlediği yarışmada birincilik ödülü, ‘Tuz’ adlı öyküsüyle de Nezihe Meriç Öykü Ödülü’nde mansiyon alan Meral Saklıyan’ın özenle, ince ince işlediği öyküleri yer alıyor bir ilk kitap olan ‘Uzağa Gidemem’de.
Yazarın işçilikten kaçmadığı, yazarken titizlendiği apaçık, emek yoğun ilk kitabının dikkat çekici öykülerinden biri, bilinç akışı- iç monolog tekniğini ustalıkla kullandığı ve kısa öyküde zorluğuna rağmen sahici bir karakter yarattığı ‘Ateş Böcekleri”.
Bir diğeri de, yukarıda söz ettiğim öykünün hemen ardından gelen ‘Demirden Çember ‘. Bir tutukevi atmosferinin, Sipan isimli karakterle de siyasi tutukluluk halinin başarıyla anlatıldığı öykü, erk, baskı, şiddet ve işkence meseleleriyle bir kez daha karşı karşıya getiriyor okuru, bir yüzleşme talep ediyor. Tutukevi ürkütücü koşullarıyla bir ülkenin minyatürü, Sipan’ın sonu ise utanma duygusunu yitirmemiş olanlar için hayli sarsıcı.
‘Unutmabeni Çiçekleri’ ilk bakışta bir bencilliğin, hatta vicdansızlığın hikâyesiymiş gibi gelse de, bir gerçekliği, kadının toplumsal baskı, sosyo ekonomik, sosyo kültürel koşullar nedeniyle içine düştüğü durumu, kıstırılmışlığını, öte yandan da birey olamayışın sonuçlarını gösteriyor, kapılar sonunda boş odalara, ölümlere açılıyor.
‘Düzlüğün Bittiği Yerde’ ile birlikte kitabın ilk öyküsü, gene beklenmedik bir sonla biten ‘Töz’ de acı bir tatla ön yargıları, yanılgıları, aile ilişkilerinin açmazlarını, ‘Nişan’ da kadın erkek ilişkilerini, sahteliği, ihaneti ve evliliği derinlemesine sorguluyor Meral Saklıyan. Bununla birlikte on iki metnin yer aldığı kitapta öyküden öyküye tema değişiyor, karakterler kendi sesleriyle var oluyorlar, hepsinin kendine ait bir anlatma biçimi var, böylece tek bir kahramandan hep aynı öyküyü okuyormuşuz duygusuna kapılmıyoruz. Her öyküyle farklı bir soru soruyor yazar. Bu soruların yarattığı etki nedeniyle de ‘Uzağa Gidemem’ ilgiyle okunacaktır kanısındayım.
Jale Sancak – edebiyathaber.net (1 Kasım 2019)