Tanıtım bülteninden
Burun kıvırdığımız ya da bayıldığımız, tezgâhlarda bakıp geçtiğimiz ya da biçimlerine hayran olduğumuz, renklerine vurulduğumuz ya da kokularından nefret ettiğimiz sebzeler. Lahana, havuç, bezelye, domates, fasulye, balkabağı, enginar ve daha başkaları…
Yazdığı biyografilerle dikkat çeken Evelyne Bloch-Dano bu kez sebzelerin biyografı olmaya soyunuyor: Sebzelerin pek bilinmeyen ya da önemsenmeyen öykülerini, kıtalar arasında yaptıkları uzun yolculukları, zaman içinde geçirdikleri evrimleri, pişirilmelerinde kullanılan tekniklerdeki değişimi canlı biçimde aktarıyor. Üstelik bunu yaparken edebiyattan müziğe, şiirden tarihe, coğrafyadan iklimbilime geniş bir yelpazede, farklı disiplinlerden yararlanıyor. Mekânların, soruların, tecrübelerin, geçmişten ve günümüzden çeşitli tariflerin peşinden ilerleyerek yemek kültürüne ve sosyolojisine sebzeler üzerinden büyük bir katkıda bulunuyor. Sebze bahçelerinin kapısından geçerek aslında dünya tarihine adım atan Bloch-Dano, sebzelerin “maceraları” üzerinden bambaşka ufuklara işaret ediyor.
Fransa’da 2008 yılında ünlü aşçı Eugénie Brazier anısına verilen ödülü (Prix Eugénie Brazier) alan Sebzelerin Efsanevi Tarihi, sebzelerin şaşırtıcı zenginliğine lezzetli bir yolculuk…
“(…) en mütevazı sebze, dünyanın bütün macerasını kendinde toplar. (…) Bir sebze yediğimiz zaman dünya tarihiyle bütünleşiriz. Bunun ne zaman, nasıl, ne şekilde olduğunu söylemek biyografın işidir.” MICHEL ONFRAY
Neuilly-sur-Seine’de doğdu. İngiliz dili ve modern edebiyat okudu. Paris’te çeşitli eğitim kurumlarında edebiyat öğretmenliği yaptı. Yazı faaliyetleri edebiyat, yazar evleri, biyografiler üzerinde yoğunlaştı. 1993-2008 yılları arasında Magazine Littéraire dergisinde düzenli olarak yazar evleriyle ilgili yazılar yazdı. Yine bu dergide ve Marie-Claire’de edebiyat eleştirileri yayımladı. 2006-2012 yılları barasında, Michel Onfray’nin kurduğu l’Université Populaire du Goût d’Argentan’da (Argentan Halk Lezzet Üniversitesi), bu kitabın da yazılmasına vesile olan “Lezzet Tarihi” seminerleri verdi. Esas olarak biyografileriyle dikkat çekti ve çeşitli ödüller aldı. Émile Zola’nın karısını anlattığı Madame Zola (1997); modern feminizmin kurucularından, sosyalist Flora Tristan’ın hayatını incelediği Flora Tristan La Femme-Messie (Flora Tristan, Kadın-Mesih, 2001); Marcel Proust’un annesi Jeanne Proust’un hayat hikâyesini ve aile ilişkilerini ele aldığı Madame Proust (2004); yazar evlerini incelediği yazılarını bir araya getirdiği Mes Maisons d’écrivains (Benim Yazar Evlerim, 2005); kendi annesinin hayatıyla oyuncu Romy Schneider’in hikâyesini birlikte incelediği La biographe (Biyografi Yazarı, 2007); George Sand’ın Alexandre Manceau ile ilişkisini dönemin olaylarıyla birlikte ele aldığı Le Dernier amour de George Sand (George Sand’ın Son Aşkı, 2010) eserlerinden bazılarıdır.
edebiyathaber.net (13 Ocak 2020)