Necla Akdeniz yıllarca iş dünyasında çalıştıktan sonra aldığı felsefe eğitiminin hakkını vermek ve gönlündeki edebiyatçı ortaya çıkarmak için önce Gök Kuşaksız sonra da Kaotika’yı yazdı. Kaotika alışık olduğumuz tarz bir roman değil. Konusuyla, yazarın kullandığı imgelerle, duyguları ele alışıyla farklı ve özgün. Mitolojiden beslenen bir roman.
Roman mitler konusunda uzman dört kişinin felsefeci Senih Ataklı’nın evine bir proje için davet edilmeleriyle başlıyor. Zeynel Abidinoğulları şair, Arda Gezer bilim adamı, Orkun bilgisayar programcısı ve Feri hanım da masal anlatıcısı. Senih Hoca , “Sizden, sizden, sizden, uzmanlık alanınıza göre kaleme alacağınız farklı tatlarda mitler bekliyorum. Umarım dersinize iyi çalışmışsınızdır” diyerek romanda ne beklememiz gerektiğinin ve konusunun ip uçlarını veriyor. Evdeki yardımcı Seher ve manevi kızı Melek de gizemli Hoca’nın hayatında çok önemli yeri olan karekterler olarak kurguda yerlerini alıyorlar.
Kaotika adı önce kaos kelimesini çağrıştırıyor dolayısıyla karmaşık durumların olacağını işaret ediyor. Romanın içinde mitolojik ögeler olması ve karakterlerin birbiriyle ve kendileriyle olan ilişkileri, bize hayatın karmaşasını, insan duygularının karışıklığını gösteriyor. Necla Akdeniz Kaotika’daki projeyle bir çok toplumsal soruna parmak basarken, erkek egemen toplumda kadın sorunsalına, yalnızlığa, egosal yaklaşımlara vurgu yapıyor. Aslında birbirini tanımayan ve birbirinden tamamen habersiz bu yedi karakterin nasıl birbirlerinin hayatına dolanmış olduğunu görüyoruz.
Romanın dili akıcı, anlatımı masalsı, yer yer güncel bir dil, bazen halk dili ile yazılmış, bu da romana sahicilik katmış. Gizemli konusu, merak uyandıran kurgusu, heyecan veren olay örgüsü sayesinde bir çırpıda okunuyor. Romanda ana karakter yok, çünkü tüm karakterler olaylar ilerledikçe bütüne hemen hemen eşit katkıda bulunuyor.
Necla Akdeniz bilindik konu ve tarzın dışına çıkarak, özgün bir romana imza atmış. Günümüzün yaşam tarzının ardındaki altüst olmuş hayatlarımızı ve çapraşık ilişkilerimizi düşünmemize, sorgulamamıza fırsat veren keyifli bir roman yaratmış.
A. Şebnem Birkan – edebiyathaber.net (9 Nisan 2020)