Paulo Freire’nin “Ezilenlerin Pedagojisi” adlı kitabının genişletilmiş 50. yıl özel basımı, Dilek Hattatoğlu-Erol Özbek çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından 2019’da yayımlanmıştı.
Tanıtım bülteninden
1968’de yayımlanan Ezilenlerin Pedagojisi 1970 yılında İngilizceye, 1991’de ise Türkçeye çevrildi. Paulo Freire’in bu eseri dünyanın dört bir yanında sayısız insanın güçlenmesine yardımcı oldu. Çeşitli nedenlerle haklarından ve özgürlüklerinden yoksun bırakılanların giderek çoğaldığı ABD ve Batı Avrupa’da özellikle büyük bir önem kazandı.
Elinizdeki 50. Yıl basımı Donaldo Macedo’nun kaleme aldığı, kitabın güncelliğini tartışan bir önsöz ve Ira Shor tarafından yazılmış bir sonsöz içermekte. Bu yeni basımda bunların yanı sıra, Marina Aparicio Barberán, Noam Chomsky, Ramón Flecha, Gustavo Fischman, Ronald David Glass, Valerie Kinloch, Peter Mayo, Peter McLaren ve Margo Okazawa-Rey ile, yeni bir eğitimci, öğrenci ve geleceğin genel okurları- na ilham vermeyi amaçlayan söyleşiler de yer almakta. Paulo Freire hayatını ezilenlerin eğitimine, özellikle de okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin eğitimine adamış bir eğitimci.
Ezilenlerin Pedagojisi’nde ise sadece belli eğitim merkezlerinde uygulanacak alternatif bir pedagoji değil, amaçları kadar kullandığı araçlar da özgürlükçü olan bir özgürleşme siyaseti öneriyor. Ona göre, siyaset, kelimenin en geniş anlamıyla bir eğitim süreci çünkü. Freire’in önerdiği model, insanların dünyayla ilişkilerindeki problemleri tanımlamalarını, dünyayı insanın kendini yaratma görevinde kullandığı bir malzeme olarak görmelerini sağlar. İnsanları “olma” sürecindeki, bitmemiş, yetkinleşmemiş ve dolayısıyla da yaratıcı varlıklar olarak görür. Bu yüzden de eğitimin içeriği ezilenlerle diyalog kurularak, onların “konusal evren”i dikkate alınarak belirlenmelidir. Diyaloğun ön şartı ise insanlara inanmaktır, sevmeyi becerebilmektir.
“Freire’in yazdıkları ve yaptıkları Türkiye’de alıştığımız, alıştırıldığımız yol gösterici düşünce ve uygulamaların tam zıddı. Özgürlük bir şeyler yapılarak varılacak bir yer değil, yapıların özünde olan bir şey. Bu kitabın benimki kadar başkalarının da dünya görüşünü temelden etkileyeceğini düşünüyorum.”
Gündüz Vassaf/Cumhuriyet Kitap
edebiyathaber.net (13 Mayıs 2020)