-En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Tanizaki’nin “Gölgeye Övgü” isimli kitabını okudum. Japon kültürünü batı kültürüyle karşılaştırarak anlatıyor ve karanlığın içindeki güzelliğin, inceliğin ve derinliğin peşine düşüyor.
-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“Edebiyat denen kutsal yerin saçaklarını uzun ve böylece duvarlarını gölgeli yapıp apaçık gözüken şeyleri gölgeye saklamak, gereksiz süslemeleri ise söküp atmak istiyorum. Bu her yerde yapılsın demiyorum ama en azından biri böyle olsa yeter. Nasıl olurdu acaba, ışıkları söndürüp onlar olmadan etrafın neye benzediğini görmek…”
-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Bunların hepsi geçerli sanırım. İlgimi çeken kitapları not alıyorum, satın almadan önce araştırıyorum. Ama son karar aşamasında hep sezgi öne geçiyor.
-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Virginia Woolf’un Mrs.Dalloway’ini her okuduğumda büyülenirim ve bir gün böyle bir şey yazabilmeyi dilerim.
-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
Çocukluğumdan beri yazdıklarımı çevremle hep paylaştım ve üniversite yıllarımdan itibaren dergilerde yayımlatmaya başladım. İlk okuyanlar annem ve babamdır sanırım.
-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlarım. Sessiz, serin bir ortamda ve mutlaka kahveyle çalışırım.
edebiyathaber.net (15 Mayıs 2020)