Yoga eğitmeni ve sağlık koçu Elise Marie Collins’in uzun yaşamaya, sağlıklı ve iyi yaşlanmaya dair kılavuz kitabı “Süper Yaşlı” geçtiğimiz günlerde Aganta Kitap etiketi ve Fulya Kılınçarslan’ın nitelikli çevirisiyle okurla buluştu.
Çağımızda yaşam süresi uzuyor, bu durumda iyi yaşlanmaya ilgi de sürekli artıyor. Collins, yaşlanmayla kurulan tatsız ilişkiyi yok saymak yerine yenilikçi, bilge ve sevecen yaklaşımıyla meselenin kalbine iniyor. Dünyanın dört bir yanından seksenini, doksanını devirmiş hatta yüzü geçmiş büyüklerimizin tecrübelerini, hikâyelerini kendi ağızlarından, kendi kültürlerinden paylaşıyor. Kadim bilgelik kaynakları ile çağdaş bilimsel verileri sentezleyerek farkındalık, beslenme, gündelik alışkanlıklar, ruh ve beden egzersizlerinin iyi yaşlanma üzerindeki etkilerini ele alıyor.
“Süper Yaşlı, sadece uzun yaşamaya değil, sağlıklı ve iyi yaşlanmaya dair dört dörtlük bir kılavuz. Yaşlanma sürecini yönetmeyi sağlayan bilimsel bir başvuru kaynağı ve spiritüel bir bilgelik kılavuzu. Yenilikçi ve ilham verici, toplumun ortak refahı ve gelişimine incelikli bir katkı.”
Nasıl yaşlandığımız her gün yapıp ettiklerimize bağlıdır. Kuvvetle muhtemel, yaşlanma biçimimizin yüzde yetmiş beşi yaşam tarzımızla ilişkilidir. Davranışlarımız, düşünme biçimimiz, sosyal çevreyle ve doğayla ilişkimiz genlerimizi etkileyebilir. Kesin bir formülü olmamakla birlikte yaptığımız işler, yediğimiz şeyler, uyku süremiz, hareket tarzımız, görüştüğümüz insanlar ve hayata bakış açımız nasıl yaşlandığımız üzerinde belirleyicidir. Süper yaşlanmak, zamanla ilişkimizi yavaşlatarak gençleşmek ve daha yavaş yaşlanmak demek, ayrıca günümüzde daha erişilebilir durumda. Bunu doğru araç ve bilgiler sağlayabilir. Her insan biriciktir ve her tarif o kişiye özeldir. Bize en uygun olanı ancak kendimiz belirleyebiliriz. Yavaş yavaş çalışarak değişimi başlatabiliriz. Garantisi yok ancak dolu dolu yaşamamızı sağlayacak ilk adımları atabilmemiz mümkün. Bunu anlamamızı sağlayabilecek yol gösterici bir kitap var elimizde.
“Süper Yaşlı” sağlıklı yaşlanmak için kendi temelini keşfetmek ve bir amaç belirlemekle işe başlıyor. Hayata katkı ve amacımız, ailemiz ve arkadaşlarımızla ufuk açıcı, bilgece sohbetler olabilir. Amacımız, dünyaya katkı sağlayarak çevremizdekilere ilham verebilir. “Geleceğe ilişkin beklenti ve hedeflere sahip olmak ve hayattaki deneyimin anlamlı olduğunu hissetmek,” daha uzun ve sağlıklı bir yaşam için başlangıç noktasını oluşturuyor. Mesleğimiz dışında bir yaşama amacına sahip olmak sağlıkla ilgili birçok faydayı beraberinde getiriyor. Büyük bir şey olmasına gerek yok: İyi ebeveynler olmak ya da komşularımıza yardım etmekte de anlam bulabiliriz. Bölüm sonunda Guatemala’nın Nicoya Yarımadası örnek veriliyor. Ayurveda sayesinde adadaki yaşlılar sıkıntılı durumlar karşısında pozitif ve aktif kalabiliyor, yaşlanan düşünce yapıları daha esnek ve daha az inatçı kalabiliyor. Bölüm sonuna ek olarak yaşam sebebi belirlemede bazı kaynak kitaplar ve internet siteleri de eklenmiş. Son olarak da bir çalışma planı belirlenmiş. Meditasyon, beslenme, topluluk, egzersiz, farkındalıklı düşünce yapısı, sağlıklı beyin, amaç ve huzur başlıklarından oluşan kitabın her bölümü aynı mantıkla kurgulanmış.
Arkadaşlarımızla daha sık bir araya gelmek, daha fazla sebze meyve yemek, daha fazla kursa gitmek, daha fazla oyun oynamak, daha fazla dans etmek, daha fazla gün doğumu izlemek… Daha tatminkâr bir yaşam sürmeyi öğrenebiliriz. E.M. Collins, Süper Yaşlılar için neyin işe yaradığını Ayurveda’nın objektifinden açıklıyor, basit, takibi kolay ipuçları ve püf noktalarıyla. Kendi planımızı oluşturup bilinçli eylem ve yeni alışkanlıklarla kendimizi geliştirebiliriz, değiştirmesi kolay olanlarla işe başlayabiliriz. Son karar tabi ki okurun. Eğer Süper Yaşlı olmak, sonraki yıllarınıza sere serpe girmek ve o yıllarda başkalarıyla bağlarınızı olabildiğince canlı tutmak istiyorsanız Collins, bu oyunun kurallarını bilimsel olarak anlatıyor.
Serkan Parlak – edebiyathaber.net (22 Temmuz 2020)
