Mafyatik ilişkilere derinlikli bakış: Alan Savunması | Serkan Parlak

Ağustos 19, 2020

Mafyatik ilişkilere derinlikli bakış: Alan Savunması | Serkan Parlak

1950’li yılların ünlü polisiye yazarı Yannis Maris’in geleneğini sürdüren ve Yunan edebiyatının en önemli polisiye yazarı olan Petros Markaris, türe yatkınlığını Yunan televizyonunda üç yıl kesintisiz oynayan Bir Cinayetin Anatomisi oyununun senaryosunu yazarak kanıtladı. 1995’te başkahramanı cinayet masası şefi Komiser Haritos olan Gece Bülteni –Türkçeye çevrilen ilk Markaris romanı- adlı polisiye romanıyla edebiyat dünyasına sıkı giriş yaptı.

Polisiye romanın zengin potansiyelini, siyasal ve toplumsal sorunları incelemek amacıyla kullanmak çok önemli. Toplumsal yaşama, iş ve eğlence dünyasına, devletin her kademesine sinmiş kirli ilişkilere, suç örgütlerine derinlikli eleştiriler yönelten nitelikli polisiye yapıtlar dünyanın hemen her yerinde her zaman ilgiyle okunuyor. Saadet Özen tarafından nitelikli bir biçimde Türkçeye çevrilen Alan Savunması’nın (Can Yayınları, 3. Basım: Haziran 2017)  merkezinde mafyatik ilişkiler var ancak futbol kültürünün suçla ilişkisi dendiğinde ilk akla gelen özelliği olan “şike” üzerinden alternatif bir okumayı da hak ediyor.  

Yıllardır tatile çıkmayan Komiser Haritos, karısının baskısına dayanamayınca Santorini Adasındaki baldızının evinde tatil yapmaya razı olur. Ancak tatil depremle başlar. Burada hem belediye hem de devlet görevlilerinin bölgeye yardım amacıyla saatler sonra gelmesi üzerinden hantal bürokratik yönetimlere yönelik eleştiriler dikkat çeker. İlginçtir bölgeye ilk olarak bir helikopterle haberciler gelir. Toprak kayması nedeniyle adanın ıssız bir yerinde ortaya çıkan kurtların yemeye başladığı cesetle birlikte huzurları iyice kaçar. Kimliği belirsiz cesedi Atina’ya götürmek ve cinayeti aydınlatmak Haritos’a düşer. Gelir gelmez amiri kendisine bir cinayet dosyası daha verir.

“Soruşturmayı derinleştiren Komiser, bu iki cinayet arasında şaşırtıcı bir ilişki olduğunu keşfeder, ardından da kendini üçüncü lig takımlarından, paravan şirketlerden, politikacılardan örülü kirli bir mekanizmanın içinde bulur. Hedef dört koldan korunmakta, ağın kilit noktalarında olanlar tam bir alan savunması uygulamaktadır.”   

Haritos’un bir komiser olarak hiçbir olağan dışı özelliği yok, son derece sıradan bir hayat yaşıyor. Ne çok zeki, ne çok cesur ama her daim kararlı ve azimli. İşler iyice sarpa sarınca, suçla ilgili bağlantılar politikacılara, üst düzey bürokratlara dayanınca aslında pek de hazzetmediği eski komünist bir gazeteci sayesinde son anda açığa alınmaktan kurtuluyor. Suçun ortaya çıkartılması ve üzerinin örtülme çabalarının engellenmesinde medyanın etkisine çarpıcı bir örnek bu. Haritos’un kalp ritmi bozuk, yoğun tempoda ilaçlarla idare ediyor, kızının yeni sevgilisinin doktoru olması onun için bir avantaj. Tatlı tatlı didişip durduğu eşi, üzerine titreyip canını dişine takarak okutmaya çalıştığı bir kızı var. En sevdiği yemek domates dolması. Maço bir karakter ayrıca, güzel kadınlar her daim ilgisini çekiyor. Mizah gücü kuvvetli. “Adada bütün eski ahırlarda çiçek gibi açmış olan afişlerde rooms to let yazıyordu. Eskiden eşekleri koydukları yerlerde, şimdi turistleri yatırıyorlardı,” diyor.  

Ömer Türkeş’in belirttiği gibi “Markaris sadece bir polisiye yazarı değil, siyasi ve toplumsal meseleleri tartışmaya açan bir yazar ve bu açıdan standartları gerçekten yüksek. Öncelikle ülkesini ve insanlarını iyi tanıyor; gözlerini, kulaklarını ve zihnini açık tutuyor bunları konuya ilişkin bilgisiyle destekliyor… Ülkesinin bütün kirli bölgelerine nüfuz etmesini biliyor. Suç, bir kişinin ya da çetenin işi değil. Bütün bir sistem, suç ve suç ortaklığı üzerine kurulmuş.” (Oggito, Banka soymak nedir ki banka kurmanın yanında? 8 Eylül 2017)

Komiser Haritos, ipuçlarının peşinde koşarken toplumsal yelpazenin parçalarını bilinçli biçimde yan yana getiriyor, gerekli bağlantıları kuruyor. Alan Savunması; polisiye kurgusu, ele aldığı meseleler -özellikle kara para aklama- bu meseleleri hikâyeye yedirmesi, kent ve insan gözlemleriyle mutlaka okunması gereken nitelikli bir polisiye roman…    

Serkan Parlak – edebiyathaber.net (19 Ağustos 2020)

Yorum yapın