Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı romanı, orijinal metin ve günümüz Türkçesi ile Can Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Şemsettin Sami’nin, edebiyatımızın temel yapı taşlarından biri olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat romanı, orijinal metin ve günümüz Türkçesi seçenekleriyle.
1875’te yayımlanan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Türk edebiyatının ilk romanlarından biri olmasının yanında, sonraki yüzyıllarda edebiyatımızın odağında olacak olan kimi temel meselelerin de ilk defa işlendiği önemli kaynaklardan biridir.
Şemsettin Sami’nin, Osmanlı toplumunda özellikle kadın-erkek ilişkilerinin kapalılığını ve bunun getirdiği sorunları işaret ettiği romanı, aynı zamanda o dönem İstanbul’unun sokak ve ev hayatına dair, Türk ailelerinin yaşamına dair de önemli veriler içeriyor.
Aşk işitirler ama aşk denilen şeyin o anda hissettikleri hal olduğunu bilmezler, işte tabiat bütün insanlara aşkı eşitçe dağıtıp hiç kimseyi mahrum bırakmamıştır. Akılsız, ilimsiz, huy yumuşaklığından uzak, faziletsiz, sabırsız, merhametsiz, utanmaz insan bulunur. Lakin aşksız insan bulunmaz.
#edebiyatımızınmirası #ilkromanlar #melodram #aşk #konak #mektup #kılıkdeğiştirme #facia
Bu kitaplara ilgi duyanlar için ek öneriler: Halid Ziya Uşaklıgil: Kırık Hayatlar, Recaizade Mahmut Ekrem: Araba Sevdası, Samipaşazade Sezai: Sergüzeşt, Nabizade Nâzım: Zehra, Hüseyin Rahmi Gürpınar: Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Günümüz Türkçesiyle)
Sadeleştiren: Fatih Altuğ
Sayfa sayısı: 136
Fiyat: 9,50 TL
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Açıklamalı Orijinal Metin)
Sayfa sayısı: 144
Fiyat: 11,00 TL
ŞEMSETTİN SAMİ, 1850’de,Yanya’nın Fraşer kasabasında doğdu. Fraşer ve Yanya’da başladığıeğitiminin ilk yıllarında Rumca, İtalyanca, Eski Yunanca ve Fransızca öğrenmeye başladı. Ayrıca özel derslerle Farsça ve Arapçada ilerledi. Dille kurduğu bu kapsamlı ilişki,1871’de İstanbul’a geldikten sonraki çalışmalarına yön verdi. 1872’de,Türkçenin ilk romanlarından Taaşşuk-ıTalat ve Fitnat’ıHadika gazetesinde tefrika etti. Pek çok gazete ve dergide hem yayıncı hem de yazar olarak yer aldı. Bir yandan Fransızcadan oyun ve roman çevirileri yaparken bir yandan da Besa yahut Ahde Vefa, Seydi Yahya, Gave adlı tiyatro oyunlarını yazdı. Kamus-ı Türki ve Kamus-ı Fransevi adıyla hazırladığı sözlükler, uzun yıllar alanındaki en önemli kaynaklar arasında yer aldı. Hayatının son döneminde, dokuz yılda tamamladığı altı ciltlik ansiklopedisi Kamusü’l-Alam’sa onu Osmanlı geç döneminin enüretken ve tanınmış yazarlarından biri haline getirdi.1900 sonrasında yoğunlaştığı çalışmalarıysa Or- hun Abideleri,Kutadgu Bilig, Kıpçakça gibi Türkçenin kaynaklarına yönelmişti. 1904’te Erenköy’deki evinde hayatını kaybetmiştir.
edebiyathaber.net (16 Kasım 2020)