FilmLoverss‘ın Variety‘den aktardığı habere göre, Netflix, önümüzdeki yıl düzenlenecek olan 93. Akademi Ödülleri’nde 85 yıllık bir rekoru egale edebilir.
Online içerik devi, bu ödül sezonundaki yapımları ile Oscar ödüllerinde en iyi film dalında rekor sayıda adaylık elde edebilir. Bu rekorun sahibi 1937 yılında 9. Akademi Ödülleri’nde en iyi film dalında beş filmi ile aday olan Metro-Goldwyn-Mayer stüdyosu. Öte yandan daha önce Martin Scorsese’nin “The Irishman” (İrlandalı) ve Alfonso Cuarón’un “Roma” filmleri ile bu kategoride adaylık elde eden Netflix, ilk en iyi film dalında Oscar’a da kavuşabilir.
MGM, Akademi’nin en iyi film dalında Oscar kategorisi için 10 aday belirlediği 1937 yılında beş film ile bu kategoride yer almıştı. Ödül töreninde üç Oscar kazanan “The Great Ziegfeld” o kategorideki ödülün de sahibi olmuştu. Jack Conway’in “Libeled Lady” ile “A Tale of Two Cities” (İki Şehrin Hikâyesi), George Cukor’un “Romeo and Juliet”, W. S. Van Dyke ve D. W. Gryffith imzalı “San Francisco” filmleri o yıl Oscar törenine MGM’in ağırlığını koymasına olanak sağlamıştı. Dönemin en büyük stüdyolarından olan MGM; Shirley Temple, Clark Gable, Judy Garland, Spencer Tracy, Katharine Hepburn gibi yıldız isimleri bünyesinde barındırıyordu.
Pandemi döneminde film dağıtımının derinden etkilenmesi, şüphesiz gelecek dönem gerçekleştirilecek ödül ve festival sezonlarını da etkileyecek. Stüdyoların filmlerini sinema salonlarında dağıtıma sokma konusunda sıkıntı yaşamaları Netflix’e ödül sezonunda büyük avantaj sağlayabilir. Ödül sezonunun Akademi Ödülleri ile noktalanmasına beş ay kadar bir süre kalmışken dağıtım şirketlerinin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
En iyi film kategorisinde mevcut düzende aday sayısı beş ile on arasında değişiyor. Geneldeyse sekiz veya dokuz aday oluyor. Akademi üyeleri beş film için oy kullanıyor ve bir filmin aday olabilmesi için birinci tercih olarak belirlenen oylarının yüzde beşini alması gerekiyor. 2022 yılından itibaren Akademi bu kategoride 10 adayın olacağı yeni düzene geçecek. Akademi üyeleri de oylama sırasında beş değil 10 film sıralayacak.
Netflix, iddialı yapımlarla Oscar kategorilerini domine edebilir
4 Aralık’ta yayımlanacak olan David Fincher imzalı “Mank” ve Aaron Sorkin‘in geçtiğimiz aylarda yayımlanan “The Trial of the Chicago 7” filmlerinin Oscar için iddialı yapımlar olduğu düşünülüyor. Akademi’deki teknik branşlardaki üyelerin yüzde 63’ü “Mank” filminin ses ve görüntü yönetimi gibi kategorilerde başarılı olabileceğini düşünüyor. Aynı şekilde Sorkin’in filmi de kurgu, senaryo ve oyunculuk dallarında başarılı olabilir.
Goerge C. Wolfe imzalı “Ma Rainey’s Black Bottom” filmi de olumlu bir performans göstermesi beklenen Netflix yapımlarından biri. Geçtiğimiz yaz hayatını kaybeden Chadwick Boseman‘ın rol aldığı film 25 Kasım’da yayınlanacak. Boseman’ın performansı eleştirmenlerden övgü topluyor. Boseman’ın Oscar törenlerinde en iyi erkek oyuncu dalında Oscar alabileceği konuşuluyor. Bununla birlikte son 50 yılda başrol oyuncusu Oscar kazandığı hâlde kendisi Oscar kazanmayan on film bulunuyor.
Ryan Murphy‘nin 2018 tarihli Broadway müzikalinden uyarladığı “The Prom” müzikali ise yine bu kategorilerde aday gösterilebilir. Her ne kadar müzikal izleyicileri ikiye bölen bir tür olsa da “The Prom” iddialı yapımlar arasında yer alıyor. Spike Lee’nin geçtiğimiz yaz yayınlanan “Da 5 Bloods” filmi de başrol oyuncusu Delroy Lindo‘ya ilk adaylığını getirebilir.
Aralık ayında Netflix’te yayımlanacak filmlerden bir diğeri de George Clooney‘nin yönetmen koltuğunda oturduğu “The Midnight Sky”. Hem görüntü yönetimi hem de hikâye bakımından ödüller için önemli bir aday olabilir. George Clooney yönetmenlik, oyunculuk, yapımcılık gibi farklı kategorilerde toplam sekiz defa Oscar’a aday olmuş, yapımcılığını üstlendiği 2012 yapımı “Argo” ve başrolünde yer aldığı 2005 yapımı “Syriana” filmleri ile ödülün sahibi olmuştu. Ayrıca altı farklı kategoride aday gösterilen üç isimden biri. Clooney’nin Akademi ile olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda merakla beklenen “The Midnight Sky”, Oscar gecesinde iyi bir performans gösterebilir.
Beklenen filmlerin gösterime girmemesi dijital platformları ödül sezonunda ön plana çıkardı
Öte yandan Netflix’te gösterime giren Sophia Loren‘in “The Life Ahead”, Priyanka Chopra Jonas‘lu “The White Tige”r, Charlie Kaufman‘ın “I’m Thinking of Ending Things” ve Radha Blank‘in “The 40-Year-Old Version” filmleri büyük ihtimalle Oscar yarışında kendilerine yer bulamayacak. Geniş kesimlerce beğeni toplamış olsalar da Akademi üyelerinin beğeni kriterleri dışında kalan yapımlar.
Akademi’nin 92 yıllık tarihinde bir kategorinin tamamen bir stüdyo tarafından domine edildiği bir yıl bulunuyor. Paramount, bunu “The Great Gatsby” (Muhteşem Gatsby) filminin kostüm tasarımı dalında ödül aldığı sene “Chinatown” (Çin Mahallesi), “Daisy Miller”, “The Godfather Part II” (Baba II) ve “Murder on the Orient Express” (Doğu Ekspresinde Cinayet) filmlerinin de bu kategoride aday olmasıyla yapmıştı. Netflix bu yıl teknik dallardan birinde tekrarlayabilir. “No Time To Die”, “Black Widow” gibi yapımların ertelenmesi ile birlikte bu yıl rekor sayıda dijital platform filmi adaylıklarda yerini alabilir. Amazon Studios, Hulu, HBO Max, Apple TV+ bu yıl neredeyse film yükünü çeken platformlar oldu.
Kaynak: Kitapeki.com (27 Kasım 2020)