Dr. Johanna North’un “Zihin Odaklı Ebeveynlik” adlı kitabı, E. Gülsen Yüksel çevirisiyle Timaş Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Çocuk gelişimi uzun yıllara yayılan ve aslında küçük bir insandan yetişkin bir bireyin ortaya çıkma serüveni olarak görülebilecek uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta çocuk kaçınılmaz olarak iniş çıkışlar yaşar. Hayatın zorlayıcı tarafları, gelişme sürecinin olası problemleri, beklenmedik durumlar, aile içi çözülmeler, hatta kayıp, savaş göç gibi travmatik olaylar… Çocuk bu eşiklerden geçerken ona eşlik eden ebeveyne de büyük iş düşer.
Çocuğunuzun yaşadığı olaylar karşısındaki ruh halini kavrayamamak ona yeterince iyi ebeveynlik edememenize yol açabilir. Ama onun ne yaşadığını ne kadar fark eder ve anlarsanız görüşünüz o kadar netleşir. Zihin odaklı bir yaklaşım, çocuğunuz her ne yaşıyorsa ona nezaketle ve kuşatıcı ve akılcı bir bakış açısıyla yaklaşmanızı sağlar. Böylece çocuğunuzun gelişiminin önünü açmış olursunuz.
Dr. Joanna North işte buradan hareketle bu yorucu ama keyifli yolculukta bakış açınızı netleştirecek bir model öneriyor.
Bu model, sizi ebeveynlik teknikleriyle değil, bir ebeveynlik felsefesiyle tanıştırıyor. Her duruma uygulanabilir mutlak çözümler yerine, çocuğun ihtiyaç duyabileceği duygusal destek türlerinin daha fazla farkına varmanıza yardımcı olmayı amaçlıyor. Çocuğunuzun zor zamanlarda bile güçlü ve direnç kabiliyeti yüksek bir zihin geliştirmesine destek olmanızı hedefliyor.
Dr. North gelişim psikolojisi, danışmanlık teorileri, psikoterapi, sosyoloji gibi disiplinlerin yanında, çocuklar ve aileleriyle otuz yılı aşkın süredir yürüttüğü çalışmalardan da yararlanıyor.
Zihin Odaklı Ebeveynlik,çocuklarına destek olmak ve sağlıklı gelişimlerine yardımcı olmak isteyen herkes için bir başucu kitabı…
Kitaptan Alıntılar
* Bir çocuk olarak gerçek umudunuz; sizi neyin endişelendirdiğine karşı duyarlı, problemlerinizi ciddiye alan ve asıl ihtiyaç duyduğunuzun kendisi ve sizin için çalışan zihni olduğunun bilincine varmış, düşünceli bir ebeveynden başka bir şey değildir.
* Kaygı bozukluğu ve depresyonların birçoğunun altında yatan neden, toplumun karşılanması imkânsız ve makul olmayan beklentileri ve üzerimizdeki baskıcı tutumudur. Öyle ki çocuklar onlara hedef olarak dayatılan mükemmelliğin ulaşılması imkânsız olan standartları sebebiyle gerçeklikten kopma noktasına gelmekte ve kim olduklarına dair gerçek ve sağlam bir duygudan yoksun sahte bir benlik geliştirmekteler. İşte, tam da bu yüzden, güçlü bir kişiliğe sahip, kendinden emin çocuklar yetiştirmek bu kitabın başından sonuna kadar temel konumuz olacak.
* Ebeveynlik yolculuğunuz süresince isteseniz de istemeseniz de sizi tavsiyeleriyle boğan birilerinin her an etrafınızda olduğunu gayet iyi biliyorum. Hatta bazen çocuk bakımı ile ilgili en ufak bir tecrübeye sahip olmayan insanların size akıl verdiğine şahit olursunuz. Eğer siz de zaman zaman birbiriyle çelişen onlarca tavsiye yüzünden köşeye çıkışmış gibi hissediyorsanız, kitabımın bir nebze olsun rahatlamanıza yardımcı olacağını düşünüyorum.
* Çocuklarınızın davranışlarını yargılamak yerine, çözüme giden yollardan birinin kendi aile yaşantınızda gizli olabileceğini düşünerek, aile bağlarınızda çocuğunuzu etkileyebilecek şeylerin izini sürmek daha yerinde bir hareket olacaktır.
* Çocuklar için zihinsel-ruhsal anlamda iyi oluşu sağlamak, onların zihinlerini organize etmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda kendi zihin ve ruh dünyamızı da belli bir düzene sokmamız olarak tanımlanabilir. Zaten, bu yolculuğa çıkmamızın asıl sebebi de çocuğumuzla birlikte şifa bulma arayışımız değil midir? Vereceğimiz her cevap ve durumlar karşısında oluşan her tepkimiz, onların iyileşme sürecine katkı sağlayacaktır.
* Ebeveynlik yolculuğunda defalarca hata yaparsınız. Burada, yaptığınız hatadan çok, o hatayı düzeltme şeklinizin üzerinde duracağız. Yani kendinize hakim olamayıp bağırdıktan veya aşırı tepki gösterdikten sonra (bunu hepimiz yaptık) neler olup bittiğini anlamaya çalışmalı ve çocuğunuzla bu konuda konuşmalısınız.
* Bu kitabı okurken, birçok yerde, empatiyi çocuklarımızı anlamak için bir araç olarak kullanmamız konusunda verdiğim tavsiyelerle karşılaşacaksınız. Bence empati denen şey insanın sahip olduğu ve neredeyse ‘peri tozu’ kadar etkili bir güç. Düşünmeden, aniden verilen cevaplar yerine empatiyle verilen karşılıklar çocuklarınıza, en azından onları anlamaya çalıştığınızı hissettirecektir.
* Çocuklar için zihinsel-ruhsal anlamda iyi oluşu sağlamak, onların zihinlerini organize etmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda kendi zihin ve ruh dünyamızı da belli bir düzene sokmamız olarak tanımlanabilir. Zaten, bu yolculuğa çıkmamızın asıl sebebi de çocuğumuzla birlikte şifa bulma arayışımız değil midir? Vereceğimiz her cevap ve durumlar karşısında oluşan her tepkimiz, onların iyileşme sürecine katkı sağlayacaktır.
* Kabul görme hissi insan yaşamında çok özel bir yere sahiptir, zenginlikten dahi çok daha kıymetli bir duygudur. Bir çocuğun ailesi tarafından kabul görmüş olması ve kendisini oraya ait hissedebilmesi hayat boyu ona sunulacak hediyeler arasında en anlamlı olandır. Bu durumun ona kattığı huzurun ve hissettirdiği memnuniyetin yerini hiçbir şeyin doldurması mümkün değildir.
edebiyathaber.net (14 Aralık 2020)