Songül Bozacı’ya 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Aralık 16, 2020

Songül Bozacı’ya 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Çocukluğun dünyasına giriş yapabilmek bazen bir kitap ile bazen bir masal ile bazen de bir oyun ile olabiliyor. Uzun yıllardır çocuklarla ve yetişkinlerle Yaratıcı Drama&Okuma Eğitmeni ve Hikaye Anlatıcısı/Eğitmeni olarak çalışmaktayım.  Hem çocukların hem de yetişkinlerin gözünden bir nebze olsun hayata bakabilmenin ayrıcalığını yaşıyorum. Çocuklara özgü felsefi bilgeliğin yetişkinlik sürecinde nasıl yok olduğunu görmek, çoğu zaman çok üzücü. Bundan dolayıdır ki içimizde büyümeyen çocuğu her zaman canlı tutabilmek ve bu bilgelik ile donanmış çocukluk bakış açısını çocuklara kelimelerle dokunarak aktarabilmek için yazıyorum.

2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Carlo Collodi’nin yazmış olduğu Pinokyo kitabı, ilk okuduğum kitaplardan biri olarak anımsıyorum.  Eğer bir şeyi yürekten çok istersek, olacağına inanmıştım. Ve sanırım bu inanma hali, hala devam ediyor Olmuyorsa istediğim bir şey demek ki yürekten istemediğimi düşünürüm.

3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Genelde çok beğendim, “ne şahane fikir diye” yorumladığım kitaplar oluyor. Keşke ben yazsaydım demiyorum ama böylesi şahane fikirlerle dolu kitaplar yazmalıyım düşüncesi ile okuyorum kitapları.  

4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

David Walliams’ın kaleme aldığı, “Buz Canavarı” kitabını yeni okudum.  Kitabın arka kapağında şöyle bir yorum var: “Sonunda Roald Dahl’ın şanına yakışır bir varisi oldu” Gerçekten kitabı okurken, Roald Dahl’ın kurgu tadını alıyorsunuz.  Kitabın içinde iyi ve kötünün, zeki ve aptalın, sevgi ve nefretin, sıradan halk ve kraliçenin kesişmelerine ve birbirleriyle çakışmalarını tüm absürtlüğü ile okuyabiliyorsunuz.  Aynı zamanda kimsesizliğin derin yoksunluğuna, sokak çocuklarının hayatta kalma mücadelesine ve dayanışmasına da tanık olabiliyorsunuz. 

edebiyathaber.net (16 Aralık 2020)

Yorum yapın