Sin Edebiyat, 30. sayısıyla birlikte yazınsal yolculuğunda 5 yılı geride bıraktı.
İki ayda bir yayımlanan derginin bu sayısının konusu göç oldu. Almanya’ya işgücü göçünün 60. yılında göçün, göçenlerin ve göçün etkilerinin yazıldığı dergide, göç üstüne kitapları ve araştırmaları olan kıymetli yazarlar Menekşe Toprak ve Gökhan Duman’la (Söy. Yaşar Ercan) söyleşi yapıldı. Göç dolayında yazılarıyla İbrahim Gökburun (Göç Eden Heykeller), Veysel Karani Tur (Köpekler Şehrinde Göç İzleri), Yaşar Ercan (Yaşamı Yola Çıkmakta Bulanların Anlatısı: Göç Edebiyatı), Murat Gil (Göçebe Edebiyat) ve Neslihan Şentürk Uzun (Abdulrazak Gurnah Romanlarında Göç, Yabancılaşma, Kıyıda Kalmış Kimlikler ve Yer-Yurt Arayışı) dosyada yer alırken Atilla Dorsay (Sinemamız ve “Göç” Filmleri) ve Emre Birhan (Kahramanmaraş’ın Bir Köyünde Başlayıp Oscar’a Uzanan Bir Göç Hikâyesi: Umuda Yolculuk) da sinema yazılarıyla katkı verdiler.
Sin Edebiyat’ın bu sayısında Kızılderili şair Tanaya Winder (Söy. Hatice Solak) ve şair Can Habip Türker (Söy. Veysel Karani Tur – Alptuğ Topaktaş) ile de söyleşiler yer alıyor. Dosyaya iki yabancı şair; Clemens Schittko ve Nevfel Cumart da şiirleriyle dahil oldular. Yazınsal türlerin çeşitli örneklerini okuyabileceğimiz Sin Edebiyat 30, okurun ilgisine sunuldu. Dosyada yer alan diğer isimler şöyle:
Şiir: Emily Dickinson (Çev. Sare R. Öztürk), Warsan Shire (Çev. Bensu Karabüber), Dante Gabriel Rosetti (Çev. Hatice Solak), Çınar Ekiz, Ayfer Karakaş, Deniz Mahabad, Minel Sude Öztürk, Mehmet Rayman, Sare R. Öztürk, Yasin Uysal.
Öykü: Mavi Tuğba Ateş, Serhat Ceylan.
Derginin sunuş yazısı:
“Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir”
Dadaloğlu
SİN EDEBİYAT 5 YAŞINDA!
Bu sayımızla birlikte yazınsal yolculuğumuzun 30. durağına ulaşmış bulunuyoruz. Yola çıktığımız ilk günden bugüne kadar bize eşlik eden yüzlerce yazı ve yazar, şiir ve şair ile siz değerli okurlarımızın kıymetli vakitlerine misafir olduk. Edebiyat dergiciliğini popülariteden uzak, özgün ve yenilikçi bir düşünceyle sürdürmeyi hedefledik. Bunu bazen bir dergiye ilk kez yazı gönderen okurlarla bazen de yazısı ilk kez yayımlanan ve yazmayı içselleştirerek bu yönde emek sarf eden yazarlarla devam ettirdik. Bu sayede Sin Edebiyat’ı düzenli olarak takip edenler için yazınsal türlerin çeşitli örneklerinin izlendiği sosyal bir alan inşa ettik. 30. durağımızı da göçmenlerin ayak izlerinden esinlenerek oluşturduk.
Bilindiği üzere göç, içinde edebiyatı da barındıran çok yönlü bir olgudur. Gerek bireysel gerek kitleler hâlinde varlığını devam ettiren göç; göçmenlerin yerleşik yaşamlarında belki de isteyecekleri son şeydir. Fakat günün ve yaşanılan yerin şartları göç olgusunun döngüsüne zemin hazırlamaktadır. “İlk insan ilk göçmendir” deseler aksini ispat edebilir miyiz? Ya da “İlk göç hareketi bilinen en eski medeniyetten daha eskidir” gibi yuvarlak bir tahmin ne denli desteğe muhtaçtır? Muhtemelen göç dediğimiz şey geçmişte kalabilen fakat geleceği de etkileyen en derin toplumsal olguların başında gelir. Olgudur çünkü göçler asla bitmez. Öznesi değişir fakat özü değişmez. Elbette insanları buna mecbur kılan onlarca farklı sebep gösterilebilir. Uzun araştırmalarla göçün sosyolojisi ortaya konabilir. Psikolojik temellerine inilebilir ve ontolojik tespitlerde bulunulabilir fakat unutulmamalıdır ki göç, insanın yeni bir hayat, belki de düzen arayışından ortaya çıkan dünyanın ortak hareketidir. Kültürü, edebiyatı, hafızası ve gelişim süreci de kendine hastır. Bu yüzden kronolojisi fark etmeksizin dünya toplumlarını etkisi altına alır.
Bu sayımızı yakın tarihimizde Almanya’ya gönderdiğimiz işçilerin gurbete ilk çıkış hatıralarından yola çıkarak “göç edebiyatı” vurgusuyla hazırladık. İyi okumalar dileriz.
SİN EDEBİYAT
Sosyal Medya Hesapları:
Facebook: sinedebiyatdergisi
İnstagram: sinedebiyatdergisi
Twitter: EdebiyatSin
E-posta: [email protected]
İnternet sitesi: sinedebiyat.com
İnternet sipariş: shopier.com/sinedebiyat
edebiyathaber.net (15 Kasım 2021)