Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender); demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanlarında öncü çalışmalar yapan Şirin Tekeli’nin anısına düzenlediği “Şirin Tekeli Araştırma Ödülleri” çevrimiçi düzenlenen tören ve konferansta sahiplerini buldu.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender); demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanlarında öncü çalışmalar yapan akademisyen Şirin Tekeli anısına düzenlediği Araştırma Ödülleri çevrimiçi (online) düzenlenen konferansla 5. kez sahiplerini buldu. Türkiye’de toplumsal cinsiyet odaklı araştırmaları desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan Şirin Tekeli Araştırma Ödülü’ne bu yıl Canan Balan, Delta Meriç Candemir, Eda Acara & Ayça Kurtoğlu, Merve Altun Ekinci & Canan Koca ve Rüya Kalıntaş layık görüldü.
SU Gender, Şirin Tekeli’nin bıraktığı zengin mirasın yaşaması, paylaşılması ve çeşitlenmesine katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılından bu yana Şirin Tekeli Araştırma Ödülü Tören ve Konferansı’nı düzenliyor. Doktora öğrencileri ile doktora derecesini tamamlamasının üzerinden en fazla 15 yıl geçen araştırmacıların çalışmalarının kabul edildiği ödül programında değerlendirmeler üniversitelerarası bir seçici kurul tarafından akademik kriterler temel alınarak yapılıyor.
Toplantının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) Koordinatörü Begüm Acar, “Şirin Tekeli Araştırma Ödülleri ve Konferansı düzenlemeye Şirin Tekeli’yi kaybettiğimiz 2017 yılında başlatmıştık. Geçtiğimiz 5 yılda 36 araştırmacıya destek sağladık. Bu yıl beşinci kez düzenlediğimiz ödül ve konferanslarımızda toplumsal cinsiyet araştırmaları konusunda çalışan araştırmacıları bir araya getirebilmekten dolayı mutluyuz. Bugüne kadar kazanan araştırmalardan oluşan bir kitap hazırlığı içindeyiz. Önümüzdeki yıl düzenlenecek ödül töreni ve konferansımızda bu kitabı da paylaşmak istiyoruz” dedi.
Toplantının açılış konuşmalarını ise Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve SU Gender eski Direktörü Ayşe Gül Altınay; Türkiye’nin ilk, dünyanın üçüncü kent kadın müzesi olan İstanbul Kadın Müzesi’nin konsept geliştiricisi ve kurucu küratörü (2010-2021), feminist sosyolog Meral Akkent ile gerçekleştirdi.
Açılış sohbetinde “Şirin Tekeli: Büyüterek Büyümek” başlığı altında Şirin Tekeli’nin demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanındaki çalışmaları anlatıldı. Ayşe Gül Altınay, feminist hareket ve akademik yazında rolü ve yeri çok önemli olan Şirin Tekeli’yi anmak ve onun adına verilen bir ödülle genç araştırmacıların çalışmalarından ilham almak için çevrimiçi bir ortamda bile olsa bir araya gelmenin çok büyük gurur olduğunu belirterek, “Meral Akkent de aynen Şirin Tekeli gibi Türkiye’deki toplumsal cinsiyet araştırmalarına ve feminist harekete yaratıcı dokunuşlarda bulunmuş, yeni ufuklar açan çok sayıda çalışmaya imza atmış birisi. 2012’de Meral Akkent öncülüğünde, çok sayıda gönüllünün katılımıyla açılan İstanbul Kadın Müzesi, İstanbul’un uzun tarihine yepyeni bir feminist pencere açtı. Bu şehrin tarihine yeni ve heyecan verici keşifler ekleyerek bilgi dağarcığımızı genişleten ve dönüştüren bu müze olmasaydı SU Gender olarak yaptığımız Cins Adımlar yürüyüşleri çok eksik olurdu. Meral Akkent şimdi çok heyecan verici yeni bir adım daha atıyor ve İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi’ni kuruyor” dedi. SU Gender olarak Meral Akkent ve İstanbul Kadın Müzesi ile birlikte düzenledikleri çok sayıda konferans ve sergi çalışmasından da bahseden Altınay şunları ekledi: “2014 yılında birlikte düzenlediğimiz Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu’nun açılış konuşmasını Şirin Tekeli’den istemiştik. Hasta olduğu için gelememişti, etkileyici konuşmasını konferansta herkese okurken çok duygulanmıştım. Bugün Şirin Tekeli’yi onunla uzun bir ortak geçmişi olan ve aynen onun gibi yaratıcı sözü, merakı ve heyecanı açığa çıkaran kapsayıcı, cesaretlendirici, besleyici feminist alanlar açan Meral Akkent’ten dinleyecek olmak büyük bir onur ve mutluluk. Aynı zamanda SU Gender Uluslararası Danışma Kurulu’nda yer alan Meral Akkent’e Cins Adımlar başta olmak üzere SU Gender’a, Türkiye’deki feminist harekete ve toplumsal cinsiyet çalışmalarına yaptığı tüm katkılar için hepimiz adına yürekten teşekkür etmek istiyorum.”
İSTANBUL TOPLUMSAL CİNSİYET MÜZESİ KURULUYOR
Şirin Tekeli’yi düşünmenin her zaman ruhuna iyi geldiğini söyleyen Meral Akkent ise Şirin Tekeli ile 1989’da Almanya’da bir konferansı sırasında tanıştığını belirterek, şöyle konuştu:
“Şirin Tekeli’yi 2017’de 73 yaşında kaybettik, eksikliğini her an hissediyoruz. Onun genç akademisyenleri destekleme coşkusu ve yeteneği, Şirin’i gerçek bir idol yapıyor. O çevresindekileri büyüterek, büyüdü. Şirin Tekeli Araştırma Ödülü geleneğini sürdüren SU Gender da Şirin Tekeli’nin yaşam pratiği ile mükemmel uyum içinde, genç akademisyenleri destekleyici bir program olusturmuş. Türkiye’de akademinin 1980’lerden sonra yaşamakta olduğu buhranlı dönemde, akademik verim için küçük bir vaha olan bu programı yaşama geçirmek ve yürütmek başlı başına önemli bir eylem. Şirin Tekeli Araştırma Ödülleri ve konferansını düzenleyen SU Gender ekibine özel teşekkür ediyorum.”
Şirin Tekeli’nin birçok önemli kurumun kuruluşuna ön ayak olduğunu, bunlar arasında İnsan Hakları Derneği, İstanbul Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye Helsinki Yurttaşlar Derneği ve KA-DER, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin de yer aldığını belirten Akkent, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şirin Tekeli akademideki genç kadınlar başta olmak üzere, yakınındaki ve uzağındaki kadınların önünü açıyordu, teşvik ediyordu. Çünkü akademide kadınların işinin ne kadar zor olduğunu hem kendi gençliğinde deneyimlemişti hem de aynı zorlukların sürdüğünü gözlemliyordu. Şirin’in, burada işaret ettiği, cinsiyet eşitliğine dayalı demokratik bir toplumu, tekrar tekrar, her gün yeniden inşa etmemiz gerekliliğiydi. Bunu yapacak gücü ise, ancak dayanışmayla bulmak mümkün, yani Şirin Tekeli modeliyle. Akademide SU Gender örneğinde ya da adalet talep edilen dinamik forumlar olması gereken müzelerin kültürel aktivizminde olduğu gibi. Şu anda kurulma aşamasında olan, İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi aynı varoluş kaygısıyla, feminist teori ve pratikten beslenen dinamik bir forum olarak, geleneksel düşünme biçimlerine alternatifler sunacak. Şirin Tekeli modeliyle diyaloglar için ortak alanlar açacak.”
GEÇEN YIL ÖDÜL ALANLAR ARAŞTIRMA SONUÇLARINI PAYLAŞTI
Konferans kapsamında geçen yıl Şirin Tekeli Ödülleri’nin kazanan araştırmacıların çalışmalarını paylaştığı iki ayrı panel yapıldı. İlk panelde, geçen yıl Araştırma Ödülü kazanan Ayşe Akalın ve Demet Lüküslü “Müthiş Bir Öfke Var ve Damarlarımda Bile Hissedebiliyorum: Türkiye’de Genç Feministler” ve Yonca Cingöz “Feminist Harekette Dolaşan Duygular: 2000’lerden Bir Hisler Arşivinin İp-uçları” başlıklı araştırmalarının sonuçlarını paylaştı.
İkinci panelde ise yine geçen yıl Araştırma Ödülü’nü kazanan Füsun Kökalan Çımrın “Meğer Biz Gerçekten Aktivistmişiz!” ve Gülçin Con Wright “İlerleyen Yaşam Evrelerinde Büyükannelik ve Torun Bakımı Deneyimleri” başlıklı araştırmalarının çıktılarını katılımcılara aktardı. Konferans, bu yıl kazananların ödüllerinin verildiği çevrimiçi gerçekleşen tören ile sona erdi.
ŞİRİN TEKELİ ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ 2021 SONUÇLARI
- Canan Balan “Boundaries of Transnationalism After Empire: Auto-/Biographies and the Work of Women in the Cinema of late Ottoman Empire and Early Turkish Republic”
- Delta Meriç Candemir “Sosyal Medyada Ev İçi Emeğin Görünümleri: Ev İşini Kullanıcı Türevli İçerik Olarak Sunan Kadın Youtuber’lar”
- Eda Acara & Ayça Kurtoğlu “Dijital Gıda Pazarlarının Feminist Politik Ekolojisi: Belirsizlik Koşulları Altında Gerçekleşen Gıda Pazarlarının Dijital Dönüşümü Yerel Gıda Sistemlerini ve Kadın Emeğini Nasıl Dönüştürüyor?”
- Merve Altun Ekinci & Canan Koca “Olimpik Kadın Sporcuların Sosyal Medyada Sporcu Kimliklerinin ve Kişisel Markalarının İnşasının Postfeminizm Bağlamında Analizi”
- Rüya Kalıntaş “Beyond the Semah: The Politics of Gender and Sexuality in Alevi Theatre”
Şirin Tekeli Hakkında:
Haziran 2017’de aramızdan ayrılan Şirin Tekeli, arkasında çok zengin bir miras bıraktı. 1978 yılında alanında bir ilk olarak İstanbul Üniversitesi’nde yazdığı doçentlik tezi Kadınlar ve Siyasal-Toplumsal Hayat (İletişim, 1982) ve Türkiye’de feminist kadın çalışmalarının ilk disiplinlerarası derlemelerinden olan 80’ler Türkiye’sinde Kadın Bakış Açısından Kadınlar (1990) kitaplarının yanı sıra, 1980’lerin başında Somut gazetesinde yazdığı ilk feminist yazılar, Fransızca ve İngilizceden çevirdiği 20’den fazla kadın ve demokrasi odaklı kitap ve uluslararası akademik dergi ve derlemelere yazdığı makalelerle Şirin Tekeli, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının Türkiye’de ve Türkçede kurulmasına ve yerleşmesine öncülük etti. Şirin Tekeli aynı zamanda sivil toplumun, feminist hareketin ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının kurumsallaşması ve güçlenmesi yolunda atılan pek çok adımın öncüsü ve itici gücü oldu. 1985-1990 arasında Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) uygulanmasını talep eden dilekçe kampanyası, Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü, Kâriye Şenliği, Mor İğne Kampanyası ve Medeni Kanun reform çalışmalarında aktif rol oynadı. 1986’da İnsan Hakları Derneği’nin, 1989’da İstanbul Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın, 1990’da Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın, 1993’te Türkiye Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin, 1997’de Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KA-DER) ve Winpeace – Türk ve Yunan Kadınları Barış Girişimi’nin kurucuları arasında yer aldı.
edebiyathaber.net (7 Aralık 2021)