Öykü seçkileri her zaman iyidir. Okuru pek çok yazara, yeni tarzlara kolayca ulaştırır. Okumanın başlarındaki okur için iyi bir rehber, süzgeçten geçirilmiş, bir arada sunulmuş farklı tarzlar demektir. Deneyimli okurlar ise çeşitli yazarların farklı tarzlarının ayırdına daha kolay varır, nitelikli hem de öğretici bir okuma deneyimi sunar. Evet, okumak tamamen bireysel bir eylemdir ama yine de birisinin sizin için ardı ardına önerilerde bulunmasına tahammülünüz varsa, üzerinde çalışılmış bir seçkiden neden faydalanmayasınız ki?
Murathan Mungan’ın Erkekler Yalnızlıklar seçkisi, 2021 yılının son günlerinde Metis Yayınlarından çıktı. Adında bir sürpriz barındırmıyor. Farklı kuşaklardan otuz yazarın otuz ayrı öyküsünün yer aldığı seçkinin teması erkeklere özgü yalnızlıklar. Otuz öyküden başka, Murathan Mungan’ın önsözü de kitaba iyi bir giriş olmanın yanında içtenlik ve özen taşıyor. Yalnızlığın bir taraftan övünülecek, dövünülecek, kutsanacak yanlarını, şiire konu belirsizliğini örneklendirirken diğer taraftan kahramanların yalnızlığını, mitik bir hale bürünen kutsal yalnızlığı, peygamberlerin inzivalarını, ya da eski zaman yalnızlıkları ile modern yalnızlıkları karşılaştırıyor. Yalnızlık kadar yazılabilir pek az şey var gibi geliyor bazen. Murathan Mungan’ın önsözünü okurken insanın aklına ister istemez düşen soru şu oluyor; Öyle ya yalnızlığını da yazmazsa bir yazar, başka ne kalır ondan geriye?
Murathan Mungan’ın seçtiği öyküleri kısaca sunmayı çok isterdim aslında. Tam burada yazarın öykü seçerken nasıl zorlandığını deneyimledim sanırım. İlk defa bir seçkideki bütün öyküleri beğendim galiba. (Modern sanat eseri havasında biri dışında) Bazılarını ikinci kez okuduğum öykülerin hepsi yalnızlığın bazılarını iyi bildiğim, bazılarını hiç bilmediğim değişik tatlarını bıraktı dimağımda.
Okumak için iyi bir yalnızlık gerekir, kapaktan bir ayakkabı beğenin kendinize, yalnızlığınızı siz seçin, üstünüze tam otursun, tadını çıkarın.
edebiyathaber.net (7 Ocak 2022)