Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Ufak yaşlardan beri resim çizmeyi severim, defterlerim duvarlarım ellerim kollarım karalamalarla dolu olurdu. Sanatı her dalına hep ilgim oldu. Ortaokul ve lisede daha çok sulu boya resimler yapıyordum, genellikle manzara resimleri, eski Bursa evi resimleri yapardım. Lisede resimlerimle birkaç sergiye katılmıştım. Üniversitede daha çok yağlı boya denemelerim oldu. Resim hep yanımdaydı.
Kızım Mira doğana kadar bu şekilde devam ettim. 2009 yılında o doğduktan sonra ona çizimler yapmaya başladım, ona minik hikâyeler oyun kartları çiziyordum. Sonra çocuk öyküleri yazan bir arkadaşımla beraber 2011 yılında ilk kitabımızı yaptık. Ve çocuklar için yazıp çizme maceram bu şekilde başlamış oldu.
Üniversite eğitimim mühendislik üzerine, doktoralı bir kimya mühendisiyim. Bundan 4-5 yıl önce Londra’da yaşadığım dönemde çocuk kitapları ve resimlemesi üzerine bir senelik eğitim programına katılma fırsatı buldum, aynı dönemde farklı üniversitelerde illüstrasyon üzerine 3-4 aylık atölyelere katılma şansım oldu.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Ben son zamanlarda çoğunlukla kendi kitaplarımı yapıyorum. Ama tanıdığım çok sevdiğim yazar arkadaşlarımla da fırsat bulursam çalışıyorum.
Kendi kitaplarımda bende önce görsel geliyor diyebilirim. Bir karakter ve onun içinde olduğu durumu anlatan bir kareyi çizerek hikâyesine başlıyorum. Önce çizerek başlayıp sonra hikâyeyi yazıya döküyorum. Tersten gidiyorum sanırım ben.
Bu karakterler genellikle benim etrafımdan esinlendiğim karakterler oluyor. Mesela Nunu kızım, Kedi Ponçik kedimiz Yoda. Genellikle etrafımda gözlemlediğim, not aldığım veya bizzat yaşadığım şeyleri çizip yazmaya çalışıyorum.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Dediğim gibi yazar kendim olunca baya kavgalar yaşanabiliyor aramızdaJ Çizim kısmından metne geçince sözcükleri oluşturmak çizimleri oluşturmaktan daha zor geliyor bana. Ama bir şekilde anlaşıyoruzJ
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Çocukları gözlemlemek onların uçsuz bucaksız enerjisini, yeteneğini, hayal dünyasını izlemek benim için çok büyük bir beslenme kaynağı. Bu yüzden onların duygularını, bakış açısını yansıtmaya çalışan konular seçmeye çalışıyorum bunları yaparken de onları güldürmeye özen gösteriyorum.
Bol bol gezmek, dünyadaki tüm resimli kitapları okumaya çabalamak, müzik dinlemek, tiyatro izlemek, animasyonlar izlemek, öğrenmeye devam etmek kısacası hayata tutunmayı sağlayan her şey ilham kaynağım diyebilirim.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Ben kitaplarımı son haliyle neredeyse baskıya hazır biçimde, metni, çizimi, tasarımı, kapakları bile tamamlanmış şekilde gönderiyorum yayın evlerine. Editörler metin üzerinde çalışıp ufak değişiklikle yapabiliyorlar. Yayınevi son tasarımı yapıp ortak şekilde kontrol yapıyoruz ve matbaaya basıma gönderiliyor.
Şimdiye dek hep yazılmış, çizilmiş ve tüm sayfa, kapak tasarımı da yapılmış şekilde yayınevlerine başvurdum. Kitap kabul edilirse, metin üzerinde çalışılır editörle. Yayınevinin hazırlıkları tamamlanınca da basılır.
edebiyathaber.net (15 Ocak 2022)