Çok yazarlı “Cinselliğin On Bin Yılı”, Başak Sözer çevirisiyle KaplumbaA Kitap tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
EROTİZMİN İCADI, ACI ÇEKME ARZUSU YA DA BİR BAŞKA MADDEDE KIM KARDASHIAN’IN SELFIESİ
Bir araya gelen yedi yazarımızın, M.Ö. 8000’lerde “Erotizmin İcadı”ndan başlayarak 2016 yılına dek cinsellik tarihinin aşamalarını bilgilendirici ve eğlenceli bir dille anlattığı Cinselliğin On Bin Yılı, Dr. Başak Sözer çevirisi ve KaplumbaA Kitap etiketiyle raflarda!
vardır elbet evveli
yapar bu işi kuşu ve dahi fili
peki, insan nasıl eyledi
son on bin yılı bu kitabın işi
“Bedenleri iç içe geçmişçesine derinden sarılmış iki insan hayal edin. Biri diğerinin kucağında, bacaklarını partnerinin kalçasının etrafına sıkıca sarmış, birbirlerinin omuzlarına tutunuyorlar. İşte bu görüntü meçhul bir sanatçı tarafından, çok uzun zaman önce Yehuda Çölü’nde bir heykel hâline getirilmiş. Üstelik, oldukça iptidai aletlerle çalışılmış olmalı. Sadece on santimetre büyüklüğünde bir kireçtaşı olan eser, “Ain Sakhri Âşıklar Heykelciği” ismiyle ünlenmiş. Ona baktığınızda, birinin sizi en son ne zaman böyle kucakladığını düşünmeden edemezsiniz.”
Cinselliğin On Bin Yılı, M.Ö. 8000’lerden başlayıp günümüze dek kronolojik bir kaynak oluşturuyor. Yedi yazarın bir araya gelerek oluşturduğu bu kronolojiyi okurken eğlenerek cinselliği keşfettiğinizi fark edecek, cinsel dünyanıza yeni bir bakış açısı kazandıracaksınız. Tabii on bin yıllık cinsellik tarihine baktığımızda yüzümüz kolayca kızarabilir. Aslında nasıl bir dünyada ve zamanda yaşadığımızı merak edebiliriz. Örneğin bizler sahiden de sandığımız kadar aydınlanmış ve cinsel açıdan yetkin miyiz? Veya popüler tezlerin öne sürdüğü gibi, aşırı cinsellik düşkünü, ama tatmin olamamış durumda mıyız? Belki de gerçekten, sürekli cinsellik bombardımanına tutuluyoruz, ama konuyla ilgili şeylerden pek haberimiz yok. Bu kitapla, tüm bu sorulara biraz ışık tutuyoruz. Memeler, penisler, bacaklar, seks klipleri, resimler ve ipuçlarıyla, bu uçsuz bucaksız mozaiğe birkaç pornografik piksel daha ekliyoruz. Bu kitapla, uygarlık tarihi boyunca yaşananların, zamanın ilerlemesine paralel olarak uygarlaşmadığını da görüyoruz. Bu kitap 99 bölümden oluşuyor ve elbette eksiksiz olduğu iddia edilmiyor: Eksik kısımlar, henüz yaşanmamış olanlardır. Yani, bu kitap bir bakıma bir eylem çağrısıdır. Cinselliğin hikâyesi asla bitmez. Her insan, kendi tuhaf, çılgın, kafa karıştırıcı ve acayip hikâyesini kültür tarihinde bir iz olarak bırakabilecek potansiyel bir yazardır. Cinselliğin son on bin yılından sizi haberdar eden bu kitap, bakış açınızı güncellerken kendi sesinize kulak verin diye şimdi raflarda; size ulaşmak için bekliyor…
KİTAPTAN BİR BÖLÜM
MS 1954
EKMEK VE SEKS OYUNLARI
17 Haziran 1953’te, Doğu Almanya’da yüz binlerce insan, çalışma standartlarının düşüklüğünü ve baskıcı devlet anlayışını protesto etmek için bir araya geldi. Bu ayaklanma, yirmi bin Sovyet askeri ile kontrol altına alınabildi. En az ellibeşkişi öldü. Komünist parti, gergin durumu yatıştırmak ve günlük yaşamı daha çekici hâle getirmek için bir dizi yenilik tasarladı. Bu yenilikleri, medyayı kullanarak halkın her kesimine ulaştırmayı amaçladılar. Yeni Almanya gazetesinde hükümetin kararlarını okuyan insanların, daha fazla eğlence, mizah ve erotizme ihtiyacı vardı. Doğu Almanya’daki en yüksek rütbeli Sovyet askeri Wladimir Semjonowitsch Semjonow’un onayı alındıktan sonra bir karara varıldı: İnsanlar artık yalnızca Christa Wolf ve Arnold Zweig’in yazılarını okumayacaktı. Erotik hikâyeler ve açık seçik resimlerin olduğu Das Magazin isimli bir kültür dergisi eki ortaya çıkarıldı. Dergideki “Aşk, Hayal Gücü ve Yemek Sanatı” adlı bölümde, afrodizyak tarifleri sunuluyordu. Bild-Girl’den yıllar önce çıplak fotoğraflar için ayrılmış bir bölümü bile vardı.
Ocak 1954’teki ilk baskıda, kapaktaki model, cam bir bölmenin arkasına gizlenmişti. Ancak zamanla pozlar daha belirgin ve cesur bir hâl almıştı. 1959’da ilk kez, bacakları açık şekilde, çırılçıplak poz vermiş bir modelin fotoğrafıyla satışa çıkan dergi için komşu ülkelerde acil durum freni çekildi. Batı için bir skandal olan bu poz, doğu için yeni bir şey değildi. Hatta Soğuk Savaş’ın ortasındaki küçük, sıcak bir detaydı. 141 Avusturya İçişleri Bakanlığı, kapaktaki bacakların kışkırtıcı konumunu rahatsız edici şekilde şehvet dolu bularak derginin satışını yasakladı.
YAYINEVİ NOTU
Cinselliğin On Bin Yılı’yla karşılaşmamız Kalem Ajans’ın seçkisinde bulunan eserleri tararken gerçekleşti. Ajansın örnek çevirisini değerlendirince kitabı okurla buluşturmaya karar verdik ve çevirmen arayışı başladı. Sonuç olarak kitap hem içerik hem de özgün yazarların üslubu bakımından muzır bir Türkçeyle okurla buluşmalıydı ve Başak Sözer ilk taslaklardan itibaren kültürel bir paydayla bu gereksinimi fazlasıyla karşıladı.
Baskıyla ilgili kararlarımız KaplumbaA Kitap’ın sayfa ve kapak tasarımına ek olarak Jörg Dommel’in bu kitap için özellikle çizmiş olduğu illüstrasyonlar bağlamında da gelişti. Böylece illüstrasyonlarda baskın olarak karşımıza çıkan kırmızı ve siyah mürekkep izleri içerik boyunca başlıklarda da kullanıldı.
Cinselliğin hikayesini hem eş zamanlı hem de art zamanlı okuma fırsatı sunan ve henüz yaşanmayanları okurun hayal gücüne bırakan bir on bin yılı yayınlamış olmaktan kıvanç duyuyoruz. KaplumbaA Kitap ekibi olarak keyifli okumalar diliyoruz.
ÇEVİRMENİN NOTU
Çeviri teklifi geldiğinde, kitaba sadece göz atmak için dosyayı açtım. Öncelikle başlıklara bakmam yeterli olmuştu. Yaklaşık üç dakika sonra eşimi arayıp, basıldığını duysam vakit kaybetmeden alıp okuyacağım bir eseri çevireceğimi müjdeledim. Bitirdiğimdeyse daha evvel bu kadar eğlenceli bir üslupla yazılmış bir tarihçe okumadığıma kesinlikle emin olmuştum. Kitap sizinle âdeta sohbet ediyor; içerik zaten müstesna. Cinsellik ve dolayısıyla insanlık tarihine dair pek çok hikâye barındırıyor. Erotizmin icadına tanıklık etmiş Natufyan kültürüne ait seks oyuncaklarının varlığından ya da Casanova’nın bir feminist olduğundan haberdar olabiliyorsunuz. İster başından ister ortasından, isterseniz sonundan başlayın, bitirdiğinizde şunu düşünmeden edemiyorsunuz: Sahi, insanlık olarak uygarlık tarihine paralel şekilde medenileştik mi? Yoksa çok daha önceleri, her şey aslında daha mı medeniydi?
YAZARLARIMIZ HAKKINDA
Jakob Schrenk:
Alman Gazetecilik Okulu mezunu, araştırmacı ve yazar. LMU Münih Üniversitesi Sosyoloji Enstitüsü’nde ders veriyor ve doktora öğrenimine devam ediyor.
Heike Kottmann:
Henri Nannen Gazetecilik Okulu mezunu, editör, yazar. Çeşitli kadın dergilerinde erkeklerin tuhaflıkları üzerine yazdı. Nansen&Piccard bünyesinde denemeler kaleme alıyor.
Pauline Luisa Kraetzig:
LMU Münih Üniversitesi İletişim ve Medya Çalışmaları mezunu, gazeteci, yazar, editör. Bavyera’da yaşıyor. Almanca, Fransızca, İngilizce ve İspanyolca biliyor.
Tobias Moorstedt:
Alman Gazetecilik Okulu mezunu, gazeteci, deneme yazarı ve stratejist. Kurucu ortağı olduğu Nansen&Piccard ajansın Hamburg ofisini yönetiyor.
Barbara Höfler:
Editör ve yazar. Yukarı Bavyera, Starnberg’de yaşıyor. Neue Zürcher Zeitung am Sonntag dergisinde yazmaya devam ediyor.
Paul-Philipp Hanske:
Gazeteci ve yazar. Münih’te yaşıyor. Şimdilerde Zeitung, Geo ve Suhrkamp için yazıyor.
Vera Bachmann (Dr):
Modern Alman edebiyatı alanında araştırmacı, akademisyen. Münih’te yaşıyor.
BAŞAK SÖZER HAKKINDA
Deniz biyoloğu, yazar, çevirmen, yayıncı. Deniz kıyısında ya da içinde olmayı tercih ediyor ve Bodrum’da yaşıyor.
edebiyathaber.net (17 Ocak 2021)