Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Küçük yaşlarda, her çocuk gibi hayallerini boş bulduğu yerlere karalayarak başlayan bir süreç. Daha sonra izlemekten keyif aldığım çizgi film karakterlerini kopyalamak ile devam etti. Özellikle hala bende yeri ayrı olan, çocukluğumda gazeteler kuponla ansiklopedi setleri veriyorlardı 🙂 Walt Disney Bilgi Dünyasına Yolculuk ansiklopedi setinde çizgi filmlerden de tanıdığım, hepimizin aşina olduğu karakterlerin konuya göre değişen çizimlerini görmek beni çok mutlu etmiş ve etkilemiştir.
Daha sonra o dönem yaşadığım yerde belediyenin ücretsiz resim kursuna giderek hayatıma yön vermemde çok etkili olan Nevin Hocam ile tanışarak Avni Akyol G.S. Lisesi’ne kabul edilmem profesyonel anlamda adımım oldu.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
İlk öncelik metin okuması. İlk okuduğumda hikâyenin içine dalmayı seviyorum. Okur gözüyle yaklaşıp, görmek istediğim anların oluşmasına izin veriyorum. Sahnelerin canlanması ile de küçük eskizler yapmaya başlıyorum. Genel olarak önceliğim duygular oluyor. Metnin bende canlandırdığı duygularla sahneleri belirlemek, karakterlerin yaşadığı mekanları, zamanları hayal etmek en zevkli kısmı. Onları gerçekten hareket halinde hayal etmeyi çok seviyorum. Bu anlar genel olarak geceleri gelişiyor. Daha sessiz zaman diliminde çalışmayı tercih ediyorum, herkesin evlerine çekildiği vakitlerde biraz daha masalsı bir duyguya bürünüyor benim için Dünya. Çizim yapmadan önce rutinlerimden bir tanesi, özellikle yeni bir projeye başlıyorsam,masamı düzenlemek, ufak bir enerji temizliği. Ve genellikle bana eşlik eden fonda düşük sesle dinlediğim filmler oluyor. Nightmare Before Christmas, Edward Scissorhands gibi. Tim Burton en büyük eşlikçim. Gözüm iliştiğinde de görselleri ile bana her zaman mutluluk veren yaratımlar.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Çizerle genel olarak editörlerin diyaloğu daha yoğun olabiliyor. Metin geldikten sonra kitabın genel havasına uygun, zihnimde canlanan bir çalışma yapıyorum ve bunun üzerinden hem yazarla hem de editörle uygunluk üzerinden konuşmaya başlıyoruz. Yazarın da zihnindeki dünya ile buluşabilmek çok önemli.
Daha sonra eskizler çıkarıyorum, metinde hangi sayfada ne şekilde yerleşebilir notlarımı alıyorum. Özellikle bu aşamada olabildiğince ayrıntılı çalışmayı seviyorum ki daha sonra revize aşaması herkes için daha kısa oluyor. Eskiz üzerinden hem yazar hem de editör onayladıktan sonra iş renklendirmeye geliyor.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Çizgi filmler, oyunlar, çizgi romanlar hala hayatımda büyük yer kaplıyor. Bunlar hem beni gerçekten mutlu eden hem de mesleğimi besleyen olmazsa olmazlarım.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Bu kısımda Editör tarafından teknik konular hakkında olabildiğince ayrıntılı bir şekilde bilgi geliyor. Kitap kaç sayfa olacak, kaç adet illüstrasyon isteniyor, ölçülendirme nedir ve yerleşim konusunda ne kadar serbestlik mevcut hepsi konuşuluyor. Bazen çok belirgin bir şekilde isteniyor bunlar bazen de serbest bırakılıyor. Özellikle illüstrasyonların yerleşimi konusunda çizere serbestlik tanınıyorsa bu daha da zevkli oluyor benim için. Eskiz aşamasından sonra çizimler için onay geldikten itibaren bol bol müzik ve kendi kendi kendine geçirilen zamanlar hâkim.
Renklendirme aşaması bittikten sonra da basıma uygun formatta çizimleri yayın evine gönderiyorum. Ufak revizeler varsa, renk değişimi vb. gibi, bunlar için geri dönüş olabiliyor. Yoksa kitap mizanpajı yapılarak basıma doğru yola çıkıyor biz de heyecanla gelmesini bekliyoruz.
edebiyathaber.net (29 Ocak 2022)