Füruzan, önce adını ve soyadını, sonra doğum tarihini, aile bağlarını bırakmış, hayatındaki her şeyi kendi belirlemiş kadınlardan. Bazı biyografilerde “asıl adı Feruze Çerçi” diye geçiyor. Selçuk ve Yerdelen soyadlarını da bırakmış. Doğum tarihi de 29 Ekim’dir. Onu da mı kendi belirledi yoksa nüfus kağıdında mı öyle yazıyor, bilemiyorum. Edebiyat bir yana sanatta bile benzeri çok az. Hiçbir sıfatı, hitabı da sevmez. Tanıştığımızda da “Bana adıma hanım ya da benzeri bir sıfat ekleyip hitap etme. Ben Füruzan’ım,” demişti.
İstanbul Edebiyat Evi’nin “Füruzan’ın 90’ıncı yaşını İstanbul Edebiyat Evi’nde özel bir konuşma serisiyle kutluyoruz” diye duyurduğu etkinlikleri görünce aklıma geldi bunlar. İstanbul Edebiyat Evi bu ayın başından başlayarak bir dizi sohbette Füruzan’ın kitaplarına odaklanıyor. 5 Şubat’ta Erol Köroğlu “47’liler’de İşkenceye Karşı Dünyanın Kuruluşu: Anlatı Evreni, Zihin Temsili ve Hesaplaşma” başlıklı, 12 Şubat’ta Aslı Tohumcu “Parasız Yatılı: Füruzan Olayım” başlıklı birer konuşma yapmışlar. 19 Şubat Cumartesi 21:00 “Kuşatma’nın Ağı” Aslan Erdem, 26 Şubat Cumartesi 21:00 “Berlin’in Nar Çiçeği” Hilmi Tezgör, 5 Mart Cumartesi 21:00, “Gül Mevsimidir’de Duygular, Duygulanım ve Kadın-Oluş” Deniz Gündoğan İbrişim, 12 Mart Cumartesi 21:00 “Benim Sinemalarım” Ahmet Ergenç, 19 Mart Cumartesi 21:00 “Göğsü Kınalı Serçe” Nazan Maksudyan şöyleşileri ile devam edecek Füruzan Konuşmaları.
Füruzan’ın 90 yaşında olduğu iddiası son derece tartışmalıdır. Çünkü o birçok arkadaşı ve dostu için olduğu gibi benim için de ön adıyla seslenebildiğim bir akranımdır. Her zaman da benden daha genç ve dinamiktir. Yine de İstanbul Edebiyat Evi Füruzan’ın 90’ıncı yaşında olduğunu nasıl tespit etmiş olabilir bir araştırayım dedim.
TEİS Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü’ne göre Füruzan 29 Ekim 1935 doğumlu. Behçet Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’ne göre de 29 Ekim 1935, Tanzimattan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi’ne göre 29 Ekim 1938, Yayıncısı YKY’nin internet sitesinde ise doğum tarihi verilmemiş. Vikipedia, Biyografya’ya göre 29 Ekim 1932.
2008 Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’na Onur Konuğu olduğunda Faruk Şüyün’ün hazırladığı, daha sonra YKY’nin de yayınladığı biyografik kitabı Füruzan Diye Bir Öykü adlı Füruzan’ı tanımak isteyenlerin mutlaka okuması gereken kitap hakkında yazarken ilk iki cümlem “Füruzan’ın doğum tarihi yok, soyadı yok. O tek başına, bir insan, bir yazar olarak eserleriyle var olmayı tercih ediyor” olmuş.
Eserleriyle var oluyor ama ilk eserinin yayın tarihi de tartışmalıdır. Mehmet H. Doğan’ın “Füruzan Olayı” başlıklı yazısına göre “ilk hikayelerinden (1956-57) sonra 1967’ye kadar susmuş -ya da hazırlanmış- 1968’de yeniden yayınlamaya başlar başlamaz hikayelerini birden sevilmiş, tutulmuş, sözü edilen, aranan bir hikayeci olmuştur.” Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’ne (Varlık, 24. Baskı, Ekim 2007) göre; “İlk öykü denemesi ‘Olumsuz Hikâye’ 1959’da Seçilmiş Hikayeler’de çıktı.” Tanzimattan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi’ne (Yapı Kredi, 2. Baskı, Mart 2003) göre adı geçen hikâye aynı dergide ama 1956’da yayınlanmıştır.
Ayşe Sümeyye Turan’ın 2013 tarihli “Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde Edebî Faaliyetler” adlı tez çalışmasında yer alan ayrıntılı döküme göre Seçilmiş Hikayeler’in Nisan 1953 tarihli 15. Sayısında Füruzan Selçuk imzalı “Şair Fatih” başlıklı bir inceleme yayınlanmış. Şubat- Mart 1955 tarihli 37-38. Sayıda Emily Dickinson’dan “Sonbaharda Gelecek Olsam” ve “Ben Ölümü Bekleyemediğim için” başlıklı şiirlerin çevirileri de Füruzan Selçuk imzalı. Mayıs 1956’da 52. sayıda Füruzan Yerdelen imzasıyla “Düzenli Bir Tatil Günü” adlı öykü yayınlanmış. Temmuz 1956 tarihli 54. Sayıda “Olumsuz Hikâye” adlı öykü var. Ağustos 1956’da 55. Sayıda “Portakallar, Turuncu Sandal Ve O” adlı öykü var. Ekim – Kasım 1956’da 57-58. “Sayıda Bozuk Düzen” adlı öykü yayınlanmış. Bu taramadan Mehmet H. Doğan’ın verdiği bilginin doğru olduğunu, Füruzan’ın ilk öykülerinin 1956’da yayınladığını ama ilk yayınlanan eserinin 1953 tarihli olduğunu anlıyoruz. Seneye yazarlığının 70. Yılı’nı kutlamak istesek Füruzan ne der acaba?
Tüm bunlar bir yana İstanbul Edebiyat Evi’nin “Füruzan’ın 90’ıncı yaşını kutluyoruz” diye bir dizi etkinlik yapması gayet hoş ve vefakâr bir davranış. Büyük ve usta bir yazarı eserleri üzerine konuşarak ele alıyorlar. Ama bu etkinlikler dizisini 29 Ekim’de 90. Yaş kutlaması partisi ile noktalamak isterlerse Füruzan bu kutlamaya katılır mı, bilemem. Zira Haydar Ergülen’in bir yazısında belirttiği gibi “Füruzan hep 35 yaşında”dır.
edebiyathaber.net (16 Şubat 2022)