İlk Kitap: Özlem Doğan | Mesut Örs

Mart 7, 2022

İlk Kitap: Özlem Doğan | Mesut Örs

İlk kitap söyleşilerimizin bu haftaki konuğu Fam Yayınları’ndan çıkan Lilo’nun Sergisi isimli çocuk kitabıyla Özlem Doğan.

“Lilo’nun Sergisi dünyasını renklerle fark ettirmeye, anlatmaya çalışan otizmli bir çocuğu anlatıyor.”

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Kitaplar hayatınıza nasıl girdi, “okur” olmaktan “yazar” olmaya giden yol nasıl başladı ve ilerledi?

Dersim doğumluyum. 41 yaşındayım ve yaklaşık 17 yıldır özel eğitim öğretmenliği yapıyorum. Bizim oralarda özellikle çocukken kitap okuyorsanız ayrıcalıklı olursunuz. Daha az çalıştırılırsınız, daha çok sevilirsiniz… Şanssızlığımız ise kitabımız azdı. Köy okulundaki kitapların her birini onar defa okumuşluğum oldu. 5. Sınıfta ‘Bülbülü Öldürmek’ kitabını okumuştum ki tamamen yokluktandı. O yaşta okunacak kitap değildi çünkü. Sonrasında okuduğum kitaplara alternatif akış ve sonlar hayal ederek başladı her şey. Hâlâ da yaparım. Okuduğum bir kitabın veya bir filmin bana ait bir sonu mutlaka olur. Yazar olmaktan ziyade iyi bir okuyucu olmak gibi bir niyetim var her şeyden önce. O yüzden yazar kelimesini duyunca karşımda nedense kocaman bir dağ beliriyor. Yazar kelimesi ile bütünleşmek için erken yani. 

Kitabınızın ortaya çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz? Fikir nasıl doğdu, ismine nasıl karar verdiniz, yazma süreci nasıl gelişti, yazarken uyguladığınız belli rutinler veya ritüeller var mı?

Tabii. Öykü denemelerim oldu ama çocuk kitabı yazmam bir sabah okuduğum bir haberin etkisiyle oldu. Aksaray’da bir okulda öğrenci velileri okulda otizmli birey istemiyoruz, diyerek bir araya gelip eylem yapmışlardı. Kötülük yetmezmiş gibi bir de örgütlü kötülüğe dönüşmüştü. Bu toplumun ötekiyi hissetme hali kişisel olarak alışık olduğum bir durum ama söz konusu çocuklar olunca ve aynı zamanda benim yıllardır hayatı paylaştığım insanlar olunca çok üzüldüm. Yetişkinlere ulaşmak daha zordur ama çocuklara farklılıkları kabul edip beraberce yaşamı anlatmak, açıkçası daha kolay geldi. Biraz tedirgindim çünkü yanlış bir kelimeyi bile kaldıracak bir konu değil. Yaşadığım deneyimler, hayata biraz onların gözünden bakmaya çalışmam ortaya doğru bir şey çıkardı sanırım ki farklılıklara sahip çocukları olan ailelerden, çocuklardan, eğitimcilerden, ebeveynlerden ve farklı meslek gruplarından insanlardan aldığım geri dönüşler bu anlamda mutlu etti beni. Kitabımın adı Lilo’nun Sergisi. Dünyasını renklerle fark ettirmeye, anlatmaya çalışan otizmli bir çocuğu anlattığı için, doğru bir isim olduğunu düşündüm.

Hiçbir rutinim, ritüelim yok. Sadece küçük bir not defterim var ve içinde de çok bir şey yazmıyor. İçinizde dolup duran şeyin taşmama şansı yoktur zaten.

Dosyayı bitirdikten sonra yayınevlerine ulaşma, başvuru ve dosyanın kabul edilmesi sürecinden bahsedebilir misiniz? Bu süreçte yaşadığınız zorluklar olduysa bunları nasıl aştınız?

     Pandemi başlamıştı ve bir sürü yayınevinin kapandığını ya da bir süre kitap basmadığını biliyordum. O yüzden şu anki yayınevim dosyayı ikinci olarak paylaştığım bir yayıneviydi. Kitabın içeriğini okuyunca basmak istediklerini söylediler ancak yaşanan sıkıntılı dönemden dolayı, çıkışı bir yıldan sonra oldu. Bunun dışında bir sorun yaşamadım. 

Kitabınızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Kitabımın kahramanı Lilo. Farklılıkları olan bir çocuk ve hayatını bu şekilde yaşamak konusunda son derece kararlı. Okul kurallarıyla ilgili sorunlar yaşıyor ve kuralları reddediyor. Resim yapmayı çok seviyor ve resimlerini duvarlara yapıştırmak gibi bir isteğe sahip. Çünkü insanlarla yaptığı resimleri paylaşmak istiyor. Okula başlayınca engelleniyor ve resimlerini sadece gösterilen yere asabileceği söyleniyor. O da tepki gösteriyor ve okula gitmiyor. Arkadaşları ve öğretmenleri onun bu isteğini sahiplenip çözüm yolları geliştiriyorlar ve onu okula geri dönmesi konusunda ikna etmeye çalışıyorlar.

İlk kitabınız çocuk edebiyatı alanında oldu, çalışmalarınız yine aynı alanda mı devam edecek?

Kendimi sınırlandırmıyorum ama yazdığım kitabın devamını yazmayı düşünüyorum. Lilo’ yu büyütmek ve aynı zamanda onu hayatın içinde sağlam bir şekilde var etmek gibi bir hayalim var.

Yazar adaylarına tavsiyeleriniz neler olur?

Tavsiye verecek düzeyde olduğumu düşünmüyorum ama yapılması gerekenler noktasında bir iki şey söyleyebilirim. Benim de hep eksik olduğumu hissettiğim şeyi yapsınlar, çok okusunlar. Hayatın ve ayrıntıların farkında olsunlar. 

edebiyathaber.net (7 Mart 2022)

Yorum yapın