Yaşadığımız küresel dünyada her bir alan bir diğeri ile etkileşim içinde. Aksini söylemek zaten küreselliğin ruhuna aykırı olurdu. Ancak öyle görünüyor ki zaman zaman etkileşimin çok ötesinde bir etki ve nüfuz etme de söz konusu olabilir.
Mesela, güncel politik gelişmeler ekonomide belirleyici bir role sahip. Aynı şekilde ekonomideki gelişmeler de eğitimi, sanatı ve diğer alanları ve buradaki çalışmaları etkileyebiliyor. Bir gözlem olarak anlatacağım buradaki olayda ise gündemi ve politikayı oluşturan olayların nasıl sanatın bir dalı olan tiyatro ve özellikle de çocuk tiyatrosuna etki ettiğini göstermeye çalışacağım.
Azerbaycan’daki ana gündem: Karabağ savaşı
Türkiye’nin doğusundaki komşu ülke ile ilgili gelişmeleri takip ediyorsanız, son iki yıldaki en önemli olayın 2020 sonunda yaşanan savaş ve Azerbaycan’ın işgal altında olan topraklarının kurtarması olduğunu zaten biliyorsunuz. Savaş bitti ve artık Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan bölgelerdeki toprakların yeniden inşa süreci başladı ve devam ediyor.
Tabii, işgal bitti ancak tüm sorunlar çözülmüş sayılmaz. Mesela, en başta bu topraklardaki mayınlı araziler büyük bir tehlike kaynağı olarak kalmaya devam ediyor. Buna ek olarak yine de 100 yüzü aşkındır Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan’dan toprak iddialarından bulunan marjinal Ermeni gruplar hala bu iddialarında vazgeçmiş değil.
Nevruz tiyatrosu ve güncel olayların sanata yansıması
Mart sonunda Nevruz kutlamaları çerçevesinde çocuklar için düzenlenen tiyatro gösterisini izledim. Gösteri aslında çocuklar için olan müzikli, danslı, eğlenceli bir masaldı. İçinde orman, ormanda yaşayan bazı hayvan karakterleri yer alıyordu. Ancak bir süre sonra bu tiyatronun çok tanıdık gelen bir konusu olduğunu gözlemlemeye başladım.
Sahne açılır açılmaz güzel bir orman dekoru ile birlikte bazı yerlerde Hâr-ı Bülbül çiçeği çizimleri dikkat çekiyordu. Bu aynı zamanda Karabağ savaşındaki zafer ve ölen askerlerin anısının sembolü olarak kabul ediliyor. İlk başta bu sembolün tiyatro sahnesine birkaç yere konulmasının son dönemde zafere yapılan bir atıf olarak algılamıştı. Tiyatro ilerledikçe, çocuklar için olan bu masalın konusunun da güncel olaylarla bağlantılı olduğunu gördüm. Tiyatronun konusunu anlatınca siz de benzerliği fark edeceksiniz.
Tiyatronun konusu şöyle: Bir gün bir tilki ile çakal güzel bir orman bulurlar. Çok beğendikleri için burasını kendilerini yuva olarak benimsemek isterler. Hatta oramanın uzun yıllardan bu yana, dede babalarından kendilerine ait olduğunu iddia ederek buna kanıtlar uydurmaya çalışırlar.
Bununla da kalmaz, diğer hayvanlara da saldırmaya başlarlar. Sorun çıkınca tüm hayvanlar ormanın koruyucusu olan ayıya şikayete gider. Ayı hepsini dinler ve tilki ile çakala bir şans vermeye karar verir. Bu ormanın barış yeri olduğunu ve diğer hayvanlarla barış içinde yaşamaları durumunda burada istedikleri kadar kalabileceklerini söyler. Buna rağmen tilki ve çakal ilk fırsatta yine barışı bozar ve diğer hayvanlara saldırmaya kalkışırlar. Sonuçta ormanın hakimi olan ayı tarafından kovulurlar.
Bu tiyatro son 100 yılda Karabağ’da yaşananların kısa ve çocuk masalına dönüştürülmüş bir özeti gibi. Her seferinde daha fazla toprak isteyerek ve daha fazla toprak iddiasında bulunarak bir Ermenistan devleti kuran Ermeniler hala Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’dan toprak iddiasında bulunarak bölgedeki barış için en büyük risklerden birini oluşturuyor. Sonuç olarak 30 yıl Azerbaycan toprakları işgal edildi, bir milyona yakın mülteci yıllarca zor koşullarda yaşadı. Bu toprakların işgalden kurtarılması ise yaklaşık 3,000 Azerbaycan askerinin şehit olması pahasına gerçekleştirildi.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Gözlemlediğimiz bu olay da gösteriyor ki güncel olaylar ve politik gelişmeler zaman zaman sanat ve tiyatroya çok derinlemesine nüfuz edebilir. Hem de hiç beklemediğiniz çocuk tiyatrosu ve masallara kadar da ulaşabilir.
Not: Söz konusu tiyatro Şeki Devlet Dram Tiyatrosu’nda “Novruz Tamaşası: Ayının Meşesi – Tülkünün Hilesi” başlığı ile sergiledi. Yazar Ali Semedli ve yönetmeni Hüseyn Hüseynli.
edebiyathaber.net (11 Nisan 2022)