Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
“Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir,” demiş Atatürk. Çocuklarımızın iyi yetişmesi, farkındalığı yüksek, araştıran, sorgulayan, bilinçli nesillerin yetişmesi adına çocuk edebiyatının önemli bir rol üslendiğini düşünüyorum. Bu alanda eser üretmek çok kıymetli… Yetişkinler için de yazıyorum fakat çocuklar için yazmak çok daha farklı bir his.
Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Okuduğum ilk çocuk kitabını hatırlamıyorum. Ama yanlış hatırlamıyorsam ilkokul ikinci sınıftayken babam Victor Hugo’nun Sefiller kitabının kısaltılmış versiyonunu almıştı. O yıllarda yaşıma uygun olmadığı için ancak lise yıllarımda anlayarak okuma yapabilmiştim.
Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Sanatın neredeyse çoğu dalı ilgimi çekiyor. O yüzden sadece kitap açısından değil genel olarak “eser” yönünden cevaplayayım bu soruyu. İyi bir eser gördüğümde “Keşke bunu ben üretseydim,” hissi değil de motive edici bir etki yaratıyor bende. Yaratma hissi gibi… Beğendiğim eser, bazen o sanat dalına olan ilgimi daha da artırabiliyor. Bu ilgi zaman zaman da bir ürüne dönüşebiliyor.
Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
En son Philip Reeve’in Yürüyen Kentler adlı kitabını okudum. Apokaliptik bir dünyada geçen bir roman. İnsanlık artık makinelerin üzerinde hareket eden şehirlerde yaşamakta ve bu şehirler birbirlerini avlayarak var olmaya çalışmakta… Başarılı bir distopik eser.
edebiyathaber.net (4 Mayıs 2022)