Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de okurların ilgisini çeken bir yazar oldu Norveçli Dag Solstad. Türkçede yayımlanan ilk romanı ‘Mahcubiyet ve Haysiyet’ten itibaren okur karşısına çıkan tüm romanları ciddi bir ilgiye mazhar oldu. Yapı Kredi Yayınları da hız kesmeden Solstad’ın kaleminden çıkanları okurlarla buluşturmaya devam ediyor. Yazarın bir romanı daha geçen günlerde kitapçı raflarındaki yerini aldı: ‘On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’. Roman, artık alışkını olduğumuz Solstad üslubunun ve dünyasının önemli bir halkası. İsmini ise Solstad’ın külliyatındaki yerinden alıyor. Elimizdeki roman ünlü yazarın kalem hayatındaki on birinci romanı, on sekizinci kitabı. Ünlü bestecilerden ilhamla bunu yaptığını söylüyor Solstad; yedinci senfoni on altıncı prelüd der gibi…
‘On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’ için Solstad’ın taşrada yaşayan klasik küçük insanının yeni bir hikâyesi demek mümkün. Solstad’ın bu küçük insanları hayat karşısındaki duruşlarıyla dikkat çeker çoğu zaman. Aktif olarak bir mücadele içinde değillerdir hayatla belki ama an ve gün gelir öyle bir kırılma yaşatırlar ki kendilerine ve okurlarına, ardından gelen tüm bir hayat da bu kırılma üzerine şekillenir. ‘On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’ da her şey tam olarak böyle şekilleniyor. Romanın kahramanı Bjørn Hansen’in yaşadığı değişim üzerine inşa edilen hikâye, kendi kaderini ellisinden sonra eline almaya çalışan bir adamın yaşamına götürüyor bizi.
Vaktiyle Oslo’da bir bakanlıkta çalışan romanın kahramanı Hansen, on sekiz yıl önce karısını ve iki yaşındaki oğlunu terk ederek sevgilisi Turid Lammers’in kasabası olan Kongsberg’e yerleşir. Gerekçesi ise bunu yapmadığı takdirde her şeyden pişmanlık duyarak yaşamının geri kalanını sürdüreceğinden korkmasıdır. Işıltılar saçan ve müthiş bir karizmayla herkesi etrafında toplamayı başaran sevgilisi Turid’in kanatları altında yaşamaya başlayan Hansen, yine sevgilisinin yönlendirmesiyle kasabanın vergi müdürü olarak işe başlar. Drama ve yabancı dil öğretmeni olan sevgilisinin kurduğu tiyatro grubunda küçük roller de üstlenmiştir artık ve kendini Kongsberg’e ait hissediyordur.
Ya da bunların hepsi büyük bir yanılgıdan ibarettir…
Bir Solstad romanındaysanız eğer bu türden yanlış yaşanmış hayatlara rastlamak mümkündür. ‘On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’ için de aynı durum söz konusu. Romanın kahramanı Hansen, bir hayatı bırakıp bambaşka bir hayat yaşamaya başlamıştır ama o hayatın ipleri de kendisinin elinde değil, Turid’tedir. Turid’in desteğiyle iş bulmuş, Turid’in yol göstermesiyle boş vakitlerini seçkin bir eğlence ile doldurmuş, yine Turid’in çevresi tarafından saygı görmüştür.
Kasabadaki tiyatroda basit operetlerdense Ibsen oyunları oynanması gerektiğini dile getirdiğinde ise yine sevgilisinin onayıyla bu oyunlar sahnelenir. Fakat sonuç başarısızdır. Hansen oyun için ne kadar çalıştıysa da sahnede sadece rolünü oynadığını fark eder. Karşısında oynayan Turid ise rolünün dışına çıkıp, cazibesiyle yine herkesi kendine hayran bırakan bir performans sergiler. İşte bu, Hansen’in yaşamında bir kırılma olur. Kırılmanın sonuçlarını görmek için ise on dört yıl beklemesi ve beklememiz gerekmektedir. Romanın kahramanı, seçmediği bir hayatta yaşadığını fak ettiği an, Solstad’a özgü bir kurgu hikâyenin akışına dahil oluyor ve Hanse, “BÜYÜK RET!” planı için gereken her şeyi devreye sokuyor. Bu plan bir kurtuluş değil, intikam planıdır. Hansen’in, hayattan alınacak bir intikamı vardır…
Dag Solstad’ın, kahramanı Hansen’i pek çok zorlu hayat sınavına soktuğu, ironi dozu yüksek bir roman ‘On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’. Solstad külliyatının önemli bir parçası. Yazarın anlatıcı meziyetlerini sonuna kadar sergilediği güçlü bir hikâye elimizdeki.
Kaynak: On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap / Dag Solstad / Çeviren: Banu Gürsaler Syvertsen / Yapı Kredi Yayınları / 126 s.
edebiyathaber.net (24 Mayıs 2022)