1 Haziran Çarşamba günü öğleyin yola çıkarken niyetim İzmit’teki Şiir ve Edebiyat Evi’nin açılışına katılmaktı. Arkadaşım Sunay Girgin’le Küçükyalı’da buluşup, arabasıyla İzmit’e gidecektik. İstanbul’da yaşıyorsanız evdeki hesap her zaman çarşıya uymaz. Şişhane’deki iş yerimden metro ve Marmaray’la 50 dakikalık bir yolculukla buluşma saatinden 10 dakika önce Küçükyalı’ya vardım. Sunay da Ataşehir’den Küçükyalı’ya arabasıyla gelecek ve İzmit’e birlikte gideceğiz. Niyetimiz bu ama akıbet başka türlü oldu. 

Aslında Ataşehir’den Küçükyalı’ya arabayla en fazla 15 dakika sürer. Ama Sunay 45 dakikada Küçükyalı’ya ulaşamadı. Navigasyon onu hep başka yerlere yolladı ve son aradığında beni E5’in üzerinde sanıyordu. Ben de ayakta durmaktan yorulmuştum. Zaten bir süre daha benim yanıma gelmeye uğraşsa çok önem verdiği törene yetişemeyecekti. “En iyisi sen git” dedim. Böylece İzmit Şiir ve Edebiyat Evi’nin açılışına katılamamış oldum.     

Sunay Girgin, yazar Naci Girginsoy’un kızıdır.  Naci Bey, 1924’de Manastır’ın Kesire’sinde doğmuş. Mübadil aile olarak Türkiye’ye göçünce İzmit’e yerleşmişler. Orada büyümüş, eğitim hayatını tamamlamış, çeşitli işlerden çalıştıktan sonra da SEKA kütüphane memurluğu, sosyal işler şef yardımcılığı, yayın ve kütüphane şefliği, basın müşavirliği görevlerinde bulunmuş. SEKA’nın basın işlerini düzenlemeye başlayınca da SEKA Postası gazetesini yayımlamış. 10 yıl boyunca Bizim Şehir adlı gazeteyi çıkarmış. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı görevinde bulunmuş. Varlık dergisi eleştiri (1954), Türk Hava Kurumu makale (1959) ödüllerini; Tercüman gazetesi öykü (1966), Son Havadis gazetesi öykü (1973) yarışmalarında birincilik, Akbaba dergisi Yusuf Ziya Ortaç gülmece öyküsü yarışmasında ikincilik ödülünü kazanmış. Naci Girginsoy, 26 Haziran 1982’de vefat etmiş. Vefatının ardından oturduğu evin yakınındaki bir sokağa adı verilmiş. Naci Girginsoy adına, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği tarafından öykü yarışmaları düzenlemiş, ödüller verilmiş. İzmit Belediyesi ve Aydili Sanat Derneği işbirliği ile ölümünün 40. Yıldönümü nedeniyle Naci Girginsoy Öykü Ödülü düzenlenmiş. 26 Haziran’da ödül töreni yapılacak, umarım bu kez İzmit’e gitmeyi başarırım. 

İzmit’in kültür ve sanat hayatının gelişiminde çok önemli katkı sahibi olduğu anlaşılan Naci Girginsoy’u şehri unutmuyor, adını yaşatıyor. 

Naci Girginsoy sadece İzmit için değil Türkiye için, edebiyatımız için de önemlidir. 70’li yıllarda edebiyat dergileri okumaya başladığımda Naci Girginsoy adıyla sık sık Varlık’ta karşılaşırdım. Varlık dergisinde 30 yıl boyunca sürekli yazmış. 1980’de bu yazılardan derlenen İpek böceği adlı kitabı çıkmış. Ayrıca Mavinin Ölümü adlı hikâye, Gençlik Çıkmazı adlı bir romanı var. 

Sunay’la İzmit’e gitme sebebimiz de Şiir ve Edebiyat Evi’nde açılacak özel bir bölümde Naci Girginsoy’un daktilosunun, yazılarının orijinallerinin de sergilenecek olması. 

İzmit’in birçok değerli yazarı, sanatçısı var. Şiir ve Edebiyat Evi de Ruşen Hakkı Anısı’na adanmış. Ruşen Hakkı 1936’da Kütahya’da doğmuş, 1964’den vefatına kadar İzmit’te yaşamış, hem Türk edebiyatına şiir ve hikayeleriyle katkıda bulunmuş, hem de şehrinin gazetelerine köşe yazarı olarak emeğini vermiş toplumcu tavrıyla tanınan değerli bir isim. 

Şiir ve Edebiyat Evi İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in öncülüğü ve Aydili Sanat Derneği işbirliğiyle açılmış. 

Çocukluğum İzmit’in ilçelerinden Gebze yakınlarındaki, her şeyin yetiştiği şahane çiftlik arazisine şimdi binalar yapılmış Çayırova Ziraat Okulu’nda geçti. 60’lı yıllar. O zamanlar fotoğraf çektirmek bir törendi. Özel olarak fotoğrafçı çağrılır, fotoğrafçının geldiği gün süslenip giyinilir, hazırlanır kamera karşısına geçilirdi. Benim ve bizim ailenin ve birçok Çayırovalı’nın fotoğraflarının köşesinde Fahri Seyrek imzası vardır. Fahri Amca çok sevdiğimiz biriydi. Adı belleğimden silinmeyen kişilerdendir.

Medyada çıkan haberlerden anladığıma göre Şiir ve Edebiyat Evi’nde, Ruşen Hakkı ve Naci Girginsoy’a ait eşyaların sergilendiği odalarla birlikte “İzmit’in ünlü fotoğrafçısı Fahri Seyrek’in İzmit fotoğraflarından oluşan bir oda hazırlan”mış. 

Fotoğraflardan restorasyon geçirmiş tarihi bir bina olduğu anlaşılan Şiir ve Edebiyat Evi’nin edebiyat etkinlikleri için kullanılacağı bildiriliyor. Dilerim ömrü uzun olur. Çünkü edebiyat evi gibi girişimler yapılan faaliyetlerle yaşarlar. Takipçisi, destekçisi olacağım. 

edebiyathaber.net (8 Haziran 2022)