Biricik, tek, son kurtulan, yüce Tender Branson.
Amerikalı yazar Chuck Palahniuk’un “Gösteri Peygamberi” adlı romanı; Korku Edebiyatı, Yeraltı Edebiyatının başarılı örneklerinden biridir. Roman kahramanı Tender Branson, sürekli olarak intihar etmeyi düşünmektedir.
İntihar, kendini öldürme; bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi yaşamına son vermesidir. İntihar konusu geçmişten günümüze kadar birçok filozofun ve sanatçıların, düşünürlerin ilgisini çekmiştir. İntihara karşı olan düşünürler olduğu gibi onu savunan ve meşru olduğuna inanan düşünürler de olmuştur. İntihar bir hastalık olarak nitelendirilmese bile intihar düşüncesinin altında yatan birçok depresif, ruhsal bozukluklar bulunmaktadır. Ruh sağlığı alanı ile ilgilenen düşünürler, bilim insanları; yaşamın değeri, kişinin kendi yaşamı hakkında söz sahibi olup olmadığı ve bu girişimin erdemli bir tutum olup olmadığı gibi konu başlıkları altında intiharı değerlendirmişlerdir.
İntihar algılaması kültüre, dine, sosyal sistemlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. İntihar ve intihar düşüncesi, birçok dinde günah sayılmaktadır. “Tanrı’nın verdiği canı sadece Tanrı alabilir.” Bazı kültürlerde de utanç verici ve umutsuz bir durumdan çıkışın tek onurlu yoludur.
Tender Branson’ın intihar düşüncesinin temelinde, yetişmiş olduğu Creedish mezhebinin katı kuralları ve öğretileri yatmaktadır. Bu mezhebe göre çocuklar on yedisine gelince dış dünyaya gönderilir ve ev hizmetçiliği yaparak gündelik ücretlerle çalıştırılırdı. Bu mezhepte sonsuza kadar çalışacak insan gücü yetiştirilmektedir. Plan, dünyayı santim santim ele geçirecek bir Creedish Cenneti yaratmaktır. Tender Branson da kendisini dış dünyadaki günahkar kalabalığın tek kurtarıcısı olarak görmektedir. Branson’a göre insanlar hayatlarının kurtulmasını istememektedir. Akşamları eve gelince yaptığı iş, intihara meyilli insanlara telefon aracılığı ile insanlarla görüşmek, onların dertlerini dinlemektir. Bundan da büyük zevk almaktadır. Telefonun ucundaki insanlar aslında ne istediklerini bilmektedir ve sadece ölmek için izin almak için aramaktadırlar. 1953 yılında Londra’da Anglikan rahip Chad Varah ve Samaritans yardım kuruluşu tarafından böyle bir hizmet verilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde de Los Angeles İntiharı Önleme Merkezi kurularak insanlara hizmet sunulmuştur. Yoğun stres altındaki kişilerin daima yardıma ihtiyacı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
Amerika’nın son intihar mezhebi Creedish’lerin yaşayan tek müridi olan Tender Branson intihar girişimine karşı gözetim altında tutulmaktadır. Kendisi evlere temizlik hizmeti veren bir şirkette çalışmakta ve tam gün zengin bir ailenin yanında ev temizliği yapmaktadır. Aynı zamanda efendilerine görgü kurallarını öğretmektedir. Gündüzleri köledir; geceleri ise insanlara kendilerini öldürme izni verdiği için Tanrı’dır. İnancına göre, burası berbat bir dünyadır ve kendisi, insanların acılarına son vererek onlara yardım etmektedir. Çünkü kendisi de intihar düşüncesine sahiptir. Onlara, pratik yapmak için “öldür kendini” demektedir.
Ve bu iş Tender Branson’ı rahatlatmaktadır.
Creedish mezhebinde toplu intihar, yani çok sayıda insanın birlikte, aynı sebeple kendilerini öldürmesi eylemi gerçekleşmiştir. Kilise yerleşiminin sakinleri, Tanrı tarafından çağrıldıklarını hissettiklerinde sevinç durumu yaşıyorlar ve kendilerini Tanrı’ya teslim ediyorlar. Kilise doktrinine göre toplu intihar olayından haberdar olunduğu zaman, dışarıda görevli müridler her nerede olursa olunsunlar bir şekilde Tanrı’ya Teslim olmalıdır. Müridler “Cennet”e teslim olmalıdır. Tender Branson da bu toplu intihar olayından haberi olmadan sağ kurtulan tek kişi olduğu için danışman tarafından gözetim altında tutulmakta ve intihar etmesi, Creedish mezhebine göre Teslimiyet’i gerçekleştirmemesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Tender Branson ‘ın zihninde intihar düşüncesi her şeye rağmen yaşamaya devam eder.
“Kilise doktrini kendimi öldürmem gerektiğini söylüyor ama alelacele, çabuk ve hızlı ölüm olması gerektiğini söylemiyor.” (s. 183) Her şeye rağmen yaşam değerlidir. Ve bu yaşamdan vazgeçmek kolay değildir. İdealize edilmiş hedefleriniz olsa bile yaşamak canlıların hakkıdır. Tender Branson meşhur olduktan sonra yaşamayı daha çok sever; intihar düşüncesi zihnine bir gelip gitse bile yaşamakta olduğu modern dünyadan, dünyevi zevklerden vazgeçemez.
Kişilerde intihar düşüncesine kalıtımsal yatkınlık olabilir ama asıl neden bu değildir. Trevor Hollis de Tender Branson ile görüştükten sonra intihar etmiştir. Kız kardeşi Fertility, abisinin rüyalarının gerçekleştiğini, rüyasında kendisinin öleceğini gördüğü için intihar ettiğini söyler. Anneleri de bu şekilde rüyalar gördüğü için intihar etmiştir. Yine Fertility’e göre intihar bir aile geleneği olmuştur. Dolayısıyla Trevor Hollis, Tender Branson’ın telefon görüşmesinde ölümüne onay verdiği için değil de, intiharın aile gelenekleri olduğu için intihar etmiştir. Bu da akıllara intihar düşüncesinin sonradan edinilebildiği gibi genetik bakımından kalıtsal olduğu gerçeğini de gözler önüne sermektedir. Aynı rüyaları Fertility de görmektedir. Rüyaları gelecek hakkında bilgiler içermekte ve bunlar da kesinlikle gerçekleşmektedir. Bu gerçeklik ile yaşamanın sıkıntısını yaşayan Fertility de intihar düşüncesine sahip olur. Aile geleneği gerçekleşmek üzeredir.
İlgi odağı olmak Tender Branson’un hoşuna gitmektedir. Kendini Mesih, Dini Lider olarak ilan ettikten sonra ne yapacağına, ne söyleyeceğine başkaları karar verir olmuştur. Buna alışmıştır da. Dolayısıyla kendisi karar verme yetisine sahip değildir. Bu şöhretten ve modern dünyanın rahatlığından vazgeçemez. Tender Branson’un intihar etmek isteyip de bir türlü bunu gerçekleştirememesinin nedeni “ilgi odağı olma” hastalığıdır.
Sonunda Fertility’nin peşinden uçağa binmek için gösterdiği çabalar, onu intihara teşebbüse sürükler. Buna karar veren kendisi değil yine bir başkasıdır. Mesih olmaya karar veren de kendisi değildir. Kitaplarını yazan da kendisi değildir. Mezhepten dış dünyaya gönderilme kararını da veren kendisi değildir. Tender Branson’ın yaşamını hep birileri yönlendirmiş, kararları başkaları vermiştir. Durkheim’e göre bireyi ölüme götüren şey toplumsal akımlardır. Tender Branson’ı intihara sürükleyen de mezhebin öğretilerinin yanı sıra çevresindeki kişilerin kararlarıdır. Bir nevi kaderci intihardır, kendi hayatını kontrol edemediğini düşünür.
Albert Camus “Hayat aslında yaşamaya değmeyecek kadar saçmadır, ancak bununla birlikte yaşamak gerekir” der. Toplumda kendini dışlanmış hissetmek, bireyin yerine getirmesi gereken toplumsal bir görevle karşı karşıya olması ve bunu yerine getirememesi, psikolojik sorunlar en temel nedenler arasında yer alsa da İntihar düşüncesine sahip olan kişilerin hepsi intihar girişiminde bulunmaz.
Kaynak: Chuck PALAHNIUK, çev. Funda Uncu, Gösteri Peygamberi, Ayrıntı Yayınları, 23. Basım, İstanbul, 2020.
edebiyathaber.net (21 Haziran 2022)