Küsurat Yayınları roman kitaplığına sağlam bir giriş yapan Unutursam Geçer Belki, raflarda yerini aldı! Kayıpların bıraktığı karmaşadan kaçış yolunu zihnindeki hatıra kasetlerini silmekte bulan haşarı bir kız çocuğunun hikâyesine tanık olacağımız Unutursam Geçer Belki, mizahın dramla dans ettiği nefis bir ilk roman.
Sofradan eksilen tabakların sahiplerinin artık yalnızca çerçevelenmiş bir aile fotoğrafında yanımızda olabileceğini kabullenmek, hele ki yüksek sesle kendimize itiraf etmek her zaman zor bir süreç olmuştur. Fotoğraflardan kaçınsak aklımızın albümünden bize gülümsemeye devam edecek olanların bıraktığı boşlukları kapatmak için türlü yollara başvururuz. Altı yaşındaki Melike’nin yas sürecini kestirme yoldan atlatmak için başvurduğu çözüm, akıllara zarar nitelikte! Geçmişle aranızdaki köprüleri, hatıralarınızın kaydedildiği kasetleri zihninizden tak diye silivermek suretiyle yakabilir miydiniz? Melike, çift kaşarlı tostunu afiyetle yiyor ve altı senelik hayatındaki bütün yaşanmışlıkları tak diye siliyor. Kayıpların neticesinde değişen dinamiklerin alt üst ettiği kısacık hayatına arada bir cızırtılar karışıyor.
CıZzZZ!
Anlaşılan o ki hatıra kasetlerini yakmak o kadar kolay olmayacak, geriye kalanlar hayat oyununu oynamaya devam ettikçe gidenlerin anısı yaşamaya devam edecek. Hayatın bu emrivaki hatırlamaları hepimize o soruyu sorduracak: Unutursam geçer mi gerçekten?
“Ben unutmayı seçtikçe hayat, ‘Unutamazsın, utanamazsın da kabul etmek sırtındaki yükü hafifletecek. Unutmayı değil öğrenmeyi seç, söyle artık şu cümleyi,’ diyor.”
edebiyathaber.net (1 Temmuz 2022)